Yurtdışındaki Bilişim Firmasına Verilen Freelance Danışmanlık Bedellerinde Vergi
Bu makale Vergi ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Nevzat Erdağ tarafından kaleme alınmıştır.
İnternetin hayatımızın bir parçası olması ile birlikte ülke sınırlarının da aşıldığı ticaretin her yerde yapıldığını görmekteyiz. Yurtdışında hizmet veren bilişim firmasına Türkiye’de evinden freelance danışmanlık verenlerin bu hizmetleri karşılığında aldıkları hizmet bedellerinin vergi kanunları karşısındaki durumlarını bu yazımda anlatacağım.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesin de;
"Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 62' nci maddesinde de, "İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dâhilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir." tanımlamaları ile kimin ücretli kimin işveren olduğu tanımlanmıştır.
Gelir Vergisi uygulamasında, bir ödemenin ücret olup olmadığının tespitinde; işverene tabi olma, belli bir işyerine bağlı olma ve mali ve ekonomik riskin bulunmaması unsurlarının bir arada bulunması gereklidir.
İşverene tabi olma; hizmet erbabının işverene tabi olarak çalışmasıdır. Hizmet erbabının, işverenin çerçeve ve özelliklerini bizzat tayin edeceği bir organizasyonun icaplarına uygun olarak çalışması gerekmekte olup, karar ve insiyatif kendisine ait değildir.
Belli bir iş yerine bağlı olma; hizmet erbabının, iş yerine bağlı olarak, emeğinin başkasına ait bir organizasyon içinde değerlendirilmesi karşılığında, bu organizasyonun personel kadrosu içinde bir yer, bir hak sahibi olmasını ifade eder.
Mali ve ekonomik riskin bulunmaması ise; hizmet erbabının, işletme zarar da etse hizmetinin karşılığının önceden belirlenmiş esasa göre değerlendirilmesidir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65'inci maddesinde; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 66'ıncı maddesinde de, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, serbest meslek erbabı olduğu hüküm altına alınmıştır. 6 numaralı bendinde ise, dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıların bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılacakları belirtilmiştir.
Serbest meslek faaliyetinin ana unsuru ise, faaliyetin sermayeden ziyade şahsi çalışmaya, bilimsel veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması ve bu faaliyetin müstakil bir organizasyon içinde bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile gelir elde edilen ülke arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması varsa bu anlaşmanın "Serbest Meslek Faaliyetleri" başlıklı maddesine bakmak lazım bu maddede;
"1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer Akit Devlette faaliyetlerini icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip olmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Eğer kişi böyle bir sabit yere sahip olursa, gelir bu diğer Devlette, bu sabit yere atfedilebilen miktarda sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.” Gibi bir ibare Türkiye ye getirilen ücret karşılığı bedelin vergilenmesini önleyecektir.
Ayrıca; Yurtdışında internet hizmetleri verilmek sureti ile kazanılan paralar döviz olarak Türkiye’ye getirilmelerini 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23'üncü maddesinin 14 numaralı bendi şöyle açıklamaktadır:
“ Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında sigortalı çalışılması ile çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler” uyarınca istisna kapsamına gireceğinden Türkiye’de vergilenmeyecektir.
2. "Serbest meslek faaliyetleri" terimi, Kanunlarımızda özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır." denilmektedir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar uyarınca; kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan firmaya verilen hizmetin
Müstakil bir organizasyon yapısı içinde yerine getirilmesi , (işyeri, telefon, internet ağı, bilgisayar),
Anılan firmanın başarıyla tamamlanan işler için tarafınıza ödeme yapması,
Şahsınız üzerinde doğrudan bir kontrol ve müeyyide uygulama imkânının bulunmaması
Gibi unsurlar söz konusu ise, mesleki bilgi ve ihtisasa dayanan, şahsi mesainiz ile gerçekleştirdiğiniz söz konusu danışmanlık hizmetinin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilecektir. Bu şekilde elde edilen gelirinizin de serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bunun tek istisnası yukarıda da bahsettiğim yurt dışındaki firma ile çifte vergilendirme anlaşması var ise bu anlaşma dâhilinde yurt dışındaki firma sizin sigortalarınızı da ödüyor ise o zaman Türkiye’de banka hesabınıza yatan para serbest meslek kazancı gibi olmayıp vergiden muaf olacaktır.