Mustafa Acet - indirdik.com Etohum Toplantısı 21 Ekim 2010
21 Ekim Etohum toplantısının konukları indirdik.com'un kurucusu Mustafa Acet ve Melek yatırımcıları Gittigidiyor.com‘un kurucuları Burak Divanlıoğlu ve Serkan Borançılı'dı.
Geçtiğimiz yaz ayları içinde bendeistiyorum.com’a yatırım yapan ve bu girişimi gelecekte daha da büyütmeyi amaçlayan Burak Divanlıoğlu ve Serkan Borançılı yatırım konusuna nasıl baktıklarını, Türkiye’deki girişimcilik ortamını anlattılar.
21 Ekim 2010 Etohum Toplantısı - indirdik.com from Burak Buyukdemir on Vimeo.
Hoş geldiniz. E-tohumun bir Perşembe günü toplantısına bugün konuklarımız gittigidiyorun kurucıları Serhan ve Burak.Konumuz gittigidiyor değil bugünki konumuz indirdik.com daha önce bende istiyorum.com ‘du ve geçen yaz ayları içerisinde Burak ve Serkan bendeistiyorum.com’a melek yatırımcı olarak yatırım yaptılar. Önümüzdeki dönemde bu şirketin daha hızlı büyümesinde rol oynayacaklarını biliyorum daha önceki pabbuc.com deneyiminden Burak onlardanda bahseder, Mustafa da bende istiyorum.com ken o siteyi nasıl 2.5 – 3 sene içerisinde nasıl kendi ayakları üzerinde duran bir şirket haline geldiğini bizle paylaşsın bunu çok istiyorum çünkü Mustafa oldukça başarılı bir internet startup kurmuştu belli aşamalarda desteğe de ihtiyacı vardı onların tecrübesinide dinliyor olacaz ben öncelikle konuklarımıza hoş geldiniz diyorum ve Mustafa’ya sözü bırakıyorum.
Merhaba arkadaşlar ben Mustafa, bendeistiyorum.com kurucusuyum, bundan yaklaşık 4 sene önce kurdum siteyi. Bunu nasıl gerçekleştirdiğimi anlatacağım kabaca size. Öncesinde de bendeki girişimci ruhun nasıl oluştuğundan bahsedeceğim size, ben 1983 Adapazarı doğumluyum birçok farklı şehirde bulundum öss de istemediğim bir bölüm olan Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliğine yerleştim yapmak istemediğim bir bölüme yerleştim, bu sebeple kendi yapmak istediğim işi gerçekleştirebilmek için bir takım irregular hayat çizgisine sahip olmam gerektiğini fark ettim Balıkesir’de okulu bırakatım tekrar öss ye girdim kafamda yapmayı planladığım birtakım şeyler vardı bunun için bu platform istanbuldaydı bir şekilde kapağı istanbula atmam gerekiyordu işte ailemle tekrar konuşup öss ye tekrar girmem gerektiğini ve sihirli bir cümle olan daha yüksek bir puan alacağımı söyledim onlara.
Dediğim gibide yaptım esasında sınava girdim ve bir önceki aldığım puandan 2 puan daha fazla aldım. Sonrasında yine bir terci süreci oldu tabi yıldız teknik üniversitesi harita mühendisliğine girdim kafamdaki plana hizmet eden bir tercihti. İstanbula kapağı atmıştım ben bilgisayarla orta okul senelerinde hani yeni nesil bilgisayarla diyim daha önce bu mandallı bilgisayarlar vardı 5 25 disketler felan orta okul seviyesinde yeni nesil bilgisayarla ve internetle tanışma fırsatı oldu orta iki civarındaydı ve tanışmamla beraber bir yakınımızın kişisel web sitesi olduğunu öğrendim ondan html öğrendim bir takım dökümanlar verdi.
O süreden beri hep yayıncıydım web 1.0 döneminden buyana sitem hep oldu tabi bunlar hep kişisel web siteleriydi. Biraz anlamsızlardı bir süre internetten kopuk kaldım ikinci hazırlandığım dönemde geri geldiğimde trend değişmişti web2.0 dönemiydi artık etkileşimli bir dönemdi internet dünyası benim etkileşimli bir dil öğrenmem gerekiyordu yani istanbula geldiğimde karşılaşmıştım bu durumla benim kafamda o zamanlar bir proje yoktu bir fikir yoktu açıkçası internetle ilgili bir işim olsun istiyordum bu bağlamda da fikir çok netti aslında muhtemelen hepimizin bir süre denediği yaptığı iş için koşturmaya başladım.
Web sayfası yapacaktım insanlara ve çok para kazanacaktım fikir buydu. Çok ucuza yapacaktım birçok web sitesi yapacaktım. Çok klişeydi muhtemelen hepimiz denedik. Buna istinaden yakın çevremden işler almaya başladım yaptık ettik ama bir şekilde bunun olmadığını fark etmeye başladım buna ait bir şirket kurdum tabi bu arda sınırlı bir sürem vardı. Benim 4 senelik bir dilimde ortaya bir iş koymam lazımdı bu işi kurmam lazımdı mezun olduğumda ben aileme ben bu işi yapıyorum bu işi yapmak istemiyorum demem lazımdı. Bu bağlamda gidip bir iş kurdum bu ara sermaye sahibi kesinlikle değildim sadece ailemin bana okumam için gönderdiği para vardı ortada buda gerçekten çok yetersiz bir şeydi.
Ailemin bu yaptıklarımdan haberi yoktu açıkçası sonrasında dediğim gibi ilk şirketimizi hayata geçirdik bu şirkette demin bahsettiğim planı uygulayacaktık bürsürü web sitesi yapacaktık. Bir sınıf arkadaşımla beraber şirket kurduk mecidiyeköyde ilk ofisimizi tuttuk. Ofis kirası sadece benim harçlığıma tekabul ediyordu. Benim için büyük bir girişimdi ve ilk girişimimdi açıkçası. Sonrasında dediğim gibi iş kovalamaya başladık o sıralarda benim sınıf arkadaşım bana bir kitap önerdi bu kitabı muhtemelen bu salondaki herkes okumuştur diye düşünüyorum kümesteki kartal neden uçamaz.
Ben kitabı okudum, orda fark ettim ki ben aslında insanlara web sitesi yapmak istemiyorum. Ben kendime web sitesi yapmak istiyorum ve bunu tutturmak istiyorum kendi projemizi yapmak istiyorum sonra eksik olan bir şeyi gördüm fikrimiz yoktu ne yapacaktık proje yapacaktık ama fikir lazımdı. Bize bu bağlamda arayışa geçtik bir ortak arkadaş muhabbeti içerisinde bu hergün tek ürün fikri bahsedildi bana benimde çok kafama yattı açıkcası yurt dışı modelden bahsedildi sonra gittim evde bir hafta boyunca bu işi araştırdım. Bu arada maddi sıkıntılar çekiyoruz projenin start ını vermek için para ihtiyacı yok ama hayatımızı idame ettirebilmek için para ihtiyacımız vardı.
Okula sadece annemlere bir brief veriyordum iyi gidiyor her şey süper diye onlar o yüzden para göndermeye devam ediyordu. Sonrasında dediğim gibi iş kurduk. Onun peşine koşmaya başladık projenin daha sonrasında biz ilk ekip arkadaşımızı işe aldık bir tane yazılımcı alalım dedik ve piyasaya iş yapacaz şirket olması için birileri olması gerekiyor bizim dışımızda. Onun başladığı gün benim ortağım işten ayrılma kararı aldı dediki ben bu işte bir gelecek görmüyorum farklı işler yapacağım. Aynı gün içerisinde toplayıp gitti eşyalarını o gün işe başlayan arkadaş Mehmet şuan hala bendeistiyorum.com un yazılım departmanının başındadır aslında uzun bir dostluğumuz başladı o gün onunla senelerce birlikte devam ettik onunla. Dediğim gibi projenin iş planını çıkardım ben kafamda tabi bir takım süreçler attım bütçe belirlemedim çünkü zaten param yoktu yani sadece şu tarihte şunu yaparım bunu yaparım gibi öncelikle yazılım yapılacak sonra tedarikçilerle görüşülecek gibi hani kafamda yapılacaklar listesi diyelim iş planı bile değil. O şekilde bir plan hazırladım yazılımı halletmemiz fazla sürmedi zaten yazılım bildiğimiz bir işti yazılıma başladık gidiyoruz o sırada web işleri var para kazanmak için yapmamız gereken ama onları yapmamaya başladık haliyle müşteriler şikayetçi duruma düştü şikayet eden müşterilerden biri de serdar bey ve cüneyt bey di daha sonra onlarla ortak olacaktım haberim yoktu tabi.
Onlar işlerini yaptırma çabasındaydılar ve bize gelin bizim ofiste durun karşılığında bizim ufak tefek web işlerimi yaparsınız bizde sizden bir şey almayız gibilerinden bir teklif geldi. Bizde tamam dedik izim için çok makul bir teklifti çünkü yaptığımız işi yapacaktık sabit masraflarımız ortadan kalkacaktı o sırada da kendi projemizi geliştirecektik o şekilde onların ofisine geçtik. Sonrasında dediğim gibi süreç devam ederken biz serdar bey ve Cüneyt beyle daha samimi olduk ve onlara bu projeden bahsettim onlarında kafalarına yattı girişimci insanlar onlarda. Bizde dahil olmak istiyoruz bu işin içine dediler ve dahil oldular.
Sonrasında yazılım tamamlandı tedarikçi sürecine geçtik ben burada bir şey belirtmek istiyorum yani bizim bir fikrimiz vardı proje internet projesiydi yazılım bilmemiz gerekiyordu ama projenin esasında yazılım kısmı tamamlandıktan sonra ayakta durabilmesi için yazılıma hiç gerek yoktu biz aslında ticarete geçmiştik.
Bu bağlamda koşuşturmaya başladık ama işin kötüsü aramızda ticaretle bağlantısı en ufak fikri olan yoktu tedarikçi görüşmelere yapıyorduk ama görüşmelerde en özen gösterdiğimiz şey bilmediğimiz kelimeleri karşıya çaktırmamaya çalışıyorduk yani onun dışında hiçbir şey bilmiyorduk yani adamlar konsinye diyordu ne olduğunu bilmiyorduk ama tabi bu bizim için öğrenme fırsatı oluyordu. Yavaş yavaş öğrendik tabi sonrasında 1 mart 2007 de biz ilk fırsatımız internete sunduk. Bu fırsatımız sunduktan sonra artık biz çok net bir şekilde yazılımla artık işimiz bitmişti yazılımcı kesinlikle değildi ticaretle uğraşıyorduk bu bağlamda bi dönem başlamıştı bizim için. Devam ederken bendeistiyorum.com da 3 tane bizim için güzel gelişme olduğunu düşündüğümüz 3 olay yaşadık. Bunlardan paro nun iş ortaklığıydı. 2. Turkcell in iş ortaklığıydı 3. De gittigidiyorun yatırımı son olarak yaşadığımı olay.
1. Ci olay nasıl geliştiğini bahsedeyim onunda. O sıralarda dediğim gibi şirketteki her şey biziz müşteri hizmetleri bizi depo paketleme biziz hatta benim muhasebeci biziz işte her şey biziz yazılımcı ve tasarımcı hala biziz. Süreç devam ediyor ve ufak tefek siparişler alıyoruz ilk gün sipariş almıştık çok ilginçti ben acayip şaşırmıştım. Hiçkimseyede söylememiştik siteyi açtığımızı birileri heralde google dan aramış girmiş sağolsun bize cesaret vermişti o sipariş. Sonrasında süreç devam ederken yaklaşık yanlış hatırlamıyorsam 6. Ay civarındaydı bir telefon gelmiş ofise ben sürekli dışarıda olduğum için diğer ofisi paylaştığımız şirketin sekreterine her ofise geldiğimde koç holdingden arandığımız bilgisi veriliyordu bana ben hani koç holding bizi niye arasınki diyordum. Muhtemelen yanlış anlaşılmıştır diyordum irdelemiyordum bile sonrasında telefon numarası almış Allahtan sekreter bana verdi bende geri döndüm ve hakikaten koç holdingden aramışlar bizi projemizle çok ilgilendiklerini söylediler. Bir şekilde dahil olmak istediklerini belirttiler bizim için çok memnun ediciydi. Bizim için o sırda çözmemiz gereken bir problem vardı oda müşterideki güven sıkıntısıydı.
Bizi tecrübe etmeye cesaret etmiş insanları biz bir şekilde memnun ediyorduk yani ürününü gönderiyorduk sonrasında desteğini sağlıyorduk ama bir kesim vardı ki önyargılıydı ve bizden alıl veriş yapmıyordu haliyle onu memnun etme şansımızda olmuyordu. Paro yla bizim ortaklıkta paro nun bize açıkcası o şekilde bir katkısı oldu ilk olarak bunlardan birsürü paro potlarda reklamımız döndü işte migroslarda opetlerde fln ama benim nezdim de en büyük katkısı olduğunu düşündüğüm bize güven katan ilk markaydı. Paroyla ortaklık benim için çok mutluluk verici oldu daha cesaretlenmemi sağladı hatta o gün çok iyi hatırlıyorum koç şirketler grubu binasından çıktım sözleşmeyi imzalayıp çıktığım günü çıkar çıkmaz annemi aradım.
Anneme koç şirketler grubundan paroyla bir iş ortaklığı imzaladığımı söyledim annemin cevabı tabi manidardı sen önce okulunu bitir dedi. Sonrasında yine devam ettik sürece tabi işte işimiz yavaş yavaş sipariş sayıları artıyordu. Üyemiz yavaş yavaş artıyordu. Rutin bir büyüme sürecindeydik ondan yaklaşık yine bir 6-7 sonraydı şuan tam emin değilim 3-5 ay aşa yukarı olabilir turkcell den bir telefon geldi o zaman telefonu açan bendim çünkü müşteri hizmetleri bendim hala yetkili biriyle görüşmek istediği söyledi buyurun benim dedim çünkü yetkili biride bendim. Sonrasında bir konudan bahsedildi turkcell projenizle ilgili bir şeyler yapmak istiyoruz diye mobil ödeme entegresyonu yapmak istiyolardı ödeme servisi olarak tabi bizim için 2. Bir şanstı bu. Güvenimiz artıracaktı büyük bir markayı sitemizde yer verecektik bu bağlamda görüşmeler başladı turkcell le çok uzun bir süre görüştük çünkü mobil ödemeyle ilk kez bir ürün satılacaktı internet üzerinden. Hep hizmet servis satılmıştı daha öncesinde. Bunun prosedürünün oturtulması lazımdı iade faturası nasıl olacaktı ürün hangi faturayla gidecekti gibi birsürü soru işareti vardı. Bunladın cevaplaması yapıldı o süreçte. Sonrasında onlarla da anlaştık. Sözleşmeyi imzaladık.
Yine o gün çok iyi hatırlıyorum Beyoğlu genel müdürlük binasından çıktım ve ilk olarak yine annemi aradım.anneme turkcell le bir iş ortaklığı imzaladığımızı söyledim annemin cevabı yine aynı manidar cevabı verdi sen önce okulu bitir dedi.sonrasında işte yine süreç devam etti.işle ilgili çok farklı şeylerde yaptık tabi bu sırada hani süreç yetecek mi bilmiyorum ama mesela ithalata giriştim ondan biraz bahsedebilirim size.tabi devam ediyor bizim amacımız neydi sürekli olarak indirimli ürün bulmak piyasadan kesinlikle daha aşağı bir fiyattan bir ürün satabilmekti.bunu sağlayabilmek iç pazarlıkta tabi mümkün ikna kabiliyetinize bakıyor.bizim başardığımız şey esasında burada biz ne yazılımcıydık ne fikrimiz aslında hani zaten dünyada olan bir fikirdi.
Yani ahımşahım büyütülecek bir tarafı yoktu ama ben bizim başardığımız şeyin tedarikçilerin bize düşük fiyatla mal verebilmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum.geleneksel ticarete farklı bir soluk getirebildiğimizi düşünüyorum.insanları ikna edebildiğimizi düşünüyorum bu balamda.ve dediğim gibi işte bu süreçte biz devam ederken hani bir süre sonra ben şeyi fark ettim iç pazardan aslında biz ömür boyu beslenemeyeceğiz.çünkü ne stoklar yeterli olacaktı ne fiyat indirimleri bizi kesecekti müşterimizi tatmin edecekti nede biz para kazanabilecektik.o yüzden hani acaba dış ticaret yapabilir miyim diye düşünmeye başladım.ithalat hani çok karmaşık bir işti şimdi o zamana kadar duyduğum kadarıyla ki hakikaten biraz karmaşık bir iş ama cesaret ettim buna da.bir gün bu iş için 3 milyarlık bir bütçe ayırdım.tabi şirket bakiyesinden.işte bunu çöpe attığımı düşünün hani ne olursa olsun ben bunu çöpe atıyorum çin’den bir yerden sipariş edeceğim mal gelmezse de canım sağ olsun şeklinde düşündüm.sipariş ettik internetten çindeki bir firmayla görüştük işte istediğimiz kalitede bir mal hazırlattık.yüklemesini istedik yükledi geldi parayı yani pardon yüklemesini istedik parayı gönderdik ve mal geldi ilk ithalatımızı gerçekleştirdik.bundan sonra biz 7 tane ithalat gerçekleştirdik toplamda ve ithalatlar aslında bizim için çok verimli oldu diyebilirim hani bu dönem başardığımız şeyler arasında bana kalırsa.sonrasında süreç devam etti tabi dediğim gibi .2009 yılının sonu gibiydi.biz Burak beyle ortak bir arkadaşımızın vasıtasıyla tanıştık.
Kanyonda starbucks’ta Burak beyi genelde starbucks’ta bulabilirsiniz.sponsorumuz starbucks onun için öyle..aynen öyle..işte gittik bir yarım saat-40 dakika kadar görüştük kendisiyle.Burak bey o sırada bana bir çok soru sordu.ve inanın çok detaylı sorulardı bunlar sanki hani işi daha önceden yapmış ve en ufak teferruatını bile biliyormuş gibi.e tabi bizde senelerdir yaptığımız için cevaplayabildik soruları.sonrasında daha sık görüşmeye başladık.bu arada biz ilk yatırımcı şey görüşmesini diyim 2010 başında yaptık yani gerçi gerçekçi bir yatırımcı mıydı o bilmiyorum ama yurtdışından birileri aramıştı bizi çok büyük bir firmaydı.telefonda görüştük sonra işte izmirden birileri aradı onlarla görüşemedik enteresan bir şeydi sonrasında da hani Burak beyin bize sağlamış olduğu hani buluşmamızı sağladığı Burak bey ve Serkan beyle görüştük ve yatırımcı süreci tamamlandı.sonra anneni aradın mı?annemi aradım gittigidiyor dedim gittigidiyor da annemin internetle hiçbir alakası olmadığı için her zaman yine aynı cevabı verdi.sen önce okulunu bitir dedi.kaç ders var buarada?valla ders almadığım ders mi? annem izleyecek bu videoyu o yüzden o konuda bir şey söylemiyim.annem hala ne iş yaptığımı bilmiyor yani hani neyle uğraştığımla ilgili bir fikri yok babamda öyle.hatta bir ara şey gittigidiyoru da aslında aradığımda söylediğimde bana verdiği cevap biraz farklıydı oğlum paraya ihtiyacın varsa para gönderelim dedi.
Tabi canım bende ikinci bir yatırım aldık tabi o taraftan.yani dediğim gibi hani süreç bir şekilde buraya geldi.ve hani bize muhtemelen çok şey katacağını düşündüğüm bir aslında olay bu neden derseniz hani ben girişimci arkadaşlara şimdi birkaç şey önereceğim ama benim bir fikrim vardı.yani daha doğrusu fikir benim bile değildi aslında arkadaşımdan duymuştum.ama şimdi eminim herkesin aklında bir takım fikirler var bunu aslında hayata geçirmek için de ihtiyacımız olan şey çok az daha doğrusu her şeye sahibiz yani nedir bir internet projesini hayata geçirmek için gerekli şeyler bir bilgisayar,bir internet bağlantısı,elektrik ve mümkünse biraz yazılım bilgisi ki yazılım bilgisi birkaç haftada edinilebilecek bir şey.
O yüzden ben girişimci arkadaşlara çok net bir şekilde şeyi öneriyorum yani aksiyon almamak için hiçbir sebep yok yani projeniz çok ciddi bir sermaye ihtiyacı bile olsa ki bizde aslında gerekliydi çünkü tedarikçiye biz senaryoyu anlatırken malınızı komple kapatıcaz bir günde nakit olarak ödeyeceğiz falan cebimizde 5 kuruş olmamasına rağmen bu tarz söylemlerde bulunuyorduk sırf blokun ertesi gün açılıp paranın hesabımızda olduğu senaryosuna dayanarak ki bu da pratikte çok gerçekçi değildi bu arada.dediğim gibi hani çünkü benim tecrübemde en azından yatırımcının aslında tabi fikri önemli ama o fikri sizin hayat geçirip geçiremediğinize daha çok baktığını düşünüyorum ben kişisel olarak.yani o fikri işletebiliyor musunuz yada bir yol kat edebilmiş misiniz onla ilgili o daha önemli diye düşünüyorum bilmiyorum sizin adınıza konuşuyorum ama şuan sanırım.yani biz hani bir şeyler yaptık ama tamda ihtiyacımız olan noktada bir yatırım aldığımızı düşünüyorum.çünkü bir yerden sonra hakikaten bakıyorsunuz ki hala özveriyle çalışıyorsunuz ki ömür boyu özveriyle çalışacağız o ayrı mesele de yani iş bu şekilde şey olmuyor yani bir yerde bir müdahale gerekiyor ki gittigidiyor müdahalesi Burak ve Serkan beyin müdahalesi sonrasında bizim şirkette hani şuan itibariyle değişen gerçi daha 1-2 ay ya oldu ya olmadı emin değilim içerisinde bir kere şirketimiz kurumsallaştı.
Yani eskiden her şeyi olan ben ve birkaç ekip arkadaşım artık belirli şeyler ve herkesin bir görevi var.hani bazı kanallarla elimiz kolumuz daha kuvvetlendi.hem tedarikçi bağlamında hem banka bağlamında gibi gibi bunun gibi birçok artısı oldu.benim şuan herhalde bir şey atladığımı düşünmüyorum ama anlatacaklarım bu kadar aklıma bir şeyler gelirse devam ederim yine.başka bir şey söylemeyeceğim herhalde sorularınız varsa onları cevaplayabilirim. Soru varsa bu arada hemen Mustafa’yı alabiliriz.buyrun.anasayfadaki gittigidiyor linkini paylaşma olanağı olur mu?anasayfada şuan gittigidiyor linki yok.gittigidiyor da sizin sitenin linki var mı?o da yok şuan sanırım dimi.yok.dediğim gibi daha yeni yatırım olduğumuz için aldığımız için şey o kısımlara geçilmedi ama önümüzdeki bir olmadı iki hafta içerisinde.galiba diğer projeler var pabuch falan var da indirdiği.çünkü indirdiğin logosu bile daha hani hiç son hafta şey oldu daha.aslında şöyle hani biz Mustafa ile konuşurken ona diyorduk ki ya Mustafa işte gel beraber bir şeyler yapalım zaten bir sürü şeyi başarmışsın hızlıca çok enteresan bir şekilde işte bunu başka bir level’a taşırız falan diyorduk.
İşte biz bunu söyledik herhalde 6 ay mı geçti baya bir oldu.ve daha hala açamadık aslında o bizim biraz ağır davranmamızdan oldu ama şey Mustafa hakikaten bizim tanışmamızda işte Burak vesilesiyle oldu.aslında ben bizim taraftan anlatıyım hikayeyi biraz.genelde girişimcileri tanırken bizim baktığımız şey ya girişimcinin profili aslında projesi de elbette önemli ama eğer profili iyiyse o başka bir proje de yapabilir.dolayısıyla ilk burak’ın bize tanıştırdığı geçen sene e-tohum yine girişimlerinden biri olan pabuch.com’dur belki biliyorsunuzdur o da bir online ayakkabı satışı özellikle sadece niş olarak ayakkabı satan bir site.orada da hani benzer bir şey vardı serdar diye bir arkadaşımız vardı onunla tanıştık ve hani hakikaten profili,duruşu,bilgisi ile bu iş olmasa dahi başka bir işi kotarabileceğine dair bize güven verdi.nitekim de pabuch.com biz pabuch.com ile uğraşmaya başladıktan sonra gayet iyi bir yere doğru gitti. Ama bugün konumuz indirdik dimi.şimdi bizim yani sağ olsun şey yapıyor Mustafa ya işte bana şöyle böyle katkıları oldu diyor ama henüz daha bir şey yapabilmiş değiliz.çünkü bizim ona taahhüt ettiğimiz şey işte evet bir kurumsal yapı ile beraber biz senin organizasyonel yapılanmana yardımcı olacağız nitekim ona yavaş yavaş yardım etmeye başladık sanırım.çünkü gittigidiyor’daki bazı havuz hizmetlerinden ufak tefek yardımlar almaya başladık.bunlar nedir işte grafik bölümünden örneğin veyahutta insan kaynakları bölümünden,idari işler bölümünden ufak tefek katkılar almaya başladık.
Tabi inşallah bunları arttırmayı hedefliyoruz.ama Mustafa hakikaten o kadar becerikli bir çocuk ki hiç bizim yardımımız olmaksızın her şeyi kendi başına hallediyor.bu arada parayla ilgili demin yaptığımız espride geçersiz çünkü hani aslında daha sermayenin ufak bir bölümünü koyduk ve bir yandan da o kadar hani nasıl söyleyeyim ahlaklı ki kendi eski firmasının parasını kullanıyor bir sürü şey için yeni firmanın işte indirdik a.ş. olarak kurduğumuz yeni firmanın hiç parasına dokunmamaya dahi çalışıyor çünkü onu daha sonra inşallah mal tedariğinde falan sermaye olarak kullanmayı hedefliyor.
Neyse işte bizde mustafa’yı tanıdıktan sonra dedik ki evet bu adamla hakikaten iş yapılır.bu arada iş modeli de iyi o konuda da hiç tevazu göstermesine gerek yok çünkü hali hazırda gerçekten para kazanan bir model işte bazı günler geliyor üç bin tane falan ürün sattığı oluyor ve hepsinde ufak tefek bir kar var operatif maliyetleri nispeten düşük şimdi ama işte bizim elimiz değince galiba artık artacak çünkü hani her şeyi daha düzgün yapalım sana daha fazla vakit kalsın başka şeyler yapmana düşüncesiyle genelde yönlendiriyoruz.ama şimdi şey orta vadede bu başarılı oluyor çünkü Mustafa kendini daha fazla işe veriyor,gidip devamlı mal peşinde koşmak zorunda kalmıyor veyahut da en ufak detaylarla falan uğraşmak zorunda kalmıyor.
Ama onun geçtiği yollardan tabi bizde bir hayli geçtik ve keşke bize de bunları birisi anlatsa ve şey yapsaydık çünkü bizde 2000 yılında deyim yerindeyse tırmalamaya başlamamıza rağmen ilk personelimizi 2003 yılında alabildik.şimdi herhalde bizim birazcık Mustafa ya mentorluk yapmamızla o biraz önce söylediğim gibi organizasyon yapılanmasını çok daha rahat tamamlayabilecek hatta istihdam konusunda falan biz ona sürekli yardım ediyoruz ve daha isabetli seçimler yapmasını sağlıyoruz.artı bir anlamda ana yaptığımız şeylerden biri de şirkete borçlanma yetisini kazandırıyoruz.çünkü bankalar nezdinde bizim ilişkilerimiz fena değil onun için şey yapabiliyoruz yani ne biliyim bir kredilaynı açabiliyoruz veyahutta rahat rahat çek kullanabiliyoruz falan gerçi Mustafa bu tür şeylerden ürküyor biraz ama yani sonuçta belli bir sermayeniz var ise onun deyim yerindeyse leverage ederek daha fazla bir potansiyele erişmek için bu tür enstrümanlar kullanmanız lazım.şimdi mesela ihracat,ithalat da ihracatta yaparız biz burdan...ithalat yapmayı planlıyoruz ve biz bunu hani daha önce yaptığından daha cesaretli,daha büyük,daha rahat bir şekilde yapmak istiyoruz yani istiyoruz ki çok detaylara takılmasın artık parayı çok fazla düşünmek zorunda kalmasın işi nasıl büyütürüz,daha fazla nasıl satarız gibi konularla uğraşsın.ve bunu yapabileceğine inanıyoruz hakikaten çok aktif ve akıllı bir adam yani interneti de çok iyi biliyor.
Bir yandan da inşallah eğer sağlayabilirsek biraz trafik desteği sağlayacağız.işte çeşitli şimdi tabi bizim bir network’umuz var sadece gittigidiyor değil arkadaşlık sitelerimiz;uzman,cimri bu tür sitelerimiz var oralarda işte herhalde bir takım yerler dedike ederiz bu projeye ve oralardan da bir trafik desteği sağlamak suretiyle iş bir kademe arttırırız.yani bizim şuanda yapmaya çalıştığımız o. Buarada ben yani bir şeyi atladığımı farkettm.dediğim gibi Burak bey işte Burak Divanlıoğlu ve Serkan Borançılı da beni aynı platforma getirdi.son yatırım aldığımızda hani el sıkıştığımız toplantıda kitablo benim için çok önemliydi hani söylediğim gibi ben bu işe bir proje yapma fikrine internetle ilgili bir iş sahibi olma fikri hep vardı.ama bir proje yapma fikrine Burak beyin kitabını okuduktan sonra sahip oldum.ve o gün oturduğum masada benim karşımda o kitabın yazarı oturuyordu sağımda,solumda da okuduğum insanlaroturuyordu.yani hikaye okuduğum insanlar.o açıdan da hakikaten benim için farklı bir andı o an ve onlarla el sıkışmak tabi. duygusal bir tablo gerek yok yani dediğim gibi tevazu gösteriyor gayet başarılı bir adam zaten işi iyi bir yere getirmiş yani hakikaten deyim yerindeyse çatır çatır satıyor.yani ne biliyim her hangi bir günde dahi koyduğu bir üründen bin tane satabiliyor.dolayısıyla zaten işi iyi bir yerde.yani bunu bin değil nasıl beş bin yaparız diye düşünüyor ve çalışıyor olacağız.
Zaten en zor kısmını atlatmış yani bizim ona şuanda sadece biraz daha onun rahat edebileceği herhalde bir ortam sağlamak bizim yapabileceğimiz.ve dediğim gibi hani parayla ilgili çok fazla şey düşünmemesini sağlamak kaldı ki yani şöyle ahım şahım bir sermaye koymuş değiliz bu şirkete ama o sermayeden ziyade yoksa bizimde bir satışımız varsa biz bir nohamızı(?31:12) şey yapıyoruz.ama tabi var o şeyi yaptık en azından biz kendi içimizde yapılanmamızı tamamladık galiba da bugün ozan’ı gördüm galiba burada evet bizim pazarlama yöneticimiz Ozan Tatar yani bizim gittigidiyor’da epey bir departman var ve hepsinin başında o işi sadece o işi yapan birisi var dolayısıyla bunu sağlayabildiğimiz zaman şirketin çarkları çok daha rahat dönüyor.
Hatta bizler dahi yönetmiyoruz şimdi bir tane genel müdürümüz var Cenk bey Cenk Angın.yani icra kurulu olarak bir takım şeylere bakıyoruz beklide zaman zaman yön veriyoruz.veyahutta gerekirse şirketi temsil ediyoruz ama hani bir süre sonra şirketin her ufak detayından yavaş yavaş çıkmaya başlıyorsunuz.yani o yolun çok başlangıcında Mustafa ancak beklide 4-5 yıl sonra o da gayet tepeden bakabilecek operasyona zaten nispeten karlı bir operasyon şey değil yani burada ne biliyim hani çok fazla bir sürü dinamiğe dayalı bir iş yok.hatta modeli olması da çok iyi onu mesela pabuch’la karşılaştırabiliyoruz.pabuch direk alım yani kesin alım ve stok üzerine yürüyen bir proje.orda ki sattığımız her şey stoklu ve bizim depomuzda o yüzden bir günde hemen derhal kargolayabiliyoruz.oysa ki buradaki model consigner üzerine kurulu olduğu için satıyor parasını topluyor ve sonra gidip satın alıp gönderiyor.yani tabi ki her şey öyle değil çin’den inşallah getireceğimiz malzemeler var veyahutta artık nerden yapacaksak operasyonu onlar tabi ki depomuza ve stoğumuza girecekler ama onlarda da herhalde kar marjı daha iyi olacak.değil mi Mustafa’cım?öyle tahmin ediyorum çünkü oraya para bağlamış olacağız. Bu arada salondan soru varsa alabiliriz. E-ticaret dışında başka ar-ge yaptığınız konular var mı acaba?
Valla benim tek projem var yani ar-ge ‘den kasıt e-ticarete dayalı olmayan ben ithalata çok ciddi kafa yormayı planlıyorum ki bir süredir de yoruyorum zaten.ki muhtemelen aldığımız sermayeyi de o yönde değerlendireceğiz.çünkü iç pazardan bir mal tedarik ettiğinizde ulaşabileceğiniz en iyi nokta ürünün ithalatçısı veya distribütörü ki bu en iyi arada biri var demek oluyor.yani müşteriye ulaşırken fiyat artıyor demek oluyor.ancak ithalatçı olduğunuz noktada direk 1.elden sunuyorsunuz müşteriye fiyatı.çok bulk bir operasyon yapmış oluyorsunuz.ve standart en son perakendecinin koyduğu marjdan bile çok daha az marj koyarak parada kazanmanız mümkün oluyor ithalatına girdiğinizde işin.biz o konuda biraz yoğunlaşmayı planlıyoruz onun dışında başka bir projemiz şuan itibari ile yok çünkü iş hakikaten çok yoğun olarak devam ediyor.özellikler şu aralar.sizin var mı bir yorumunuz? Bizim durumumuzda ise artık şöyle;aslında gittigidiyor grubunun içinden epey bir proje çıkardık yani zamanında işte 2005 te biz online arkadaşlık başlattık İstanbul.net,İzmir.net diye ama şimdi galiba on küsür ilde varız.daha sonra cimri.com ‘u yaptık o da bir fiyat karşılaştırma sitesidir.uzman var yine o arkadaşlık sitemizin olduğu şirketin içinden yaptığımız bir proje ama tabi bunlarda böyle birebir hepsiyle Serkan yada benim ilgilenmem mümkün değil.aktif olarak gittigidiyor ile ilgileniyorduk.Ersan Özer aslında o işlerin başındadır.daha sonra cimri’yi çıkardık.en son galiba içerden çıkardığımız proje markafoni oldu.işte bu indirim furyası hepiniz biliyorsiniz.çok iyi biliyorsunuzdur herhalde.söyleyeceğim nokta şu bundan sonra aslında bizim daha çok birazcık yolalmış ve daha hazır hale gelmiş projelere belki de mümkünse yatırım yaparak yürümemizi gerektiren bir dönemdeyiz.
Yani işte örneğin;Mustafa veyahutta pabuch.com veyahutta bir tane daha daha yaptık e-mail marketingle ilgili setrow solutions diye bir şirkete de yatırım yaptık.o da e-tohum şirketlerinden bir tanesi.çünkü artık aslında sıfırdan proje yapmaktan deyim yerindeyse sıtkımız sıyrıldı yani çok kolay bir şey değil hani onu sıfırdan al büyüt ve bütün her şeyi ile uğraş.işte şimdi Mustafa uğraşacak.birsürüşeye baktığınızda zor oluyor.yani şuandan itibaren neye bakarız ar-ge dediniz ama hani…