Mevlüt Dinç - Sobee 23 Şubat 2010
Yer: İstanbul Tarih: 05/02/2010 Konuşmacılar: Mevlüt Dinç Şirket: Sobee Konu: Girişimcilik, Oyun Dünyası Video 2 Merhaba herkese öncelikle; Üniversitelerde ve başka ortamlarda çok sunum yapmışlığım var fakat etohum da ilk defa konuşmak için bulunuyorum. Sunumum da girişimcilik şapkası altında olacak. Ben de Ziya Bey gibi uzun müddet yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen girişimcilerdenim. İlk defa kullanıyorum bu kelimeyi ama etohum sayesine ben de girişimci oldum sanırım.Milyonda bir tesadüfle ingiltereye gitme fırsatı yakaladım 70li yılların sonunda 79-2000 yılının sonuna kadar İngiltere de kaldım. 2000 sonunda da kesin dönüş yaparak Türkiye’ye dönüş yaptım. Bizim gibi insanların başarılı olması çılgınlık, başka türlü olmuyor. Zaten yurt dışına çıkanların çoğu deri dönmek istiyor. Şimdi konuşurken öncelikle o dönemin oyun sektöründen bahsedeyim size biraz: O dönemde bu dönemdeki gibi İngiltere oyun sektöründe öncü ayaklarındandı. Arkadaşım yeni çıkan bir oyun cihazını benim almam için çok ısrar etmişti. Düşünün hafızası 1kb ve renksiz, ses de yok. Bu z-x 81 di. Sonra bir üst modeli olan z-x spectrum çıktı hem de renkli ve de ses var ama ses dediysek de bip yani başka bir sey de değil… İşte ben bu ortamda aldım bazı kararlarımı ve bu sektörde bir şeyler yapabileceğimi düşündüm. O dönemde İngilizceyi de bilmiyordum. Yabancı dil olarak Fransızca öğrendiğimiz için makine dilinin yanında İngilizceyi de öğrenmek zorunda kaldım. Şimdi el kitabını okuyorum ama okuduklarımın % 80 nini anlamıyorum. Ama kafayı takmıştım bir kere. O dönemde fabrikada çalışıyordum, bir tarafta çalışırken diğer taraftan da bunun üzerinde çalışmalarımı devam ettirdim. 1985’te fabrikadan ayrılma ve oyun sektörüne girme kararı aldım. İki sene içinde kendimi yetişridiğimi düşündüm ve bu sektore girme zamanı geldiğini düşünerek başladım oyun yazmaya… İngilteredeki en önemli üniversitelerden birine gidip başvurdum bu makine dilini öğrenmek için fakat istediğimi alamadım ve ben de dergilerden ve elime geçen başkalarının makine diliyle yazılmış çalışmalarını incelemeye koyuldum. İşte bu çalışmalarla 1985 yılında ilk profesyonel oyunumu yazdım. İnsan vucudunu tahrip etmek ile ilgili bir oyundu ve de çok tuttu. İngilterenin Telekom grubunun yayıncı şirketiyle oyunu yayınlama konusunda bir görüşme yaptım. Bu arada Microsoft ile goruşmem de kendileri biz saygın bir holdingiz böyle bir oyunu yayınlayamayız diyerek neredeyse kovuyorlardı. İlginç bir sekilde telekomun yayıncı şirketinin başındaki genç genel mudur fikrimi çok beyendi ve riskli ama biz sizin oyununuzu yayınlamak istiyoruz dedi. Ardından 3 yılda ödül aldığım bir çok oyun yaptım. İki hafta gibi bir surede seganın yayınladığı en önemli oyunlardan birini yaptım. 1988 yılında daha sonra Avrupanın en önemli şirketlerinden olacak olan Vivid Image şirketini kurdum. Yani 3 yıl gibi bir sürede şirketleşmeyi başardık. 1991 yılında mikrosoft ile yollarımız yine kesişti. Onlara yapmış olduğumuz oyun yılın en iyi oyunu seçildi. 1994 te street racer oyunuyla bir sistemde 4 kullanıcı aynı anda oynayabilen dünyanın ilk oyununu yaptık. Daha sonra Türkiyeye dönmeden önce 1999 yılında geliştirdiğimiz 3 boyutlu oyun motoru. 2002 yılında Türkiyeye döndüğümüz de İTÜ debir ekip kurduk. Yıldız da okuyan bir öğrenci arkadaşla birlikte türkiyenin ilk profesyonel oyununu yaptık. 1995 yılında Semih Saygıner ile yaptığımız Bilardo magic oyunu yine çok önemli projelerimizden biridir. İstanbul MMOG yine türkiyenin ilk istanbulda geçen ve turkçe olan bir oyunudur. Çok iyi çalışmalar yaptık üzerinde çizimler tamamen birebir çalışmalar ile yapıldı. 1994 te Citroen C4 robot araba yarış oyununu yaptık. Burada bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hikaye çok ilginç: Fransız direktörden C4 arabasının 3 boyutlu çizmini istedik fakat vermediler. Biz de kendi çalışmalarımızla yeniden çizdik C4 ü. Büyük bir gurula söyleyebilirim ki Fransız direktörden şöyle bir geribildirim aldım. “Bizim robottan daha iyi olmuş.” 1994 te vestel şirketiyle Kanava projesi yaptık. İkinci kısım Sorular: -Türkiye ciddi anlamda oyun sektörüne yatırım yapıldığını düşünüyor musunuz? Çin ve Kore de devlet bu işi çok iyi yapıyor, inanılmaz bir destek veriyor. Ülkemize ise benim gördüğüm kadarıyla sadece teşvik var. Benim gibi adama teşvik gerekli değil ki, desteğe ihtiyacım var. Telekom’un Sobee’yi satın alması güzel bir adım, önemli bir sektöre adım atması gençleri de harekete geçirecektir. Soru:Amerikan Ordusu’nun, oyunlarda kendisini propanda ettiğini söylenidiz, sizin oyunlarınız da Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı gibi şeyleri görecek miyiz? Mevlüt Dinç: Biz oyunlarımızda kendi kültürümüzden ve tarihimizden ögeleri yansıtmaya özen gösterdik. Fakat Çanakkale ya da Kurtuluş Savaşı gibi büyük ve hassas konularda ben bile korkarım. Çünkü bu bir simülasyon ya da animasyon filmi değil. Tüm bunları göz önünde bulundurmak gerek ve saygı göstermek gerekir. Soru:Telif haklarının sektörün büyümesine etkisi nedir? Mevlüt Dinç: Telif hakları çok önemlidir. Ben İngiltere’deyken yaptığım bir oyunla, en çok kopyalanan oyun ödülünü almıştım. Çok iyi bir gelir beklemiştik fakat sadece iki hafta satabildik. Dolayısıyla bu konu çok ciddi bir konu. Buna karşılık yeni iş modeli olan online oyun ise bu noktada istenileni daha fazla veren bir çalışma oldu. Soru:Online oyun modeli dışında başka bir iş modeli var mı? Mevlüt Dinç:Bizim kabus 22 diye bir oyunumuz vardı, Vestel’le yapılan anlaşmayla sattığı ürünlerin yanında biz de oyunumuzu sunuyorduk. En son halini söylüyorum size yıllarca sayısız televizyon vb. ürünler satan Vestel mağazasından içeri giren çocuk, “Kabus 22 oyunu var mı?” diyor. Düşünün artık bayiinin durumunu… İnternetten sorulan sorular:
İlk oyununuzu yaparken oyunun tutmama ihtimalini göz önüne aldınız mı? Bir B planınız var mıydı?(Burak Abidin Aksoy)
Mevlüt Dinç:Şimdi bir B planınız olması için öncelikle A planınızın olması gerek… Ben hiç plan yapmadım. Oyun tutar mı tutmaz mı kısmı için ise şunu söyleyebilirim: Bugüne kadar yapmak istediğim her oyunu yaptım, ama en önemlisi başarılı olmak; imkanlarını en iyi şekilde değerlendirip, zamana yayabilmektir. Benim dokuz yıl dayanabilmem buradan gelir zaten.
Şu günlerde en çok hangi oyunu oynuyorsunuz?(Murat Tatar)
Mevlüt Dinç:En güzel sorulardan biridir. Ben oyun oynamıyorum.
Türkiye’deki internet reklam ajanslarının online oyunlar için reklam verme bakışları nasıl?(Gökçen Karan)
Mevlüt Dinç:İ can football’da inanılmaz bir başarı yakaladık. Dünya da ilk olan cep telefonu numarasıyla kulanıcı adı alma işiyle 110.000 ye sayısına ulaştık. Bu sayı gerçekten çok iyi sayı. Haziran da bu sayıyı 500.000 olarak bekliyoruz…
Türkiye’de online oyun oynayanların yani oyun pazarının büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz?(Serkan Ünsal)
Mevlüt Dinç:15 milyon ciddi oyuncu kitlesinin resmi olarak olduğunu biliyorum fakat mutlaka daha fazladır. Potansiyel çok büyük ve hızla büyüyor..
Soru:Facebook’un kendisinin aldığı bir karar doğrultusunda facebook ile bir iş birliği içinde olma durumunuz var mı? Mevlüt Dinç:Sanırım henüz facebook’un bizden haberi yok!!! Ama ürünümüze biz güceniyoruz. Diyorlardı ki ne zaman kulüplere gideceksiniz, ben de onlar bize gelecek diyordum ve diyorum hala biz ürünümüze güveniyoruz…