Hüsnü Özyeğin Etohum Toplantısında Başarı Öyküsünü Anlattı
blog.etohum.com
[gallery columns="2"] Metne Çeviren: Dilara Aşan Böyle genç ve heyecanlı girişimciler veya girişimci adaylarla beraber olduğum için çok mutluyum. Türkiye’de girişimcilik konusu çok daha fazla konuşulmaya başlandı ve biz de tabii bu konuda birçok şey yapıyoruz. Bunların hepsini tekrar etmeyeceğim ama girişimciliğin Türk ekonomisi için orta ve uzun dönemde çok önemli bir faaliyet olduğuna inanıyoruz. Amerika’ya baktığınız zaman Amerika’da yaratılan işlerin önemli bir kısmının girişimciler tarafından oluşturulan faaliyetlerden olduğunu görüyoruz. Artık büyük şirketler eskisi kadar hızlı bir şekilde eleman almıyorlar. Ve bir daha Amerika’ya baktığımız zaman -bir Avrupa’ya göre- Amerika’da girişimcilik,inovasyonun Avrupa’dan ne kadar ileride oluğunu görüyorsunuz. Bu da çeşitli sebeplerden dolayı oluyor: Bir kere Amerika’da immigration var yani Amerikalılar bütün dünyadan başarılı insanların, potansiyeli olan insanların greencard almasını sağlıyorlar. Avrupalılar biliyorsunuz şu anda kendi hudutlarını kapatıyorlar genelde. Yani immigration almamaya çalışıyorlar, yeni gelenler tabii Amerika’ya büyük bir katkı sağlıyor. Bugün SiliconValley’e baktığınız zaman mesela birçok girişimci Hindistan’dan gelmiş girişimciler veya başka ülkelerden gelmiş girişimciler. Bir de tabii Amerika’da girişimciliği çok destekleyen bir üniversite sistemi var; bugün, mutlaka biliyorsunuz, MIT aslında bir girişim fabrikası, Stanford bir girişim fabrikası. Facebook Stanford’da ortaya çıktı, Stanford’daki hocaların ortaklıkları ile ortaya çıktı. Üniversitelerin birçok açıdan çok önemli rolü var: Bir tanesi tabii üniversitede hocaların olması; ikincisi üniversitelerin girişimcilere bir mekân sağlaması, ilk başta onlara hem fiziksel olarak hem alt yapı olarak destek olmaları ve aslında girişimciliğin gelişmesi için de bir ortam yaratması diye tanımlıyorum ben bunu. Şimdi biz üniversitemizde çok çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz: bir tanesi bir kere sanayiyle, teknoloji şirketleri ile iş birliği yapmak, bu çok önemli bir faktör. Bizim Türk Telekom ile araştırma anlaşmalarımız var, Turkcell bizim girişim fabrikamızın sponsoru, ayrıca Vestel ile ciddi ilişkilerimiz var. Onların yönetici aday programlarının biz üniversite olarak eğitimlerini yapıyoruz, Vestel’in mühendisleri bizim üniversitemizde master programlarına katılıyorlar. Bu şekilde hem üniversite onların yaptıkları konusunda daha fazla bilgi sahibi oluyor, sanayinin ve teknoloji şirketlerinin hem de onlar bizim hocalarımızdan yararlanıyorlar. Ayrıca duymuşsunuzdur GoldmanSachs dünyada on bin kadın eğitiyor, bunun için 100 milyon dolarlık bir fon ayırdılar üç sene önce ve Dünya’da yirmi ülkede, her ülkede her yıl yüzer kadının eğitilmesine destek oluyorlar. Biz de GoldmanSachs’in, yepyeni bir üniversite olmamıza rağmen, partneri olduk Türkiye’de ve Dünya’daki yirmi ülke içerisinde bu işi tek başına yapan üniversite de biziz. Yani birçok ülkede işbirliği yaptıkları üniversitelere Amerikan üniversiteleri destek oluyorlar bu faaliyeti yapabilmeleri için, hocalarımız başlangıçta onlar ile beraber bütün bir programı yaptıama sonra işi biz yürütmeye başladık. Bu da bizim için çok heyecanlı bir program oldu. Bu hanımlar zaten girişimci, hasbelkader girişimci olmuşlar fakat girişimciliğin gerektirdiği bir takım konularda da –gerek pazarlama, gerek bir iş planı yapma yani formal bir eğitim alma- eksikleri var ve biz onların eksiklerini tamamlıyoruz. Ve emin olun, bizim üç aylık sertifika programımızdan çıktıkları zaman bambaşka hayalleri, gerçekleştirmek istedikleri bambaşka şeyleri oluyor ve kendilerini çok geliştiriyorlar.
Hüsnü Özyeğin Etohum Toplantısında Başarı Öyküsünü Anlattı
Hüsnü Özyeğin Etohum Toplantısında Başarı…
Hüsnü Özyeğin Etohum Toplantısında Başarı Öyküsünü Anlattı
[gallery columns="2"] Metne Çeviren: Dilara Aşan Böyle genç ve heyecanlı girişimciler veya girişimci adaylarla beraber olduğum için çok mutluyum. Türkiye’de girişimcilik konusu çok daha fazla konuşulmaya başlandı ve biz de tabii bu konuda birçok şey yapıyoruz. Bunların hepsini tekrar etmeyeceğim ama girişimciliğin Türk ekonomisi için orta ve uzun dönemde çok önemli bir faaliyet olduğuna inanıyoruz. Amerika’ya baktığınız zaman Amerika’da yaratılan işlerin önemli bir kısmının girişimciler tarafından oluşturulan faaliyetlerden olduğunu görüyoruz. Artık büyük şirketler eskisi kadar hızlı bir şekilde eleman almıyorlar. Ve bir daha Amerika’ya baktığımız zaman -bir Avrupa’ya göre- Amerika’da girişimcilik,inovasyonun Avrupa’dan ne kadar ileride oluğunu görüyorsunuz. Bu da çeşitli sebeplerden dolayı oluyor: Bir kere Amerika’da immigration var yani Amerikalılar bütün dünyadan başarılı insanların, potansiyeli olan insanların greencard almasını sağlıyorlar. Avrupalılar biliyorsunuz şu anda kendi hudutlarını kapatıyorlar genelde. Yani immigration almamaya çalışıyorlar, yeni gelenler tabii Amerika’ya büyük bir katkı sağlıyor. Bugün SiliconValley’e baktığınız zaman mesela birçok girişimci Hindistan’dan gelmiş girişimciler veya başka ülkelerden gelmiş girişimciler. Bir de tabii Amerika’da girişimciliği çok destekleyen bir üniversite sistemi var; bugün, mutlaka biliyorsunuz, MIT aslında bir girişim fabrikası, Stanford bir girişim fabrikası. Facebook Stanford’da ortaya çıktı, Stanford’daki hocaların ortaklıkları ile ortaya çıktı. Üniversitelerin birçok açıdan çok önemli rolü var: Bir tanesi tabii üniversitede hocaların olması; ikincisi üniversitelerin girişimcilere bir mekân sağlaması, ilk başta onlara hem fiziksel olarak hem alt yapı olarak destek olmaları ve aslında girişimciliğin gelişmesi için de bir ortam yaratması diye tanımlıyorum ben bunu. Şimdi biz üniversitemizde çok çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz: bir tanesi bir kere sanayiyle, teknoloji şirketleri ile iş birliği yapmak, bu çok önemli bir faktör. Bizim Türk Telekom ile araştırma anlaşmalarımız var, Turkcell bizim girişim fabrikamızın sponsoru, ayrıca Vestel ile ciddi ilişkilerimiz var. Onların yönetici aday programlarının biz üniversite olarak eğitimlerini yapıyoruz, Vestel’in mühendisleri bizim üniversitemizde master programlarına katılıyorlar. Bu şekilde hem üniversite onların yaptıkları konusunda daha fazla bilgi sahibi oluyor, sanayinin ve teknoloji şirketlerinin hem de onlar bizim hocalarımızdan yararlanıyorlar. Ayrıca duymuşsunuzdur GoldmanSachs dünyada on bin kadın eğitiyor, bunun için 100 milyon dolarlık bir fon ayırdılar üç sene önce ve Dünya’da yirmi ülkede, her ülkede her yıl yüzer kadının eğitilmesine destek oluyorlar. Biz de GoldmanSachs’in, yepyeni bir üniversite olmamıza rağmen, partneri olduk Türkiye’de ve Dünya’daki yirmi ülke içerisinde bu işi tek başına yapan üniversite de biziz. Yani birçok ülkede işbirliği yaptıkları üniversitelere Amerikan üniversiteleri destek oluyorlar bu faaliyeti yapabilmeleri için, hocalarımız başlangıçta onlar ile beraber bütün bir programı yaptıama sonra işi biz yürütmeye başladık. Bu da bizim için çok heyecanlı bir program oldu. Bu hanımlar zaten girişimci, hasbelkader girişimci olmuşlar fakat girişimciliğin gerektirdiği bir takım konularda da –gerek pazarlama, gerek bir iş planı yapma yani formal bir eğitim alma- eksikleri var ve biz onların eksiklerini tamamlıyoruz. Ve emin olun, bizim üç aylık sertifika programımızdan çıktıkları zaman bambaşka hayalleri, gerçekleştirmek istedikleri bambaşka şeyleri oluyor ve kendilerini çok geliştiriyorlar.