Blog

Volkan Ekiz – Sosyal Medya 14 Aralık 2009

Yer: İstanbul

Tarih: 14/12/2009

Konuşmacılar: Volkan Ekiz

Şirket:

Konu:  Sosyal Medya

Sosyal medya
-Etohum tv ye hoş geldiniz. İşte büyük buluşma.Volkan atıp tutuyodu. Buyurun karşımdasın Volkan.Buyur ne atıp ne tutuyosun söyle.
V-Aynı şeyi ben söyliycektim. Yok gelemezsin.Yok gelin ce şöyle olucak böyle olacak,hani bakıyorum hiç bişey yok aha geldim.
Dosyaların burda şimdi ayıp olmasın sen misafirsin diye çıkarmıyoruz. Anlat bakalım neymiş bu sosyal medya.Atıp tutuyosun sosyal medya
V- Sosyal medya bir duyguyu,  bir düşünceyi sosyal ortam da anlatmaktır diyebileceğimiz bişey.

  • Ya bu şey herkesin ağzın dada bu sosyal medya sosyal medya

 

V -Bide sosyal medya uzmanları var.

  • İnanılmaz
  • V- uçundan değdirmeden geçemiycem.
  • -Şirketlere sosyal medya danışmalığı var
  • V-Bu arada senin için sosyal medya uzmanı diyorlar dı ne oldu
  • -ben sosyal medya  girişimci uzmanıyım ben
  • V-A aa ben kendime çok güzel bişey buldum ya .Sosyal medya Gurusu.Çünkü herkes uzman ya  orda bi farklılaşmak gerekiyor.
  • -Guru mu senin bütçen
  • V-Aman bütün esprileri yaptı.(Gülüşmeler) Şimdi şöyle bi durum var,nihayetinde ben şu an dijital bi reklam ajansın da çalışsam da normalde
  • -Nerde çalışıyorsun
  • V-Beezone ama reklamcılık geçmişim daha önce  3,5 sene ??? (01.49) yani konvansiyonel  reklamcılıktan geliyorum. Dolayısıyla sosyal medya dahil dijital  dünya da dahil bunla ilgili yaptığım bütün değerlendirmelerde hala o commansiyonel  reklamcılığın geleneğinden gelmeye devam ediyorum. O yüzden  farkındalık yaratmanın öneminin  farkında olduğum için bir sosyal meda gurusu  farklılaşması yapalım. Herkes expert. Bizde guru olalım
  • -Nedir bu şey. Bahsettigin şey. Medya nedir,sosyali nedir bunun. Sana kötü bir espri. Fen,Matematik değil,Çografya değil  yanyana koymuyorum böyle bir espri yaparak.
  • V-Peki. Aslında kavramları anlamlandırıken onları oluşturan  kelimelerin anlamlarına bir bakmak  gerekiyor. Nihayetinde sosyal medya dediğimiz  iki kelime. Bu iki kelimeden bi tanesi  olan sosyal yanlış bilmiyorsam herhalde sosyo bla bla gibi bir latince kökenli bir kelimeden geliyor ve topluluk manasına geliyor yanlış bilmiyorsam. Hatta sosyolojide topluluk bilimi diyoruz. Dolayısıyla sosyalleşme kökünden yani  insanların biraraya gelmesinden müteşekkil bir medya ortamından bahsediyoruz. Aslında  ben bu kavrama biraz aşinayım. Bir şahsi reklamın hedefi kayıtları böyle  senin koymadığın dosyaları koyar.1999 senesinde yahoo gruplar da ilk kez dijital sosyal ortam kelimesini kullanmıştım.
  • -Varmı  ispatı ispatı yoksa(Gülüşmeler)
  • Onu söylüyorum.Olmassa şöyle yaparız.Çekimimizi  yayına girmeden önce araya böyle bir şey benner patlangacı patlatıverir böyle .Yahoo grupta hala arama yapmak mümkün sanırım
  • -Diyorsun ki ben vizyonerim önceden gördüm.
  • 99 diyorum Burak 99 diyorum yani 2007-2008 demiyorum.99 diyorum. Yani dijital sosyal ortam kelimesini ben şey için kullanmıştım o zaman belki hatırlarsın o Yahoo gruplar için kullandım.Oradaki kullanmamın sebebi şuydu aslın da aynı şey bugünde geçerli  kendi soyal münasebetlerimizi  bi şekilde dijital ortama şey yapıyor uz yansıtıyoruz.Birebir bir paralel yaşam kuruyoruz.Yani bugün sosyal alandada kankalarımız var sevmediğimiz insanlar var,uyuz olduklarımız var,hırslarımız var ,yapmak istediklerimz var yani reel dünyadakine paralel birde dijital dünyada sosyal münasebetlerimiz var.O yüzden hani bu özellikle sosyal münasebet kelimesini dijital  dünyada biraz daha sık kullanmak gerekiyor belki değerlendirmeler için .
  • -Peki bunun  neresi medya .Yani senle konuşuyoruz.Biz burda medyamı oluşturuyoruz.İnternette konuşuyoruz mesala
  • V-Medya kelimesi  genelde kelimelerin kökenlerine bakıyoruz ya yine orda medium kökünden geliyor yani ortam burası bir ortansa evet bu bir medya. Yani bu eger bu ortamı sen bir beyaz kutunun içine hapsedersen  televizyon bi ortam haline geliyor,yada işte basılı hale gelirse bizde işte gazete dergi ayrımı olarak ifade ediliyor ama yurtdışında onun adı print dedikleri  eger bi ortamı basılı bir mecrada  oluşturuyorsan o zaman o bir ortam haline geliyor yada sokakta yürürken saga sola kafamızı  çevirdiğimiz zaman gördüğümüz reklam alanları bir ortam haline geliyor.Dolayısıyla aslında herşeyi  ortamlaştırmak mümkün.Bu da aslında yaratıcı bir şeyler yapıpta farkındalık altını yine kalın harflerle çizmemiz gereken bi kelime farkındalık. Farkındalık yaratmak isteyen insanlar için aslında çok büyük bir fırsat yani  birilerinin oluşturduğu  ortamlarda göbek atmak dışında kendi ortamlarını oluşturmak da her zaman mümkün. Bu da aslında işin heyacan verici tarafı.Mesela Metro bunun iyi bir örneği. Metroda tren böyle gidiyor.Hani şeyi hepimiz biliriz. O çizgi filmi anlatmak için şey esprisi vardır ya kağıtları çizersin pırrrt yaparsın o bir hareketli görsel oluşturur.Bunu terse çevirdiğin zaman yani  kağıtlar sabitlenir sen hareket edersen  aslında aynı etkiyi yaparsın. Mesela metroda böyle bişey gerçekleştiriyorsun. İşte biz ne yapmıştık mesela ben sanırım 2007 de yapmıştık jilet için yapmıştık. Jilet hiçbir zaman tıkanmaz tıpkı metro gibi bi şey yapmıştık.Mesela orda aynı hareketli mekanizma var çünkü sen trenle giderken  kâğıt hareket etmiyorda sen hareket  ediyosun. Onu bir anda ortam haline getirmek  yani medya haline getirmek mümkün. Dolayısıyla hani insanların sosyalleştiği her alanda bir medya oluşturmak mümkün.
  • -Bu sosyal medya denince kavram internetteki bu frienfeed, twitter Feyz booka gel
  • V-feyz book değil  ama orayı
  • Feyzz. Feyz aldığımız bi yer
  • V-feyz book evet feyz book için. Aslında feyzbook tan güzel bi ekmek çıkar.
  • E z y
  • V- Türkiyenin ilk islami network ü feyzbook diye mesela
  • Feyz alalım
  • V-Feyz al ordan. Bir ifşa et butonu filan böyle
  • -Sen şimdi konuyu böyle aşağılara taşımadan
  • V-Yok aşağı taşımadım yukarı taşıdım
  • Şimdi nedir bu olay
  • V-Şimdi üç tane dominat şeyimiz var mediumumuz var aslın da şu an.Neden derken bu dominantlık kullanıcı sayısıyla alakalı tabiki.Yani en son hatırladığımın rakam  350 milyon facebook için.
  • -Türkiye kullanıcısı
  • V-Hayır Türkiye kullanıcısı değil ama
  • -70 milyon izliyo sen ne diyosun
  • V-Şu an bizi 70 milyon izliyo dimi evet ya . O zaman daha biraz dikkatli olup çeki düzen vereyim kendime.Elimizde bazı rakamlar var. Nedir bu rakamlar.İşte facebook için 350 milyon rakamı var .Dünya nüfusunun 6,5 milyar olduğunu düşünürsek işte bunu yaşlı  bıdı bıdı sını düşünürsek  hani internet erişimi filan hepsini hesap etsek  herhalde 1,5-2 milyar da 350 milyon gibi bi rakam korkunç bi rakam.Yani toplam penetrasyon nerden baksanız çeyreğine filan denk  geliyor .herkes facebook ta.Şimdi face book  yada twitter gibi olmak yada olmamak gibi bi denklem söz konusu değil.Bu mediumları hayatmızda  aynı anda kullanabiliyoruz.Diger kullandığımız iki dominant şeyde mediumda twitter ve friend feed.Twitter yurtdışında
  • -Bunlar daha elit mi?
  • V-şimdi twitter yurtdışında yıkılıyor. Tam tabirle böyle yıkılıyo gibi tabirlar kullanayım ki çok fazla bi entellektüele kaçmayayım heyecanı ayakta tutalım. Şimdi twitter ın hayatımızda çok fazla bi yer etmesinin en önemli sebebi sence ne?Ben sana soruyorum ,avcı av oldu.Hadi bakalım
  • E şimdi ben başka şeyler düşünüyordum sana soru sorarken
  • V-Neden twitter
  • -anlamadım soru ne(Gülüşmeler)
  • V-Şunu söylüyorum bir sürü işte facebook,friend feed,ondan önce türkiyede yonca buna benzer bir sürü site varken  bir anda twitter bu kadar kısa sürede hayatımızda
  • -Türkiyede mi?
  • V-Hayır Dünyada internet dünyası olarak bakıyorum.Neydi twitter ı twitter yapan ne sence
  • -İhtiyacı dolduruyor twitter
  • V-sallama hayır  o ihtiyacı dolduran
  • ne sence micro .. tembellik
  • V APIlerini açması
  • V-Oda bi faktör tabi .En önemli faktör o. Yani emsallerinden twitteri ayıran şey neydi windowsun aslında  aşagı doğru gidipte mac benzeri opensource benzeri şeylerin yukarı çıkması yeni trend .Artı
  • -Yine bilemedim o soruyu eksi aldık
  • V-Tabi canım şimdi sen 1 ay daha şey yaparsın
  • -Herkese r ezil ettin benı ya rezil ettin
  • V-Güzel degilmi yani avcı av oldu güzel olmadımı
  • -Ben hoşlanmadım o olaydan(Gülüşmeler)
  • V-Şimdi twitter devrimsel bi şey yaptı. Bu çok başarılı bir uygulamaydı. Çok büyük ihtimalle diğer şimdi kodlarını kapalı tutan uygulamalar markalar herkes bu yöntemi takip etmek zorundalar.Çünkü şey artık saçma işte Murdochun geçenlerde girişimi gibi hani ulaşım ve erişim bu kadar kolaylalmışken hani ben oturdum kodumu yazdım
  • -Neden saçma
  • V-Gelecem yada işte bir conent oluşturdum biyerde hani onu ben insanların ulaşamayacağı bi şekilde tutarım ancak access olmak için deal yapmak gerekiyor filan gibi yada işte onu filtreleme şeyine sadece ben sahibim gibi zihniyetler çok olumsuz. Atık bunları şey yapmıyoruz.Mesela şeyle ilgili bide şunuda eklemek gerekiyor belki Türklerin kullanıcıları arasında çok uygun bişey bu .Mesela çok genç Ankaralı Ahmet diye bi arkadaşımız var bu friend feed de bi sürü  uygulama şey yaptı gelştirdi
  • -Ahmet Akbalkan
  • V-Akbalkan  çok taktir ettiğim bi çocuk o.Burdan da ,burdan  çok sevdiğim dostum Ahmet(gülüşmeler)Bizim Türk hava yolları konkura yaptığımız çok sevdiğimiz dostumuz ??? esprisine gönderme yapalım.Mesela bu çocuğun yaptığı friend feed le ilgili değişik filtremelere dayalı uygulamalar aslında bu yeni trendin çok iyi şeyleri göstergeleri.Çünkü artık kullanıcı o içeriğin neresini ne şekilde almak istediğini kendi belirlemek istiyor.Yani hani twitter da aynı şeyi yaptı.Açtı şeylerini sourcelarını Bu arada sen istediğin ordaki o datayı ,istediğin filtreyi istediğin biçime sokabiliyorsun.Aslında oyun hamuru gibi .Data oyun hamuru gibi.Bak güzel bi noktaya geldik.Allahtan bunları kaydediyoruz yarın birgün bunları Yusuf söylemişti diyebileceğiz.Bu gün kü content  oyun hamuru gibi.Dolayısıyla mahir eller ,mahir olan el yetenekli olan el, zeka sahibi el o hamuru en iyi bir şekilde yoğurabilecek,şekillendirebilecek.Bu çok güzel,bu çok demokratik,çok güzel ve insanlık içinde çok faydalı bişey.
  • -Eskiden bu şey böyle degilmiydi medya ortamında
  • V-Böyle değildi
  • _Nasıldı?
  • V-Böyle değildi.Neden .Eskiden bu şeye benziyor
  • -Eski dediğimiz kaç yıllık
  • V-Eski dediğimiz ben burda biraz daha siyaset bilimi almamın etkisiyle ben biraz sosyolojikte bakıyorum bu meselelere,Berlin duvarı diyorum ben
  • -98
  • 98 olmaz döverler adamı 89.Berlin duvarından önceki dünyayla ,sonraki dünya birbirinden çok farklı dünyalar.Üretim ilşkileride değişti.Bu gün dünyayı farklı kılan şey ne eger bir fikriniz,internete girebildiğiniz bir ve modeminiz ve bilgisayarınız varsa bu gün milyar dolarder olabilirsiniz.Bunun emsalleri var işte Google’ı yapan çocuk var, twitter ı yapan çocuk var,
  • -Volkan  var
  • V-Evet ama mesela ama ben tl olarak milyarderim Ama mesela şeyi düşünelim eski üretim tarzında üretim mekanizması kurabilmek için bir altyapı ya,bir sermaye,bir sisteme sahip olmanız gerekiyordu.
  • -Peki  bunu Berlin duvarıyla bağlantısını nasıl kuracaksın
  • V-Şöyle kuraçam şimdi Berlin duvarından önce ki dünyada üretim ilişkilerinde ,faktörlerinde geçer akçe bilgiden ziyade meta üretmekti.
  • -Son üç dakikaya gircez.Son üç dakika diyor toparlaman lazım
  • _daha ne toparlıyım bi şey söylemedimki ne toparlıyım.
  • Şöyle bi durum var bilgi duvar yıkılmadan önce bir üretim malı değildi.Bu gün bir üretim malı.Yani bu gün fabrika kurmak bir mesele değil bu gün fikir bulmak bir mesele.Eski  dünyada ise gelişmiş ülkeler dediğimiz  ülkeler bu bilgiyi kendi şeyleri içersinde tutuyorlardı  uhdeleri içersinde tutuyorlardı.Bununla ilgili yine sosyolojiye şey yapacak olursak post moder n dönemle modern dönem arasında ki  ayrımlardan bir taneside bilginin artık bir seçkin zümrenin elinde değil popüler hale gelmesi yani  halkın bilgiye ulaşabilmesi olarak değerlendiriliyor.Bu gün Google la molotof kokteyli yapmayıda öğrenebiliyorsun belki ama mesela Californiya bununla ilgili haberler vardı .İşte Kaliforniya üniversitesinde minik nükleer bomba yapabilecek kadar tesisatı kurmak için yapılan deneyimi sınıftaki çocuklar internete taşıdılar.Bu hatta büyük olay oldu.Aynı tesisatı atıyorum işte Pakistan da yada Tayland da bir adam çok hani o tesisatı bi kurabilse Atom bombası yapabiliyor. Bundan önceki yani Berlin duvarından önceki dünyayı düşünelim hani belli bilim adamları vardı  devletin böyle koruğu kimsenin  böyle konuşturmadığı  hani çenesi düşük olanların filmlerde gördüğümüz gibi temizlendiği falan bi dünya vardı.Bu gün öyle değil yani.Bu gün bilgiyi hapsedemiyorum.Burdan da şeye geldik hani twitter ın devrimi  twitter şeye getirdi hani sosyal medya ayağına getirdi.Yani conenti sade birilerinin bildiği  hale getirmekten herkesin ulaşabildiği hale getirdi.Windows neden çan çekişiyor hala bu kodları imseye vermem bla bla yani ben en son windowsu ne zaman kullandım hatırlamam.Yani internet explorer dan bahsediyorum.
  • Böylecene kişiselştirilmiş habere bi ara verecez galiba bi beş dakika lık aramız var sonra sana ikinci raunduda verecez.
  • V- Kişiselleştirmede kalmıştık.Şimdi bu gün en azından kendini düşün bak yine avcıyı av yapıcam oraya doğru geliyorum.Kendi tüketim davranışını düşün .Şimdi biz günün sonunda hani pazarlamanın bi tarafında konumlanmış insanlarız.Dolayısıyla tüketiciyle sürekli bi hesabımız var.Onu işte kandırmaya çalışıyoruz,ikna etmeye çalışıyoruz yada farkında olduğumuz güzel şeyleri onlarında öğrenmesine çalışıyoruz hani illa reklamcılık pazarlama işte tüketiciyi sürekli hani o karganın ağzından peyniri düşürmesini bekleyen kötü tilki gibi durması durumu yok.Hani bazende güzel ve faydalı bi şeyi  yani sen trendleri önden  takip etmek zorunda olduğun için görüp işte bunuda tüketiciylebunu da  paylaştığın caseler var.Mesela burdan şeye geliyorum .Aslında hepimiz tüketiciyiz yani sende tüketicisin bende tüketiciyim kot alıyoruz,gömlek alıyoruz işte bi şekilde tüketiciyiz.Ve onu bu gün kendini düşün senin tevellütte herhalde benim kadar var.Ben 77 liyim Sen benden biraz büyüksündür herhalde.
  • -Büyügüm büyüğüm
  • V-74 lümüydün sen
  • -72 liyim
  • V-Bende ceset kokusu nerden geliyor diyorum meğerse sag ayaktan geliyormuş(Gülüşmeler)

 

Bizim aslında tevellüdümüz bu değişimi görmek için yerinde olan bir tevellüt.Ben küçükken ilkokula filan giderken ilk böyle bir Puma ayakkabı almıştım.Puma almamın sebebi neydi biliyormusun.Alman ayakkabısı olduğu için.Alman ayakkabısı kaliteli olur.Esem spor vardı .Esem spor Türkiyede yapılıyordu Puma Almanyada yapılıyordu.O meteryalin Almanyada yapılıyor olması onun kaliteli olduğunun göstergesiydi.Dolayısıyla benim aradığım şeyde o dönemde tüketicinin aradığı şeyde kendisine verili olan hizmetlerin içersin de bir maliyet kalite denklemi yapıp  ya ucuz olup biraz daha az kaliteliyi tercih edecek  yada işte paraya kıyıp kaliteliyi tercih etmek yoluna gidiyor.Ama bu gün herkes malını Çin de üretiyor.Bu gün pumanın,Adidasın,Nike ın fabrikaları  çin de aynı kasabada 500 metre arayla şey yapıyorlar.Aynı  tedarikçiden hammadde ürün alıyorlar. Dolayısıyla benim yaptığım  marka tercihinin artık eskisi gibi kalite versus maliyet denklemi yok. Artık bana ve benim mensub olduğum  kabile deyim. Biz aslında  alışkanlıklarımıza göre bi kabileye mensubuz. O kabilenin içersinde kendimize özel bir tüketim davranışımız oluşuyor ama o tüketim davranışına şey yapan  hitab eden markayı tercih ediyoruz. Bu gün işte Nike ın o anlamda ayakkabıdan verdiğimiz örneği iyi oldu.Nike dan devam edebiliriz işte  nike ın micro sitesinde gerçi kurumsal sitesinide yapıyor galiba işte customize edebileceğin ayakkabılar çıktı. Hani sana verdiği sana o altyapıyı veriyo işte o kaliteli  kalitesini garanti ettiği  nike a o parayı vermenin sebebi olan alt yapı yapıyor ama onu kendin dizayn edip şekillendirme şansını veriyor sana.Çünkü hani atıyorum işte sen gaysen eğer yan taraftaki stripeları mor pembe filan yapabiliyor. Yada işte biraz böyle hani askerliğe filan meraklı  bi  elemansan haki renk filan kamuflaj deseni yapabilirsin.

  • -Kişiselleştirme üretimde böyle girdi. Peki  internette
  • V-İnternette de aynı şey geçerli.
  • -klasik medyada yani gazete,televizyon ve radyo gibi  mecraların o kitlesel  haber veya kitlesel  iletişimden internete doğru bağlarsak nasıl bir kişiselleştirme oldu
  • V-Bize sen ben arkadaşlar yani hepimize günün sonunda  bize parayı nike veriyor. Nike veriyordan kastım  mal üreten birileri  var ya diyor kardeşim ben malımı daha çok satmak istiyorum. Bu malımı daha çok satmamın bir yoluda tanıtımdan geçiyor. Yani buna vapurda ey vatandaş  Nadia Komanacinin kullandığı şu jiletten tutda  işte 5 milyon dolar  bütçeli süper budweise reklamı dahil. Bu skalanın hepsin de sonuçta bir şey var bir üretici var ve bu malını satmak için hizmetini satmak için bir reklama bir tanıtıma ihtiyaç duyuyor.Üretim ilişkileri içersindeki  bu farklılaşma  reklam iletişim şeyined yansıdı.Nasıl  yansıdı  şimdi Newton dünyaya atomis bir şekilde anlatır. Yani derki şu bizim önümüzde gördüğümüz  masa varya bu masanın tüm özelliklerini taşıyan minik masa atomcuklarından oluşur. Toplum da böyle bişeydir.Toplum toplumun gereğini bütün özelliklerini taşımakla yükümlü bireylerden oluşuyor. Devlet bunu sağlamak için ne yapar ilk okul yapar seni oraya göndermeyi zaruri kılar sonra adam olursa askerde  seni o şeyden geçirir  o marangozların suntaları geçirdikleri şeyin adı neydi bilemadim şimdi o dalgadan geçirir o seni öyle büyük parçanın atomlarını oluşturacak hale getirir. Berlin duvarı dememi şimdi daha iyi anladın herhalde. Bu Berlin duvarı öncesi dünya.Yani bir ideoloji var o ideolojiyi devlet sahiplenmiş bu ideolojiye uygun bireyleri oluşturacak ve ordan da toplum oluşacak. Şimdi üretim ilişkileri ve orda mal yada hizmet üreten markada  bu yapının dahilinde düşünüyordu Einstein’ın görecelilik kavramı Newton un Kartezyen atomistik  görüşünü yenince  anladın sen onu dolasıyla bu dünyayla olan ileti ilişkileride toptan ve kökten değişti. Dolayısıyla televizyon aslına bakarsan  yada işte print medya yada outdoor tam az önce bahsettigimiz  dünyanın yani o atomik dünya görüşünün medium ları ,mecraları, ortamları yani ne var o kafanda sistemi oluşturmak istediği aile tipini düşün.İşte bi kız bi erkek iki çocuk  işte anne baba çekirdek aile koltukta oturuyorlar televizyonu açıyorlar sevdikleri dizinin arasında işte o tercih etmekte zorunlu olan o deterjanın yada işte yemek istedikleri gofretim reklamı çıkıyor. Başka bi mecra yok. Başka bi kişiselleştirme yok ya.Senin gibi işte bu işlerin öncülüğü Amerikan toplumu olduğu için ordan vereyim.Seninle birlikte 270 milyon Amerikan vatandaşı  120 milyon evde aynı şey  ortam var yani aynı sofa,aynı televizyon ,aynı reklam  biraz önce demiştik ya biz böyle kabilelere mensubuz diye yan tarafta ki kabileyle senin kabilen arasındaki farklılık televizyonun karşısına geçtiği zaman önemini yitiriyor. Dolasıyla marka o kabileye ait ayakkabı bu kabileye ait ayakkabı üretebilmişken televizyon da hepsine aynı mesajı vermek zorunda kalıyor.
  • -Şimdi ne yapıyor
  • V-Şimdi internet  markalara neyi verdi bir ölçmeyi verdi iki custimisation’ı verdi. Yani marka eski türkiyede özellikle bu reyting  meselesinde çok fırtınalar kopuyordu. Televizyon karşında duruyo karşısında sen dört tane adam olduğunu var sayıyorsun. Ya ama kaç tanesi orda oturuyor bu gün bilmiyoruz.Ben kendi adıma söyleyeyim benim televizyon monitörü karşısında geçirdiğim vakit belki iki yıldır filan bilgisayar monitörü karşısında geçirdiğim vakitten  daha az. Ama sistem hala beni şey diye görüyor  o kutunun karşısında kız çocuk erkek çocuk anne baba  dörk kişi oturuyoruz işte yok öyle bir şey.Dolayısıyla o değişti yani  ama internet ne yapıyor . Bennerından sayfaya işte ordaki text mesaja kadar yaptığım her şeyi  hareketi ölçebilme avantajına sahip.Dolasıyla aslına bakarsan sabah programında Seda Sayan da anneyi yakaladım fila diyordun ama anne Seda Sayanı açmış içerde bulaşık yıkıyor.Sesini dinliyor orda .Sen de orda editoriyalı sunup hanımlar işte burda çok güzel bir şeyimiz var filan hanım içerde bulaşık yıkıyor.E ne oldu sen orda yaptın demo yaptın yani demostration yaptın anne bulaşık yıkıyor içerde.
  • Cevap ver
  • V-Ama monitörde öyle değil.monitörde elinin altındaki maus tan  ne yaptın ne ettin .dolayısıyla şimdi marka bi ürünü bahsettigimiz kabilenin içerisinde ki insanlara hatta onlarında alt sülalerine kadar özel iletişim yapabiliyor.Mesela 90 lı yıllarda herkes ne yaptı bizim bi web sitemiz olsun dedi.WWW.bla bla bla.com yada org.herkes bunu yaptı .Birinci dalga aynen televizyon ekranı gibiydi.www .comu yazdın Burakta girdi aynı şey Volkanda girdi aynı şey  Elizabeth te girdi aynı şey.ee ne anladım  ben şimdi yani oda televizyondaki  matematiği tuttun avcunun içerisinde oraya koymuş oldun. Farklılaşdıgın bi şey olmadı.Tabi bu pilav daha çok su götürür kabilince o pilav o suyu götürür  ordada o değişim yaşamaya devam etti.Bugün ne yapıyoruz işte micro siteler yapılıyor yada işte sosyal mecralarda alternatif uygulamalar yapılıyor.Mesela biz ondan kuliste konuştuğumuz örneği vereyim mesela.Şimdi bizimbir müşterimiz bize geldi dedi ki tekila markası ismini vermemde bi sakınca varmı ormeca tekila Türkiyede tekila değince ormeca gelir başka yok pazarda .Şimdi dediler ki  biz Türkiyenin barmenlerini her sene on tanesini  seçiyoruz götürüyoruz Meksika da orda bir tekila fabrikasında gezdiriyoruz  yediriyoruz,içiriyoruz Meksikalı dilberler gece işte ohh vur çatlasın şirkete fatura yazıyor. 10 tane bıdı bıdı yapıyoruz.
  • -Siz ne sundunuz
  • V- Şimdi dedik  ki 10 tane göndermeyin   9  kişi gönderelim sen bize o bir kişiyi ver. Biz o bir kişiyi sosyal ortamda seçelim.Aaa filan demiyorum ben kendim de bunu duydugumda  .Çünkü seyahatı bi ödül olarak vermek yeni bişey değil. Biz bunun bi tık daha ilersi  bide şunu öngördük. Dedik ki bu elemanı biz sosyal medyadan seçtik, Meksikaya gönderdik ama bu o zaman diğer o 9 tane barmenin gitmesinden hiçbir farkı olmayacak. Ama bugün  I-phone  içersindeki aplication la mobilize bi şekilde internete sürekli bağlı kalmayı mümkün kılan bi alet edevat. Bu elemana biz bir tane I-phone 3gs verelim, bunun içine blimum aplikasyonları yükleyelim .Bu adamın Atatürk havaalanından çıkıp,Meksikaya gidip   bi daha geri geldiği kadar ki bütün süreci bir blogger şeyiyle micro blog la sisteme entegre etmesinide şart koşalım. Bu bu zaman şimdi bi fikir. A seyahat verelim filan şeyi değil. Bu arada bugün bu kampanyamız  online oldu.face book üzerinden ilerleyen bi kampanya olacak. Onlada ilgilenen senle konuşurken friend feed,twitter ve face book böyle üç saç ayağı gibi gözüküyor ya ben face book a inanırım arkadaş kendi adıma söylüyorum. Çünkü işin özün de twitter  içerik oluşturmayı zazuri kılan yani sistem içerik oluşturarak kendini  besleyen  ve ayaktaduran bir sistem. Baktıgın zaman biz içerik oluşturmayı sevmiyoruz.Biz daha çok forward etmeyi seviyoruz. Buna mesele şey örneği  verebiliriz.Facebook un geçirdiği evrimi düşünelim.Hatırlıyormusun bilmiyorum eskiden facebook profil sayfasıyla açılırdı.Ne vakit ki  ana sayfayla açıldı o video ve enter ı  paylaşım oldu Türklerin facebook kullanımı zıpladı.Şu an dünyada yanlış hatırlamıyorsam 2.sıradayız facebook kullanımında.Dolayısıyla biz content ti  kendi aramızda iletişim kurarak çok seviyoruz.Sevdigim bir videoyu paylaşmak aynı zamanda kendimi ifade etmem.Bunda çok önemli değerlendirmeliler bence .Şu an güncel mesela p.k.k sempetizanlarının yaptığı olaylar filan.Şimdi sen orda mesela kendi dünya algınla ilgili mesajları o pozisyonda  taraflılığını yada tarafsızlığını paylaştığın videoyla ifade ediyosun.Dolayısıyla yani sosyal mecra sadece sosyal mecra değil  hem sosyalleştiğimiz aynı zamanda  kendimizi ifade ettiğimiz bir ortam.Lisede okurken işte kravatını takmamak ,süveterini beline bağlamak nasıl bir kendini ifade ediş şekliydi ya bu gün artık içerikte öyle bir hale geldi. Dolayısıyla hani Türklerin twitter kullanımı ne kadar arkadan ittirsende orda ben projeksiyon olarak çok verimli görmüyorum. Markalarıda oraya çok para yatırmayı mantıklı bulmuyorum kendi adıma sosyal medya gurusu olarak.2010 tahminlerimi söylüyorum twitter a para harcamayın.Friend feed ede para harcamayın .Çünkü frienedfeed  daha kişi merkezli ve ünlüler oluşturmaya müsait bi ortam .Dolayısıyla hani friendfeed çetelerin oluştuğu bir şey haline geldi özellikle .Minik eko sistemcikler oluştu. Aynı şekilde biz yapıyoruz filan hani .Marka acısından bakarsan ben oraya yatırım yaptığım zaman işte  bi de  kendimi  sosyal medya ajansıyım dijital ajan budur. Bana geldi mesela  bana ded iki ben sosyal medya kampanyası  yapaçam al sana para dedi. Ben aldım hop içerikcime verdim falan dedim.Dayadım faturayı kendisine .Friendfeed de seed ediyorum filan dedim .Ettigim şey o benim kendi eko sistemim içindeki 250 adamı verecem.251 olmuyor.facebook öyle değil işte .Yani facebook bu kalıbı kıran bir yapı.Özellikle o ana sayfa yapısı münasebetiyle .Nihayetinde hani  ben senin eko sisteminin dışında olsam bile senle bi kontağım var.Friendfeed de de var,Twitter da da var  facebook tada var.Friendfeed de aynı çetede değilsek o kontak sadece öyle duruyor yani sen takılıyorsun ben takılıyorum ama Facebook taki yapı öyle değil. Facebook taki yapıda senin o contenting benim ana sayfamda çıkıyor. Dolayısıyla senin içinde 30 tane içinde  resim olan foto albümünden bitane ben kendim taglersem benim gibi 150 arkadaşım  O albüm içerisindeki bütün fotoğrafları görür hale geliyor.Orda bi Organik büyüme mümkün.Aynı zamanda  özellikle o facebook un pages sayfalar konusun da yaptığı yatırım ve altyapı hizmetide artık yani www la başlayan herşey aslında facebook taki fan pages in içerisinde görmek  mümkün. Ben dolayısıyla trendin oraya gittiğini düşünüyorum.Önümüzdeki dönemde en başarılı uygulamaların hani geri dönüşü olan R.O.İ dedikleri .R.O.İ si daha yüksek yatırımların ben facebookta Türk kullanıcısı için söylüyorum bunu müsait olduğunu düşünüyorum.Amerikalı markaya eğer danışmanlık yapsam  orda facebook u biraz geri çek twitter ada yüklen derim. Çünkü orda bir içerik üretmek söz konusu.
  • -Şöle bir toparlarsak.
  • V-Toparlarsak mesela biz bunla ilgili Türkiyede hatırlıyormusun bilmiyorum Kemal kılıçdaroğluy ya ilgili bir kampanya yapmıştık.ne kadar oldu Şubat ta filan yapmıştık .Seçim ne zaman dı?
  • Mart
  • Mesela Kemal Kılıçdaroğluna Ocak ,şubat,mart ayında bi kampanya yapmıştık .Orda bu şeylerin hepsini kullandık.Yani friendfeed,twitter,Last fm den tutta  18 sosyal mecrada Kemal Kılıçdaroğlunun accountunu yöneten gönüllülük esasına yani tamamen hiçbir maddi beklenti yapmadığımız bi kampanya yapmıştık. Ordada bi tecrübe oluştu aslını istersen.Hali hazırda ordan kalan tortular hala şifreleri bende. Mesela facebook accountu hala canlı.Şu an arkadaş limiti olan 5000 de Kemal beyin profili.
  • Sora 6000 de ne oluyor.
  • V-5000 de kilitli kalıyor 2700 filan arkadaşlık talebi var hala.
  • -Sonra açmak için ne yapmak yapıyorsun
  • V-Açamıyorsum
  • -Limiti o
  • V-Arkadaşlar Facebook ta profilindeki  arkadaş limiti 5000 dir
  • -Diyor ki senin 5000 den fazla arkadaşın olamaz
  • V-5000 den fazla  bu şeyde bi şeylik vardır.Yani o onun kurmak istediği sistemin
  • -Ticarilik vardır.Para alabilir .
  • -Açamıyorsun da
  • V-Açamazsın Facebook şurdan al şunu harçlık edersin bana biraz fazla
  • -İkinci ekran belki 5-5-5-5
  • _Aslında yapabilir şey o yzden var yani pages facebok bu sayfaları oraya konumlandırıyor işte.Yani onunla uğraşma gel buraya yap hani .Orası sadece adamın kendisi için olsun diyor.Bizde zaten onun farkında olduğumuz için şöyle bişey yapmıştık.Demin sen bişeyden bahsediyordun lafı biraz oraya getirmek istiyorsun. Markalar yatırım yapmak istiyor  herkes 2010 bütçesinde sosyal medya için bütçeler hazır. Meşhur hani en meşhur  sosyal medya şeyi başlar ya social media is like a teen sex diye başlar hani .Herkes peşinde ama kimse nasıl yapacağını bilmiyor.Yaptıktan sonra da ne olduğunu anlamıyor.Yaptım mı yapmadım mı  farkında değil.Dolayısıyla bunun bazı altın kuralları var. İşte mesela biz Kemal Kılıçdaroğlu accountunu oluşturduktan sonra ne yaptık işte  ajansta arkadaşlarımıza dağıttık baktık 100-150 kişi var.Baktım böyle olmuyor. Sistemin ruhuna uygun değil.Çünkü  ben ancak işte senin ete kemiğe bürünmüş bi halde olduğunu görürsem senle arkadaşlık kurmak istiyorum.Sen imgeysen böyle  aa anca arkadaşımsan ya kanki işte sosyal kampanya  yapıyoruz sende bizi ekle de müşteri..Yani onlada ittire ittire bi yere kadar gelir.Şimdi biz bu kampanyayı gönüllü yaptığımız için işte hani seçim koordinasyon merkezine gittiğimizde  Kemal Beyin direk makam odasına çıkabilme lüksümüz oluyordu doğal olarak .Para almadığımız için.
  • -Böylece hava atıyorum dersin
  • V-Fotograflarım filan var.Ondan sonra ben video kaydı yapan küçük bir kamera götürdüm.Kemal  beyin  laptop u vardı.şifreyi söyledim.Kemal bey facebook accountuna girdi.O sıra ben kaydettim.Gelen mesajlardan rastgele bir  tanesini seçti ona cevap verdi  işte .Ben biraz naravsyon yaparak facebook un en şanslı kullanıcısı Ahmet bıdıbıdı  şu an görüyorsunuz Kemal bey cevap yazıyor filan narosyon yaptım.Ondan sonra bu videoyu  profiline koyduğumuz zaman o  150 rakamı çok kısa bi zaman sonra 2500-3000 ne çıktı.Çünkü neden insanlar artık o  fake insanların açabileceği  çok kolay bir mail adresiyle açabilecegi fake accounttan farklı bir account olduğunu  farketti.Bundan bir ders çıkartmak lazım.Kuliste senle araştırdığımız zaman  bi türlü yanlış hatırladığımdan henüz bulamadım  bu tür sohbetlerde hep verdiğim bir örnek vardır.Çok başarılı bi uygulama  .Twitter üzerinden mesela ups gibi  yanındada  bir oğlanın resmini koymuşlar hani
  • -Kişi var
  • V-Mesela bunu ben şeyde yaşamıştım.Ben Türkiyede  faceboktan üç defa atılmış iki sene önce tek insandım.Oda şeyden kaynaklanıyor. Soyadım benim Ekiz.Ekiz oğulları ve kızları diye bir grup kurdum. Soyadı ekiz olanları buluyorum  basıyorum invite’a. Belli bir sayıya çıkınca spem yapıyor diye sistem atıyor.Michael diye bi oğlanla  facebook ta yazışıyoruz .Dedim ki hani kontrol edebilirsin gönderdiğim davetleri  hepinin soyadı aynı benim soyadım dan.Kurdugum grup davet ettiğim şeyin içersindede Ekiz geçiyor.Türkçe bilmene gerek yok.Bak yani bunların hepsinin ortak paydası Ekiz.Benim soyadımda Ekiz.Demekki bu akrabalık falan .Tamam bak çekerim kulaklarını bidaha yapma filan dedi tamam yapmıycam dedim bende böyle.Açtı accountu. Şimdi micheal benim kanki ya beni seviyor ya bidaha yapma dedi ya  daya daya nasıl olsa michel açar.Bi süre sonra yine kapandı bak şimdi bendeki filme bak .Michel e mesaj atıyorum  ukala işte michel  ya bu yine kitlendi.Bunu benden bi feedback olarak alın buna bi ayar çekip düzeltin bunda bi bozukluk var .Michael benim kanki ya düzeltir o.Ya böyle anglesakson soğuk bi mesaj geldi tamam mı biz seni uyardık işte bu şaka değil. Policylerimiz var bi daha olmasın filan dedi.Bi daha açtı.Ondan sonra ben şımardım.Üçünçüde o accountum kilitli bi account. İki defa geri dönüp yani Demirele rakip olabilirdim ama olmadı
  • -Şimdi  yaklaşık 25 dk geçirdikten sonra hatta 30 dk yı şöyle bir toparlayalım.Senin guru olarak tavsiyen ne olacak.Genç girişimcilere.
  • V-Peki ama bi daka dikkatinde kaçan bi şey var.Bu gün buraya gelmeden gittim  önce traş oldum.Şu benim meşhur kahkül olayını
  • Kestin
  • V-Bak traş oldum diyorum sana ya.
  • -Ben traş olduğunun farkına şimdi vardım.Yanlız şuranda bi kesik oluşmuş.
  • V-Ya biz mahalle çocuğu olduğumuz için sende yaş grubu ya küçükken mahalle savaşları filan olurdu ya taşı yedik orda.Ama arkadaşlar burdan sosyal mecradaki  bu manipülasyonla oluşturulan  kahkül meselesinede burda bir son vermek istiyorum.Açıklık getirmek istiyorum Kahkülüm yok.Sene 2009.
  • -Sen siyaset meydanına nasıl öyle bişey e katıldınki.
  • V-Ben  babamı NBI yapıcam diye kandırıp Amerikada gittim siyaset bilimi okudum.Siyaset bilimi böyle
  • -Siyaset meydanına çıkmak için siyaset bilimi okudun
  • V- ya şimdi şöyle bi durum var siyaset bilimiyle iştigal ettiğim için hani  o konudada biraz yazıp çizdiğimiz mail grupları arkadaş cevresi falan öyle bir program olduğu zaman  network ün içersindeki insanlar haber veriyorlar.Tabi benim beklediğim gibi Faal bi program olmadı.
  • -Eski programın görüntüleriyle
  • V-Kahküllü kahküllü  şimdi genç girişimci arkadaşlara aslında bir projem var.Bu nu genç girişimci arkadaşlara söylemeyeyim .Senle konuşalım. Bi ekmek çıkarmı bilmiyorum.Burdan Buraktan söz almak istiyorum.Sosyal medyayla ilgili böyle global çapta ekmek yiyebileceğimiz  bir çok güzel fikrim var.
  • -Ben şöyle bir toparlıyorum.Çünkü  bitmiycek.Arayada girmedim.
  • V-Şimdi genç girişimci arkadaşlara şunu söylemek istiyorum.Birincisi okumak çok önemli bişey.İngilizce kabul etsekte etmesekte içimize sinmesede internetin resmi dili.Dolayısıyla İngilizce bilgimizi geniş tutalım.Bunu beslemek içinde sürekli yurtdışı tatilleri tertip edelim. RSSleri çok iyi kullanalım.Çünkü hani çok büyük bir kolaylık.Yurt dışında olup biten şeyleri sürekli takip edelim.Bunu hani yurt dışındaki fikirleri çalıp buraya getirme anlamında söylemiyorum.Yani hani takip etmek anlamında söylüyorum.Bilgiyle senkronize olmak anlamında söylüyorum ve çok önemli bir eleştirim var genç arkadaşlara .Bunu sende takdir ettiğim çaban içerisinde görüyorsundur  biz babamızdan daha az çalışkandık sonraki nesilde bizden daha az çalışkan ne yazık ki Çok ciddi bir şey var hani toplumsal çalışkanlık sıkıntısı var.Her insan kendisinin farklı olduğunu düşünür.Bu çok insani bişey.Ama hani genç arkadaşlarımızın armut piş ağzıma düş zihniyetinden kurtulmaları gerektiğini düşünüyorum.Bir fikrin olduğu zaman o fikri hemen koltuğunun altına koyupta ben yırttım diye dünyaya bakmaktan ziyade hani zaten  bi fikrim var bu fikir sele kapılsa ben onun daha iyisini üretebilecek  kapasiteye sahibim yada  sahip olmak için kendimi geliştirmeye çalışıyorum diye dünyaya bakmalarını tavsiye ediyorum.Burdan da belki senin yarana tuz bastım.
  • -Çok iyi noktalara parmak bastın.Ben bi toparlıyim.Çok teşekkürler geldiğin için,bilgi için . Bu bilgileri aslında daha sık hem etohum tv de yapalım hemde diğer internet  kamplarına seni davet edeyim.Arkadaşlarla beraber o bilgileri paylaş.Geleçet etohum tv programlarında görüşmek üzere diyorum.Ne diyecegimide unutmuştum.Bi sonraki programda görüşmek üzere.
  • V-Ben el sallıyormuyum
  • -El sallıyorsun.