Web Sitenizdeki Ürünleri Pazarlayan Satış Danışmanının Geliri
Bu makale Nevzat Erdağ tarafından kaleme alınmıştır.
Günümüz insanlarının ek gelir elde etmek için başvurdukları internet üzerinden network marketing sisteminde ürünlerin perakende satışlarından elde edilen gelirinin vergi boyutunu bu makalemizde inceliycez. Network marketing sisteminde firmalar internet üzerinden üyelik sistemi oluşturup; üyeliği onaylanan temsilciler ile ister şahıs ister şirket üzerinden satış temsilcisi olarak internette tanıtılan ürünleri belirli bir oranda yapılan indirimli fiyatı ile sahip olabilmektedirler.
Şirket CEO’su ile sistemde kayıtlı üyeler arasında genelde herhangi bir iş akdi bulunmamaktadır. İnternet üzerinden yapılan satışlar için düzenlenen fatura üyeler adına kesilmektedir. Üyeler de bu ürünleri kendileri kullandıkları gibi başka bir tüketiciye de satabilme imkânına sahiptirler. Bu sistem ülkemizde son yıllarda çok sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Konu ile ilgili daha önce web sitemde yazdığım Networkıng Pazarlamanın Püf Noktaları makalemi inceleyerek de Network Marketing vergilendirme sürecini ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz. Bu makalemde ise; web sitenizdeki ürünleri kapı kapı pazarlayarak gelir elde eden satış temsilcilerinizin kazançlarının vergiye tabi olup olmadığını ve network marketing satış sistemi içinde vergi ile alakalı temel konulara kısaca değineceğim.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde vergiden muaf esnafa ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları da maddede bentler halinde sayılmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde şöyle diyor;
"Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler. (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit işyerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o işyerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç.)" hükmü yer almakta olup, maddenin ikinci fıkrasından sonra gelen üçüncü fıkrasında, ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tâbi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanların esnaf muaflığından faydalanamayacakları açıklanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 6 inci fıkrasında ise;
" 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlar yukarıdaki şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisinden muaftır." Hükmüne yer verilmiş olup, maddenin son fıkrasında, "Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü(Kapsamak) yoktur." denilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde; her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra, ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve Gelir Vergisi Kanununda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 46 ıncı maddesinde de 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde de, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde ise, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. Diyerek;
1. Maddesinde Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca) % 20,
Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca), Mal alımları için %5,
Diğer hizmet alımları ("a", "b" ve "c" alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) için de %10" oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 227 inci maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiştir.
Vergi Usul Kanunun 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin 5 inci bendinde ise; faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 inci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.
Vergi Usul Kanunun 234 üncü maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin, vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, Vergi Usul Kanunun 238 inci maddesinde, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları, Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanan, Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte, kapıdan satış yapacaklarda aranılacak nitelikler, kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esasları belirlenmiştir. Bu kapsamda, üyelerinizin yapmış olduğunu faaliyetin ve satışını yaptığı ürünlerin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan Yönetmelik kapsamında kapıdan satış olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda Yer Alan Hüküm Ve Açıklamalar Uyarınca:
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan tebliğ ve yönetmelik kapsamında faaliyette bulunan şirketin; bu kapsamdaki ürünlerini, şirketin iş akdi ile bağlı olmaksızın, şirket adına (satış yaptığı kişilere şirketinizin faturasını düzenleyerek) kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satış yapan kişiler; bu gelirlerinden dolayı gelir vergisinden muaf sayılacaklardır.
Bu şekilde vergiden muaf olanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (10-b) bendi uyarınca %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Şirketin bu kişilere yapacağı ödemeler için gider pusulası düzenlenmesi gerekmekte olup gider pusulası düzenlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda münhasıran bu tür ödemelere ilişkin olmak üzere düzenlenecek banka dekontları da gider pusulası hükmünde kabul edilecektir. Ancak, bu şekilde düzenlenecek dekontlar da 243 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan asgari bilgilerin yanı sıra açıklama bölümünde tevkif edilen vergi ve fonun oranı ile tutarlarına da yer verilmesi zorunludur.
Şirketin ürünlerini iş akdi ile bağlı olmamakla birlikte, kendi adına satın alarak bu ürünleri motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir işyeri açmaksızın perakende olarak satan kişiler, Gelir Vergisi Kanununun 9/1 inci bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlanacaktır. Esnaf muaflığından yararlanan bu kişilerden mal alımı yapanların Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan vergi tevkifatı yapacaklar arasında bulunması halinde, esnaf muaflığı kapsamında bulunanlara yaptıkları ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (13-c) bendi uyarınca %5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaktır. Ayrıca, Esnaf muaflığı kapsamında bulunan bu kişilere şirketiniz tarafından satışları artırma amacıyla veya sisteme kazandırdıkları üyeler dolayısıyla yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (13-d) bendi uyarınca %10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacak olup bu ödemelerin yukarıda belirtildiği şekilde belgelendirileceği tabiidir.
Şirketin ürünlerini kendi adına satın alarak tüketiciye satan kişilerin, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde yer alan esnaf muaflığına ilişkin şartları taşımamaları halinde, elde edilen gelir ticari kazanç kapsamında değerlendirilecek olup, şartları dâhilinde gerçek veya basit usulde vergilendirileceklerdir. Gerçek veya basit usulde vergilendirilecek kişilere, şirket tarafından yapılacak komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak olup, bu ödemelere ilişkin ödeme yapılan mükellefler tarafından fatura düzenlenecektir.