Sosyal Medyada "Mikro İçerik" İle İlgi Çekin
Sosyal medya günümüzde en önemli tanıtım mecralardan biri. Fakat bu alanda stratejileri belirlerken kullanıcı davranışlarını doğru analiz etmek gerekiyor. Sosyal medyada kullanıcıların dikkati çok daha dağınık ve onları kazanmak için çok az vaktiniz var. Televizyondaki ya da dergideki bir tanıtım, kullanıcı için daha fazla dikkat çekici olabilir. Çünkü o an sadece o dergiye ya da ekrana odaklılar. Kanal değiştirme özgürlüğüne sahip olsalar da içeriğe ulaşmak konusunda sınırsız özgürlükleri yok. İnternette ise kullanıcı milyarlarca siteye erişebilir, sayfa çevirmek yerine odağı nereye kayarsa oraya gidebilir, video izleyebilir ya da sadece yazı okumak isteyebilir. Peki sosyal medya neden daha değerli? Çünkü kullanıcı, sizinle direkt etkileşime geçebiliyor. Dergide gördüğü bir ürünü hemen alma isteğine kapılmayabilir. Ama internette kullanıcıyı direkt olarak ürünün satın alma sayfasına yönlendirmeniz mümkün. Elbette sosyal medyada doğru strateji, diğer mecralardan farklılaşıyor. Yapılan araştırmalara göre kullanıcılar, genelde bir sayfada en fazla 10 saniye kalıyor. Bu 10 saniyenin sonunda başka bir siteye ya da başka bir sayfaya geçiyor. Facebook ve Twitter gibi dikey içerik sunan sitelerde ise aşağıdaki içeriklere devam ediyorlar. Bu şu demek; Kazanmak için 10 saniyeniz var. O yüzden çok daha kısa ama ilgi çekici tanıtımlar yapmanız gerekiyor. Buna "mikro içerik" deniliyor.
Startup Turkey makes you smile http://t.co/l8CL4YD8hs — etohum (@etohum) 16 Nisan 2014
1- Yazıları kısa tutun, görselliği ön plana çıkarın Twitter'da 140 karakter sınır var. Bu rakam çoğu zaman istediklerimi anlatmak için yetersiz kalıyor. Fakat araştırmalar gösteriyor ki en çok tıklanan tweet'ler 120 ile 130 karakter arasında değişiyor. Facebook'ta ise en çok tıklanan postlar genellikle 70 karakterden oluşuyor. Burada amaç çok kısa bir cümle yazıp, ilgi çekici bir görsel ile kullanıcıyı yakalamak. O yüzden mesajını mümkün olduğunca kısa tutup daha iyi görseller kullanmaya çalışın. 2- Her cihaza hitap edin Günümüzde akıllı telefonlar, tabletler, dizüstüler, TV ve hatta otomobiller içerik tüketimi yapılan araçlar arasına girdi. Dolayısıyla içeriğinizi paylaşırken tüm cihazlar için çekici olduğundan emin olun. Ayrıca paylaştığınız linklerin de yine mobil uyumlu sitelere gitmesi önemli. Tablet ve akıllı telefon kullanıcılarını göz ardı etmek büyük bir kayıp olur.
3- Metinlerdeki kelimeleri özenle seçin Reklam metinleri, reklamcıların en büyük güçlerinden biridir. Bu gücü sosyal medyadaki paylaşımlarda da kullanmak mümkün. Yapılan araştırmalar içerisinde zarf ve fiil geçen cümlelerin daha dikkat çekici olduğunu gösteriyor. Yani kullanıcıları bir aksiyon almaya, bir şeyler yapmaya davet etmeniz gerekiyor. 4- Kendi kitlenize oynayın Tüm sosyal medya sitelerinde bulunmak önemli. Ama doğru kitleye nasıl ulaşabileceğinizi bilmeniz lazım. Facebook ve Twitter'da birebir aynı paylaşımları yapmak etkili bir yöntem değil. Hatta kullanıcılara itici gelebilir. Farklı platformlar için farklı stratejiler belirlemek gerekiyor. Eğer Twitter sizin için daha uygun bir mecra ise oraya yoğunlaşın. Hepsinde paralel ilerlemeniz gerekmiyor, birini diğerlerinden daha sık kullanabilirsiniz. 5- 10 saniyede kullanıcıyı yakaladınız, şimdi gerisini getirme zamanı Doğru metin ve doğru görsel ile kullanıcıyı yakaladığınız. Şimdi linke tıklayacak ve amacınıza ulaşacaksınız. Acaba öyle mi? Kullanıcının linke tıklaması sadece başlangıç. Bundan sonrası asıl işin gerçekleşeceği aşama. Bu sebeple çekici, anlaşılması basit bir web sitesine sahip olmanız lazım. Ayrıca mesajınızdaki vaadlerinizi tutan, sizi iyi anlatan bir içeriği sunmanız da önemli. Kullanıcı kandırılma hissine kapılırsa bu sizin için bir kazanç değil bir kayıba dönüşür. Ülkemizde "Öyle bir şey söyledi ki" tarzı habercilik artık antipatik görülüyor. Siz siz olun, hiçbir zaman kullanıcıyı salak yerine koymayın... Kaynak