Paul Graham: Girişiminizi Öldürecek 5 Karar
1. Tek Kurucu
Tek kişi tarafından kurulup başarılı olmuş ne kadar az girişim örneği var fark ettiniz mi? Oracle gibi tek kurucusu olan şirketler aklınıza gelse de bu sadece bir tesadüftür. Tek kurucu ile işe başlamanın sıkıntısı nedir? Tek kurucu ile başlamak genellikle güvenle ilgilidir. Çoğu zaman bu kişinin bir şirket kurmayı konuşacak arkadaşı olmadığı anlamına gelmektedir. Birlikte şirket kuracak arkadaşının olmaması dışarıdan bakanlar için bir uyarı niteliğindedir çünkü bir insanı en iyi arkadaşları tanır.
Girişimcinin tüm arkadaşları bir şirket kuramayacak nitelikte olsa ve şirket iyi bir gelecek vaat etse bile dezavantajdır çünkü tek başına şirket kurmak zor bir iştir. Tüm işi kendiniz yapabilseniz bile beyin fırtınası yapacak, saçma fikirleri eleyecek ve yanlış yaptığınızda size devam edecek motivasyonu sağlayacak birine ihtiyacınız bulunmaktadır.
Sonuncusu ve en önemlisi tek başına ilerlemesini sürdürebilen gerçekten çok az insan bulunmaktadır. Kurucu ortaklarınız olduğunda tüm kuralları yıkacak bir takım ruhuna sahip olursunuz. “Arkadaşımı yüz üstü bırakamam” düşüncesi insan doğasının en güçlü yönlerinden birisidir ve bu ruhu tek kişi ile yaşatamazsınız.
2. Yanlış Yer
Girişimler bazı yerlerde gelişir, bazılarında gelişmez. Silikon Vadisi, ardından Boston, Seattle, Austin, Denver ve New York. Ardından çok fazla yer gelmemektedir. New York’ta kurulan girişimlerin en iyileri bile Silikon Vadisinin 20. sıralarına denk düşmektedir. Houston, Chicago ve Detroit gibi şehirlerde bu rakam çok daha küçüktür.
Bu düşüş neden bu kadar keskindir? Muhtemelen diğer sektörlerle aynı sebepten dolayı. Amerika’daki en büyük 6. moda merkezi hangisidir? 6. en büyük petrol, finans ya da yayın merkezinin adı nedir? İsimleri ne olursa olsun muhtemelen 1. olmaktan çok uzaklar.
Şehirler neden girişim ağına dönüşür? Muhtemelen diğer sektörlerle aynı sebepten… Uzmanlık neredeyse şirketler oraya kurulur. Standartlar yükselir, insanlar uğraştıkları işe daha fazla sempati duyar, işe almak istediğiniz tarzdaki insanlar orada yaşar, sektörel destekler oradadır ve aynı sektörden insanlarla tanışma şansınız artar. Bu faktörlerin bir arada toplandığı yerin Silikon Vadisi olduğunu düşünenler büyür, Detroit olduğunu düşünenler kaybeder. Bu durum başarılı girişim sayısının şehre oranına bakılarak açıkça görülebilir.
3. Marjinal Niş
Y Combinator’e başvuran grupların çoğunun ortak bir problemi vardır: İnsanların rekabetten kaçındığı çok küçük ve muğlak bir niş seçmek.
Eğer parkta oyun oynayan çocukları izlerseniz, belli bir yaşın altındaki çocukların toptan korktuğunu görebilirsiniz. Top onların yakınlarına geldiğinde güdüsel ilk tepkileri ondan sakınmaktır.
Girişim için marjinal bir proje seçmek, 8 yaşındaki küçük bir çocuğun gözlerini kapatarak bir yandan kendini kollayıp bir yandan topu tutma umudunu taşıması gibidir. Eğer bir işi iyi yapıyorsanız, o alanda rakipleriniz olacaktır ve onlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Rekabetten kaçınarak iyi fikirlerden de kaçınmış olursunuz.
Bu durum büyük problemleri bilinçsizce parçalara bölmeye benzer. Büyük fikirleri seçmek yerine kendinizi güvende hissetmek için çok daha küçük olanları seçersiniz. Sürekli güvende hissetme isteği daha büyük fikirleri düşünmenize izin vermeyecektir. Bu yüzden çözüm büyük fikirleri düşünürken işin içine kendinizi katmamanızda olabilir. Eğer bu büyük fikir başkasının girişimi için olsaydı, başarılı olur muydu?
4. Yan Fikirler
Y Combinator başvurularının büyük bir kısmı hali hazırda var olan bir şirketin imitasyonu niteliğindedir. Bir fikrin kaynağı olması, onun en iyisi olduğu anlamına gelmez. Başarılı girişimlerin temeline baktığınızda çok azının bir başka girişimin imitasyonu olarak işe başladığını görürsünüz. Onlar bu fikirleri nereden almıştır? Genellikle bu fikirler kurucunun tanımladığı çözülmemiş bir problemden gelmektedir.
Genellikle çözülmesi gereken en iyi problemler, sizi kişisel olarak etkileyenlerdir. Apple var olmuştur çünkü Steve Wozniak bir bilgisayar istemiştir, Larry ve Sergey aradıklarını online olarak bulamadıkları için Google’ı kurmuşlardır, Sabeer Bhatia ve Jack Smith iş yerinde e-mail atamadıkları için Hotmail’i kurmuştur.
Bu yüzden Facebook’u kopyalamak yerine Facebook’un doğrudan göz ardı ettiği farklı yöndeki fikirleri arayın. Onların zaten çözdüğü bir problem üzerine şirket kurmak yerine, çözülmemiş problemleri ele alan bir şirket hayal edin. İnsanlar nelerden şikayet ediyorlar? Siz hangi problemin çözülmüş olmasını isterdiniz?
5. İnatçılık
Bazı alanlarda başarmak için inandığınız şeye tutunmanız ve kim ne derse desin yolunuza devam etmeniz gerekir. Girişimci olmak bu alanlardan birisidir. Bir olimpiyatta altın madalyayı kazanmak için yarışmak gibi problemin iyi tanımlanmış olduğu yerlerde vizyona bağlı kalmak doğru bir yaklaşımdır. Girişimler bilim gibidir, patikanın sizi götürdüğü yere kadar onu takip etmeniz gerekir.
Fakat muhtemelen başarısız olacak orijinal planınıza bağlı kalmak için çaba sarf etmeyin. Başarılı girişimlerin çoğu başlangıçta niyet ettikleri düşünceden çok daha farklı bir sonuçla bulundukları yere gelmiştir. Hatta bazen elde edilen sonuç ilk kurulan şirketten neredeyse tamamen farklıdır. Karşınıza daha iyi bir fikir geldiğinde buna hazırlıklı olmalısınız. En zoru da eski fikrinizi yenisi karşısında bir kenara bırakmaktır.
Kaynak: