Risk sermayesinin en zor kısmı
Bu yazı Associate VC'nin kendi blogunda yayımladığı yazının Türkçe çevirisidir.
Şimdiye kadar, risk sermayecisi olmanın en zor kısmı şirketleri reddetmek oldu.
Yeni bir risk sermayecisi olarak, her yıl yüzlerce kurucu ile görüşme onuruna eriştim. Fakat, bu şirketlerin sadece çok azı portfolyo şirketi oldu. Bu gerçeğe dayaranarak, birçok şirketi es geçtiğimizi söylemek durumundayım. Ludlow küçük bir firma dolayısıyla genelde yatırım kararlarımızı kuruculara iletmek işi benim oluyor.
İster portfolyo şirketlerimin biri aracılığıyla, ister iş arkadaşım ister mail yoluyla bir kurucuyla tanışmış olayım, startupları reddetmek hiçbir zaman kolay olmadı.
Onları reddetmenin zorluğu pişman olacağımızı düşündüğümüzden değil, onları reddetmek zor çünkü şirketleri için canla başla ne kadar çalıştıklarını biliyorum.
Her konuştuğum kurucunun ne kadar fedakarlık yaptığını anlamak için elimden geleni yapıyorum. Onların birçoğu en büyük teknoloji firmalarındaki işlerinden kendi şirketini kurmak için vazgeçmiş oluyor. Birçoğu desteklenmeyi bekleyen ailelere bile sahip. Bu fedakarlıkların yatırım kararımı etkilememesi için elimden geleni yapıyorum, onun yerine bu fedakarlıkları onlara elimden geldiğince yardım etmek ve onları desteklemek için bir motivasyon olarak kullanıyorum.
Gerçekte, konuştuğum kurucuların büyük çoğunluğu yine de finansman toplama aşamasında oluyorlar. Fakat bu kurucuların Ludlow’dan gelen bir E-Postayı heyecanla açıp portfolyomuza seçilmediklerini öğrendiğini düşünmesi beni oldukça etkiliyor.
Bu nedenle Ludlow’da kurucularımızla hızlı ve açık bir süreç geçirmek bizim önceliğimiz.
Diğer risk sermayesi şirketlerinin bizim kadar empatiye sahip olduklarından emin değilim fakat en iyilerinin buna özen gösterdiğini düşünüyorum. Aslına bakarsanız bu bizim çevremizde çok az konuşulan bir konu. Kuruculardan, sadece onları reddetmek için onları çok uzun bir sürece tabi tutan diğer risk sermayesi şirketleri hakkında duyduğum korku hikayelerinin sayısı oldukça fazla.
Eğer ben bir kurucu olsaydım, nedenleriyle beraber hızlı ve açık bir reddi, belki bir şeyler değişebilir düşüncesiyle beni kenarda tuttukları uzun bir sürece tercih ederdim.
Reddettiğim her şirket şuna benzer cevaplar aldılar:
Bizi hiçbir şey sizin için herşeyin iyi gittiğini görmek ve bir şansımız varken bunun bir parçası olmadığımız için kendimize kızarken görmek kadar mutlu edemez.
Bu cümlelerin bir şirketi reddetme durumunu mükemmel bir şekilde özetlediğini düşünüyorum. Çünkü şirketi portfolyomuza katmamış olmamız, onlara yardım olmayacağımız veya onları neşelendirmeyeceğimiz anlamına gelmez, çünkü bunları yapacağız.
Fon toplama her zaman eğlenceli değildir, fakat biz bunu hızlı ve saygılı bir biçimde yapıyoruz.
Kuruculara verebileceğim en büyük tavsiye şu olacaktır:
Hiçbir zaman firmanın kararıyla veya nedenleriyle yetinmeyin, her zaman gerçek nedeni öğrenmek için birazcık daha çabalayın.
Birçok yatırımcı istemeden (veya isteyerek) biraz ucu açık red mailleri yazar çünkü ilişkiyi sıcak tutmak ister, fakat kısıtlı deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki kurucular her zaman gerçeğe ve açık uçlu cevaplardansa samimiyete saygı duyarlar.