Tutku ve risk bu sefer kazanabilecek mi?
Bildiğiniz gibi Etohum oyun projelerini de destekleyen bir hızlandırıcı. Fakat özellikle mobil kategoriye kıyasla Etohum'a başvuran oyun projelerinin sayısı çok az. Bunun üzerine düşünürken, 2008 yılında satışa sunulan ve milyonlarca satarak büyük bir başarıya imza atan bağımsız oyun Braid’in yapımcısı Jonathan Blow’un sıra dışı derslerle dolu kariyerini hatırladık.
Blow yıllarca tek başına programlayıp tasarladığı oyununun satışa sunulmasının ardından, yalnızca oyun geliştiricileri için değil, tüm girişimciler için ders niteliği taşıyan düşünceler paylaştı. Üstelik, hâlâ sürdürdüğü kariyeriyle bu derslere devam ediyor.
Nefes kesici güzellikte ve derinlikte bir platform oyunu olan Braid, satışa sunulduğu ilk hafta 55 bin satıldı ve ardından bu sayı sürekli olarak arttı. Fakat artık bir milyoner olan Blow, uzun yıllar üzerinde çalıştığı oyununa methiyeler düzen oyuncuların ve incelemelerin büyük bir çoğunluğunun, kendisini en çok heyecanlandıran noktaları kaçırdıklarını gördüğü için buruk bir sevinç yaşadığını söylüyordu (Indie Game: The Movie). Fakat Blow’un ortaya çıkardığı iş o kadar iyi, öylesine kusursuzdu ki, detayları yakalayan-yakalayamayan herkese harika vakit geçirtebiliyordu.
Aşağı yukarı 200 bin dolar maliyetle ortaya çıkardığı Braid sayesinde milyoner olan Blow, kazandığı tüm parayı gözünü kırpmadan yeni projesi The Witness’a aktardı. Hatta heyecanına yenik düşüp, elindeki tüm parayı bitirdi ve birçok borç aldı. 2009’dan beri üzerinde çalıştığı The Witness’ı bu sefer yalnız değil, bizzat oluşturduğu bir ekip ile geliştiriyor.
Blow, Xbox Live Arcade'in en yüksek puanlı (92) oyunu Braid’in en zekice noktalarının, çoğu oyuncu tarafından gözden kaçırılmasına üzülüyor fakat oyunun satışa sunulduktan yedi yıl sonra, bugün bile gelir elde ettiğini belirtiyor. Fakat bu gelirin The Witness üzerinde çalışan ekibinin maliyetini karşılamadığını da belirtiyor ve aldığı onca borcu da göz önünde bulundurarak, ‘’Umarım tamamladığımızda insanlar bu oyunu satın alır’’ diyor.
Blow oyunlarını kişisel varlıklar haline getiren bir dahi. Bu nedenle mükemmeliyetçi olmasına şaşırmamak gerek. The Witness’ın geciktiğinin farkında fakat umrunda değil, ‘’20 yıl sonra geri dönüp baktığımda, geliştirmek için altı ay ya da bir yıl fazla harcayıp harcamadığımı değil, oyunun kalitesini umursayacağım. Daha çabuk yayınlamak için oyunun kalitesinden ödün verirsem bu utanç olur.’’ diyor.
Jonathan Blow, altı yıldır yapım aşamasında olan yeni oyununu önümüzdeki yıl bağımsız oyun severlerin beğenisine sunmayı planlıyor. Fakat aklına yeni bir fikir gelirse, bunu oyuna eklemek ve çıkış tarihini ertelemek için tereddüt etmeyecektir. Peki, sık sık duyduğumuz birçok girişimcilik öğretisinin tam tersini yapan bu girişimci, nasıl oluyor da başarılı olabiliyor? Cevabı basit, son derece yaratıcı ve tutkulu bir insan olan Blow, kendinin oynamaktan zevk alacağı ürünler ortaya koyuyor ve dışarıda onunla aynı zevkleri paylaşan bir oyuncu kitlesinin var olduğunu biliyor. Kafasındaki ürünü ortaya koymadan durmuyor ve akıl almaz riskler almaktan çekinmiyor. Evet, The Witness GTA V gibi ilk üç günde 1 milyar dolar gelir elde etmeyecek fakat oyunu bitirecek olan birkaç milyon insanın yapacağı ilk şey, Twitter’dan bu dahi adama teşekkür etmek olacak.
Peki sorumuzun yanıtı ne olacak? Tutku ve risk bu sefer kazanabilecek mi? İşte bunu The Witness satışa sunulduktan sonra öğreneceğiz ve heyecan verici bir ders alacağız.