Markalaştırma Saçmalık Değildir, İşinizin Geleceği İçin Kritiktir
Markalaştırmanın ne olduğu ve markalaştırmayı doğru yapmanın neden önemli olduğu ile ilgili birçok kişinin kafası karışmaktadır.
Markalaştırma nedir?
Ne yaptığınızdır. (Ne söylediğiniz ya da ne kadar hoş göründüğünüz değildir)
Siz ve dış dünya arasındaki ilişkidir.
Şirketinizin adı geçtiğinde tetiklenen duygudur.
Müşterilerinize dokunan her noktadır. (Evet geliştirdiğiniz minimum ürünün saçma ara yüzü ya da şifremi unuttum butonuna basıldığında ekrana gelen hata mesajı da buna dahil)
Yarattığınız duygusal değerdir.
Markalaştırma ne değildir?
99designs’tan satın aldığınız logo değildir.
Girişimlerin sonradan planlayabileceği bir lüks değildir.
Anlamsız bir iş yükü değildir.
Markanız sizin onun hakkında ne söylediğinizle alakalı bir şey değildir. Markanız başkalarının onun hakkında ne söylediği ile ilgilidir.
Markanızın gerçek, anlamlı ve güvenilir olmaya ihtiyacı vardır. İnandığınız şeyle tutarlı olmayan bir dizi yaratıcı kampanyaya değil… Markalaştırma şirketinizin amacı ve değeri hakkında dürüst olmakla alakalıdır. Marka, sizinle benzer fikirde olan insanları çeken bir mıknatıs gibidir. Ürününüz ya da sunduğunuz hizmetle ilgili kötü yorum yapanlar yalnızca verdiğiniz zarardan mustarip olan insanlardır.
Arkadaşlarınıza ya da ailenize güvendiğiniz için birtakım sıkıntılarına katlanırsınız. Güçlü bir markanın size verdiği şey de budur – sevgi ve güven. Birçok işletmenin kazanmak için savaştığı şey budur.
Bir girişim için markalaştırma çalışması, kurucularının neden bu girişimin var olduğu (para dışında), ne tür bir şirket inşa etmek istedikleri, iletişime geçtikleri insanların nasıl hissetmelerini istedikleri ve bu işi sürdürmek için onları neyin tetiklediği ile ilgili konuşmaları ile başlamalıdır.
Başlangıç noktasında kendinize şu soruyu sorarak başlayabilirsiniz “10 yıl sonra bu şirket ortadan kalkarsa insanlar neyi kaçırmış olacaklar?”
Markalaştırmanın önemli olmadığını düşünen, kritik noktaları gözden kaçıran şirketler varlığını sürdüremez. Büyük markalar şans eseri oluşmamıştır. Olay attığınız adımlara güvenmenizle ve rakiplerinizin ne yaptığına çok fazla odaklanmak yerine kendi oyununuzu oynamaktaki değeri görmekle alakalıdır.
Pazarda size geri bildirimde bulunabilecek olan müşterilerinizin olması önemlidir fakat çoğu insan gerçeklik, güven, dürüstlük ve kişilik gibi insani değerleri samimi bulur. Eğer bu değerleri müşterilerinize temas eden her noktaya nüfuz ettirdiyseniz yolun yarısını geride bıraktınız demektir.
Kaynak:
Branding isn’t bullsh*t, it’s critical to the success of your business