Neden henüz kendi girişiminizi kuramadınız?
Harika bir fikriniz var ve bunun gerçekten başarılı bir girişime dönüşebileceğine inanıyorsunuz. Bu hayali gerçekleştirmek için gereken yeteneklere ve bilgiye sahip olduğunuzdan da şüpheniz yok. Bu açıdan bakıldığında, girişimcilik dünyasına adım atmak için gereken her şeye sahipsiniz. Fakat bir şey fikrinizi gerçeğe dönüştürmenizi engelliyor. Eğer yukarıdaki açıklama sizin durumunuzu andırıyorsa, yalnız olmadığınızdan emin olabilirsiniz.
Peki hayallerinize ulaşmanıza neyin engel olduğunu biliyor musunuz? Çünkü…
İdeal anı bekliyorsunuz Türkiye’nin öncü melek yatırımcılarından Hasan Aslanoba’nın da dediği gibi, Türkiye’nin eksiği iyi fikirler ve yetenekli insanlar değil. Aslanoba’nın tespiti kesinlikle doğru. Mükemmelliyetçilik yüzünden şu an girişimcilik ekosistemimizde potansiyelimizden çok daha az girişim boy gösteriyor. Fikrinizi alın, onu nasıl gerçeğe dönüştürebileceğinizi öğrenin, iyi bir iş planı benimseyin ve yola çıkın. Hayalinizdeki ideal zaman ve şartlar asla aynı anda bir araya gelmeyecek.
Başarısızlıktan korkuyorsunuz Türü ve ölçeği ne olursa olsun, yeni bir iş macerasına atılırken risk almaya hazır olmalısınız. Başarısızlıktan öcü gibi korkmayın; ona potansiyel bir tecrübe kaynağı gibi bakın, yalnızca işler çok sarpa sardığında öğreneceğiniz bir tecrübe… Öte yandan, girişimciyi asıl dehşete düşüren şey başarısızlığın kendisi değil, başarısızlıktan korkusu. Bu korkuyu aşmak için kendinize hangisinin daha kötü olduğunu sorun: Başarısız olmak mı yoksa başarısızlık korkusundan hiç denememek mi?
Nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz Her başlangıç zor görünür. Böyle durumlarda, tüm süreci büyük bir yapboz gibi aklınızda canlandırın, belirsiz görünen bölümler de yapbozun eksik parçaları olsun. Geriye kalan, size ne yapabileceğinize dair fikirler veren bölümlerden birini gözünüze kestirin ve oradan başlayın. Bir kez başladıktan sonra tüm yapbozu tamamlayabileceksiniz çünkü attığınız her bir adımda eksik parçaların yerlerine oturduğunu göreceksiniz.