Otonom araç geliştiricileri taksicilerden ne istiyor?
CES süresince dikkat çekici ve şaşırtıcı birçok farklı şey görsek de fazla dikkat çekmeyen ancak gelecekte kritik öneme sahip olmasını beklediğimiz gelişmeler de gördük. Bunlar özellikle teknoloji ve otomotiv şirketlerinin otonom araçlar üzerine gelişmelerdi. Ancak GM ve Lyft arasında imzalanan partnerlik anlaşması hepsinden farklıydı. Otonom araçlar birkaç yıl öncesine kadar hayal gibi gelse de bugün birçok firma bu konuya ciddi yatırımlar yapıyor ve işleri sadece PR işlerinde kullanılacak oyuncaklar üretmek değil. Birkaç yıl içerisinde ulaşımın bu yönde evrileceğine dair önemli bir beklentileri var. Bu sebeple Google, Ford, GM, Tesla ve hatta Uber kendi kendine hareket edebilen araçlar için para ve mesai harcıyor. Google'ın geçmişten gelen çabalarını ve diğer şirketlerinin temel işinin otomotiv olduğunu düşünürsek Uber onlardan ayrı bir yere sahip. Uber iş modeli anlamında otomobil üretmiyor ve buna hiç niyeti de yok. Hatta ütopik anlamda hiç araç sahibi bile olmamak istiyorlar. Ancak konuşulanlara bakılırsa Uber, henüz iş modeli global pazar dominasyonu konusunda gidecek çok yolu olsa da parasını bir yandan otonom araçların gelişimine harcıyor. Aslında Uber'in en büyük işi otomobillerle sürücüleri bir şekilde buluşturmak. Burada onları en çok zorlayan şeylerin başında yasalar kadar sürücülerle yaşanan sorunlar geliyor. Dolaysıyla sürücüsü olmayan otomobiller onlar için önemli bir sorundan kurtulmak demek. Günün birinde dünyanın en büyük otonom taksi filosuna sahip olmayı düşlüyor olabilirler. Bu sizin de işinize gelebilir zira siz ofisinizde çalışırken aracınız otoparkta beklemek yerine 'taksiye çıkabilir'. Dolayısıyla bugün Avrupa'nın birçok kentinde protestolar yapan taksicilerin işlerini Uber değil ama otonom araçlar ellerinden alabilir. Dolayısıyla otomotiv konusunda dünya devi GM'in otonom araçlar konusunda Uber'in bir numaraları rakibi Lyft'in kapısını çalması pek de şaşırtıcı değil. GM, Lyft ile yaptığı yeni anlaşma çerçevesinde şirkete 500 milyon dolarlık bir yatırım yapıyor. Bu yatırımın amacı Lyft'in otonom araçların geliştirilmesi konusunda GM'e destek sunması. Binlerce araçtan oluşan sürücü ve yolcu topluluğu hakkında sürekli veri toplayan Lyft, aynı zamanda otonom araçları test etme konusunda da önemli imkanlara sahip olacak. GM, tüm araçlar arasında veri paylaşımını destekleyen bir 'bağlı otomobiller' ağını şimdiden test etmeye başlamayı düşünüyor. Köşeler kapılıyor Ford ise Google ile yaptığı işbirliğinin yanı sıra 3D haritalama konusunda bir startup'la daha işbirliğine gitmiş. Velodyne isimli şirket tarafından geliştirilen 'Ultra Puck'' isimli cihaz, bir bluetooth hoparlör gibi görünüyor olsa da aslında ışık ve frekans tabanlı tarama işlevlerine sahip bir LİDAR. Yani Google'ın araçlarının tepesinde gördüğümüz aynalı sensörlerin çok daha küçük bir pakete sığdırılmış hali. Ford da bu girişimi kanatlarının altına alarak araçların yan aynalarına bu gelişmiş sistemi entegre etmeyi planlıyor. Böylece otonom araçlar sensörlerin büyüklüğü bakımından daha kullanışlı hale gelebilecek.
Sürücüsüz otomobillerin yasalar açısından serbest hale gelmesi ve insanların onlara alışması zaman alacak. Ancak bu şimdiden olmaya başlamış bir değişim. Dolayısıyla bu konuda yenilikçi girişim fikirlerini artık fazla hayalci kabul edemeyiz. Tam tersine şimdiden köşeler kapılmaya başlandı.