"Evrende en büyük ziyan sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir" diye güzel bir söz okumuştum. Hayatta neleri sorgulamak ya da sorgulamamak gerekir diye düşünmeye başladım ve kendi yaşamımdan yola çıkarak bazı cevaplar aramaya başladım. Bu söz beni uçsuz bucaksız bir evrende sanki kara delikte kaybolmuş gibi hissettirdi. Çıkışı aramaya çalıştım. Sonrasında ise tek bir sonuç ortaya çıktı zihnimde. Bilmiyordum çünkü bu yaşıma kadar neleri bu süzgeçten değerlendirerek kabul ettiğimi ya da etmediğimi kestiremiyordum. Hayat görüşüm, insanlara, olaylara ve evrene olan yaklaşımım, ön yargılarım, inanışlarım yani bütünüyle birçok yapı bu şekilde kurulmamıştı. Belki bugüne kadar birçok şey beynimin doğal refleksi olarak istemsiz olarak değerlendirilmiş, bana verilenleri kabul etmiş ve ona göre oluşturmuştum. Ama bunların sistemli şekilde olmadığı apaçıktı. Gelişigüzel bir hayat yaşamıştım sanki...
Soru(m)suz nesiller
Soru(m)suz nesiller
Soru(m)suz nesiller
"Evrende en büyük ziyan sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir" diye güzel bir söz okumuştum. Hayatta neleri sorgulamak ya da sorgulamamak gerekir diye düşünmeye başladım ve kendi yaşamımdan yola çıkarak bazı cevaplar aramaya başladım. Bu söz beni uçsuz bucaksız bir evrende sanki kara delikte kaybolmuş gibi hissettirdi. Çıkışı aramaya çalıştım. Sonrasında ise tek bir sonuç ortaya çıktı zihnimde. Bilmiyordum çünkü bu yaşıma kadar neleri bu süzgeçten değerlendirerek kabul ettiğimi ya da etmediğimi kestiremiyordum. Hayat görüşüm, insanlara, olaylara ve evrene olan yaklaşımım, ön yargılarım, inanışlarım yani bütünüyle birçok yapı bu şekilde kurulmamıştı. Belki bugüne kadar birçok şey beynimin doğal refleksi olarak istemsiz olarak değerlendirilmiş, bana verilenleri kabul etmiş ve ona göre oluşturmuştum. Ama bunların sistemli şekilde olmadığı apaçıktı. Gelişigüzel bir hayat yaşamıştım sanki...