Sigortalı Çalışırken Freelance Yaptığımız İşler Vergiye Tabi midir?
Bu makale Vergi ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Nevzat Erdağ tarafından kaleme alınmıştır.
Teknolojinin her geçen gün gelişmesi bildiğimiz klasik çalışma şekillerini de değiştirdi. Örneğin; bir firmada kadrolu olarak çalışırken ve aynı firmada sosyal güvenlik kurumuna tabi çalışmasına devam ederken, mesai saatleri dışında internet üzerinden yurtdışında yerleşik firmalara bilgisayar yazılım destek hizmeti vermek gibi işlerin yapıldığını görmekteyiz. Bu yazımda bu tür gelir elde eden kişilerin elde etmiş oldukları bu gelirin gelir vergisi kanunumuz karşısındaki durumunu açıklayacağım.
Öncelikle şunu açıklayalım vergi yasaları açısından, 1 gerçek kişinin aynı anda hem ücretli ve hem de serbest meslek kazancı sahibi veya diğer gelir unsurlarının sahibi olmasının önünde bir engel yoktur. Tam tersine gelirin toplanması kuralından yararlanabilirler. Bu kısa açıklamadan sonra durumu kanunlarımız açısından irdeleyecek olursak:
Gelir Vergisi Kanunu Açısından:
Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde ücretler ve serbest meslek kazançları, gelire giren kazanç ve iratlardan olduğu tanımlanmıştır. Yine Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinde,
"Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” tanımlaması yapılmıştır.
Yine Gelir Vergisi Kanunumuzun 65. maddesinde,
" Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır” denilerek serbest meslek kazancının tanımlaması yapılmış ve
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." şeklindeki açıklama ile nelerin serbest meslek faaliyeti olduğu belirtilmiştir.
66. maddesinde de "Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez..." hükümleri ile de kimin serbest meslek erbabı olduğunu açık bir şekilde tanımlamıştır.
Diğer taraftan yine Gelir Vergisi Kanunumuzun 82. maddesinde arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen gelirin vergiye tabi arızi kazanç olduğu belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunumuzun açısından yaptığımız bu açıklamalara göre bir yerde çalışırken akşam saatlerinde internet üzerinden verilen hizmeti iki açıdan değerlendirmek gerekiyor:
1- Bir işverene bağlı yapılıyorsa,
2- Kendi nam ve hesabına yapılıyorsa
Şimdi bu iki durumu ayrı ayrı açıklayacak olursak
1- Bir işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlılık arz edecek şekilde hizmet sözleşmesine istinaden yapılırsa; bu iş karşılığı elde edilecek gelir ücret olarak değerlendirilir.
Gelir Vergisi Kanununun 95. maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendi uyarınca bu ücretin yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alınıyor olması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
2- Söz konusu faaliyetin bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması halinde ise serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi ve buradan elde edilen kazanç için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan faaliyetin sürekli meslek halinde yapılmaması durumunda ise bu faaliyet arızi serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilecek olup, Kanunun 82. maddesine göre bir takvim yılında arızi kazanç dolayısıyla elde edilen gelirlerin toplamının 2013 yılı gelirleri için 21.000 TL'yi aşması halinde aşan kısım için yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanunumuz Yönünden
Yukarıda gelir vergisi kanunumuz açısından serbest meslek işlerini ve tanımını yapmıştık olaya Vergi Usul Kanunumuz açısından bakacak olursak Vergi Usul Kanunumuzun 153/2. maddesinde “Serbest meslek erbabı işe başladığını vergi dairesine bildirmeye mecburdur” diyerek evde yaptığımız işten dolayı vergi mükellefi olmamız gerektiğini belirtmektedir.
İşi evde yapıyor olmamız bir iş yerimiz olmadığı anlamına gelmediğini yine Vergi Usul Kanunumuz 156. maddesi “iş yeri; ... Mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir” tanımlaması ile yapmıştır.
Tüm yazdıklarımızı özetleyecek olursak sigortalı çalıştığınız iş dışında akşamları evden yaptığınız bilgisayar işleri sonucunda elde ettiğiniz kazanç kazancınızın sürekli olup olmamasına göre değişen şekilde sizi vergi sorumluluğuna sokuyor. Kazancınız sürekli değilse arızi kazanç olarak 21.000 TL ye kadar vergiden muaf üstündeki gelirleriniz için gelir vergisi beyannamesi vererek vergi ödeyeceksiniz. Fakat yaptığınız iş süreklilik arz ediyorsa o zaman Serbest meslek erbabı olarak vergi mükellefi olacaksınız ve her ay düzenli KDV, Muhtasar beyannamesi 3 ayda bir geçici vergi beyannamesi ve her yıl yıllık gelir vergisi beyannamesi vereceksiniz.