Yer: İstanbul Tarih: 05/02/2010 Konuşmacılar: Mevlüt Dinç Şirket: Sobee Konu: Girişimcilik, Oyun Dünyası Video 2 Merhaba herkese öncelikle; Üniversitelerde ve başka ortamlarda çok sunum yapmışlığım var fakat etohum da ilk defa konuşmak için bulunuyorum. Sunumum da girişimcilik şapkası altında olacak. Ben de Ziya Bey gibi uzun müddet yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen girişimcilerdenim. İlk defa kullanıyorum bu kelimeyi ama etohum sayesine ben de girişimci oldum sanırım.Milyonda bir tesadüfle ingiltereye gitme fırsatı yakaladım 70li yılların sonunda 79-2000 yılının sonuna kadar İngiltere de kaldım. 2000 sonunda da kesin dönüş yaparak Türkiye’ye dönüş yaptım. Bizim gibi insanların başarılı olması çılgınlık, başka türlü olmuyor. Zaten yurt dışına çıkanların çoğu deri dönmek istiyor. Şimdi konuşurken öncelikle o dönemin oyun sektöründen bahsedeyim size biraz: O dönemde bu dönemdeki gibi İngiltere oyun sektöründe öncü ayaklarındandı. Arkadaşım yeni çıkan bir oyun cihazını benim almam için çok ısrar etmişti. Düşünün hafızası 1kb ve renksiz, ses de yok. Bu z-x 81 di. Sonra bir üst modeli olan z-x spectrum çıktı hem de renkli ve de ses var ama ses dediysek de bip yani başka bir sey de değil… İşte ben bu ortamda aldım bazı kararlarımı ve bu sektörde bir şeyler yapabileceğimi düşündüm. O dönemde İngilizceyi de bilmiyordum. Yabancı dil olarak Fransızca öğrendiğimiz için makine dilinin yanında İngilizceyi de öğrenmek zorunda kaldım. Şimdi el kitabını okuyorum ama okuduklarımın % 80 nini anlamıyorum. Ama kafayı takmıştım bir kere. O dönemde fabrikada çalışıyordum, bir tarafta çalışırken diğer taraftan da bunun üzerinde çalışmalarımı devam ettirdim. 1985’te fabrikadan ayrılma ve oyun sektörüne girme kararı aldım. İki sene içinde kendimi yetişridiğimi düşündüm ve bu sektore girme zamanı geldiğini düşünerek başladım oyun yazmaya… İngilteredeki en önemli üniversitelerden birine gidip başvurdum bu makine dilini öğrenmek için fakat istediğimi alamadım ve ben de dergilerden ve elime geçen başkalarının makine diliyle yazılmış çalışmalarını incelemeye koyuldum. İşte bu çalışmalarla 1985 yılında ilk profesyonel oyunumu yazdım. İnsan vucudunu tahrip etmek ile ilgili bir oyundu ve de çok tuttu. İngilterenin Telekom grubunun yayıncı şirketiyle oyunu yayınlama konusunda bir görüşme yaptım. Bu arada Microsoft ile goruşmem de kendileri biz saygın bir holdingiz böyle bir oyunu yayınlayamayız diyerek neredeyse kovuyorlardı. İlginç bir sekilde telekomun yayıncı şirketinin başındaki genç genel mudur fikrimi çok beyendi ve riskli ama biz sizin oyununuzu yayınlamak istiyoruz dedi. Ardından 3 yılda ödül aldığım bir çok oyun yaptım. İki hafta gibi bir surede seganın yayınladığı en önemli oyunlardan birini yaptım. 1988 yılında daha sonra Avrupanın en önemli şirketlerinden olacak olan Vivid Image şirketini kurdum. Yani 3 yıl gibi bir sürede şirketleşmeyi başardık. 1991 yılında mikrosoft ile yollarımız yine kesişti. Onlara yapmış olduğumuz oyun yılın en iyi oyunu seçildi. 1994 te street racer oyunuyla bir sistemde 4 kullanıcı aynı anda oynayabilen dünyanın ilk oyununu yaptık. Daha sonra Türkiyeye dönmeden önce 1999 yılında geliştirdiğimiz 3 boyutlu oyun motoru. 2002 yılında Türkiyeye döndüğümüz de İTÜ debir ekip kurduk. Yıldız da okuyan bir öğrenci arkadaşla birlikte türkiyenin ilk profesyonel oyununu yaptık. 1995 yılında Semih Saygıner ile yaptığımız Bilardo magic oyunu yine çok önemli projelerimizden biridir. İstanbul MMOG yine türkiyenin ilk istanbulda geçen ve turkçe olan bir oyunudur. Çok iyi çalışmalar yaptık üzerinde çizimler tamamen birebir çalışmalar ile yapıldı. 1994 te Citroen C4 robot araba yarış oyununu yaptık. Burada bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hikaye çok ilginç: Fransız direktörden C4 arabasının 3 boyutlu çizmini istedik fakat vermediler. Biz de kendi çalışmalarımızla yeniden çizdik C4 ü. Büyük bir gurula söyleyebilirim ki Fransız direktörden şöyle bir geribildirim aldım. “Bizim robottan daha iyi olmuş.” 1994 te vestel şirketiyle Kanava projesi yaptık. İkinci kısım Sorular: -Türkiye ciddi anlamda oyun sektörüne yatırım yapıldığını düşünüyor musunuz? Çin ve Kore de devlet bu işi çok iyi yapıyor, inanılmaz bir destek veriyor. Ülkemize ise benim gördüğüm kadarıyla sadece teşvik var. Benim gibi adama teşvik gerekli değil ki, desteğe ihtiyacım var. Telekom’un Sobee’yi satın alması güzel bir adım, önemli bir sektöre adım atması gençleri de harekete geçirecektir.
Mevlüt Dinç - Sobee 23 Şubat 2010
Mevlüt Dinç - Sobee 23 Şubat 2010
Mevlüt Dinç - Sobee 23 Şubat 2010
Yer: İstanbul Tarih: 05/02/2010 Konuşmacılar: Mevlüt Dinç Şirket: Sobee Konu: Girişimcilik, Oyun Dünyası Video 2 Merhaba herkese öncelikle; Üniversitelerde ve başka ortamlarda çok sunum yapmışlığım var fakat etohum da ilk defa konuşmak için bulunuyorum. Sunumum da girişimcilik şapkası altında olacak. Ben de Ziya Bey gibi uzun müddet yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen girişimcilerdenim. İlk defa kullanıyorum bu kelimeyi ama etohum sayesine ben de girişimci oldum sanırım.Milyonda bir tesadüfle ingiltereye gitme fırsatı yakaladım 70li yılların sonunda 79-2000 yılının sonuna kadar İngiltere de kaldım. 2000 sonunda da kesin dönüş yaparak Türkiye’ye dönüş yaptım. Bizim gibi insanların başarılı olması çılgınlık, başka türlü olmuyor. Zaten yurt dışına çıkanların çoğu deri dönmek istiyor. Şimdi konuşurken öncelikle o dönemin oyun sektöründen bahsedeyim size biraz: O dönemde bu dönemdeki gibi İngiltere oyun sektöründe öncü ayaklarındandı. Arkadaşım yeni çıkan bir oyun cihazını benim almam için çok ısrar etmişti. Düşünün hafızası 1kb ve renksiz, ses de yok. Bu z-x 81 di. Sonra bir üst modeli olan z-x spectrum çıktı hem de renkli ve de ses var ama ses dediysek de bip yani başka bir sey de değil… İşte ben bu ortamda aldım bazı kararlarımı ve bu sektörde bir şeyler yapabileceğimi düşündüm. O dönemde İngilizceyi de bilmiyordum. Yabancı dil olarak Fransızca öğrendiğimiz için makine dilinin yanında İngilizceyi de öğrenmek zorunda kaldım. Şimdi el kitabını okuyorum ama okuduklarımın % 80 nini anlamıyorum. Ama kafayı takmıştım bir kere. O dönemde fabrikada çalışıyordum, bir tarafta çalışırken diğer taraftan da bunun üzerinde çalışmalarımı devam ettirdim. 1985’te fabrikadan ayrılma ve oyun sektörüne girme kararı aldım. İki sene içinde kendimi yetişridiğimi düşündüm ve bu sektore girme zamanı geldiğini düşünerek başladım oyun yazmaya… İngilteredeki en önemli üniversitelerden birine gidip başvurdum bu makine dilini öğrenmek için fakat istediğimi alamadım ve ben de dergilerden ve elime geçen başkalarının makine diliyle yazılmış çalışmalarını incelemeye koyuldum. İşte bu çalışmalarla 1985 yılında ilk profesyonel oyunumu yazdım. İnsan vucudunu tahrip etmek ile ilgili bir oyundu ve de çok tuttu. İngilterenin Telekom grubunun yayıncı şirketiyle oyunu yayınlama konusunda bir görüşme yaptım. Bu arada Microsoft ile goruşmem de kendileri biz saygın bir holdingiz böyle bir oyunu yayınlayamayız diyerek neredeyse kovuyorlardı. İlginç bir sekilde telekomun yayıncı şirketinin başındaki genç genel mudur fikrimi çok beyendi ve riskli ama biz sizin oyununuzu yayınlamak istiyoruz dedi. Ardından 3 yılda ödül aldığım bir çok oyun yaptım. İki hafta gibi bir surede seganın yayınladığı en önemli oyunlardan birini yaptım. 1988 yılında daha sonra Avrupanın en önemli şirketlerinden olacak olan Vivid Image şirketini kurdum. Yani 3 yıl gibi bir sürede şirketleşmeyi başardık. 1991 yılında mikrosoft ile yollarımız yine kesişti. Onlara yapmış olduğumuz oyun yılın en iyi oyunu seçildi. 1994 te street racer oyunuyla bir sistemde 4 kullanıcı aynı anda oynayabilen dünyanın ilk oyununu yaptık. Daha sonra Türkiyeye dönmeden önce 1999 yılında geliştirdiğimiz 3 boyutlu oyun motoru. 2002 yılında Türkiyeye döndüğümüz de İTÜ debir ekip kurduk. Yıldız da okuyan bir öğrenci arkadaşla birlikte türkiyenin ilk profesyonel oyununu yaptık. 1995 yılında Semih Saygıner ile yaptığımız Bilardo magic oyunu yine çok önemli projelerimizden biridir. İstanbul MMOG yine türkiyenin ilk istanbulda geçen ve turkçe olan bir oyunudur. Çok iyi çalışmalar yaptık üzerinde çizimler tamamen birebir çalışmalar ile yapıldı. 1994 te Citroen C4 robot araba yarış oyununu yaptık. Burada bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hikaye çok ilginç: Fransız direktörden C4 arabasının 3 boyutlu çizmini istedik fakat vermediler. Biz de kendi çalışmalarımızla yeniden çizdik C4 ü. Büyük bir gurula söyleyebilirim ki Fransız direktörden şöyle bir geribildirim aldım. “Bizim robottan daha iyi olmuş.” 1994 te vestel şirketiyle Kanava projesi yaptık. İkinci kısım Sorular: -Türkiye ciddi anlamda oyun sektörüne yatırım yapıldığını düşünüyor musunuz? Çin ve Kore de devlet bu işi çok iyi yapıyor, inanılmaz bir destek veriyor. Ülkemize ise benim gördüğüm kadarıyla sadece teşvik var. Benim gibi adama teşvik gerekli değil ki, desteğe ihtiyacım var. Telekom’un Sobee’yi satın alması güzel bir adım, önemli bir sektöre adım atması gençleri de harekete geçirecektir.