Makine öğrenimi konferansı ve yapay zeka üzerine düşünceler
Bu yazı John Melas-Kyriazi'nin Medium'da yayımladığı yazının Türkçe çevirisidir.
Twitter dünyasında yakın zamanlarda makine öğrenimi ve yapay zeka hakkında bir alaycılık ortaya çıktı. Geçen haftalarda yapılan Facebook F8 konferansı ve Messenger’da bot platformlarını tanıtmalarının ardından zirveye çıktı.
Alaycılığı anlayabiliyorum. Derine indiğinizde, makine öğrenimi hakkında çalıştığını iddia eden şirketlerin çoğu aslında hiçbir şey yapmıyorlar. Zayıf makine öğrenimi temelli kullanıcı deneyimi sunan ve ilk kullanıcıların makine öğrenimine sırt çevirmesine sebep olan birçok şirket bulabilirsiniz. Diğerleri reklam hileleri olan makine öğrenimi özellikleri barındıran ürünler üretiyorlar fakat bu ürünler rakiplerine uzun vadede herhangi bir bariyer koymuyor aynı zamanda yatırımcıları korkutup kaçırıyor.
Şu anda yapay zekanın zirve noktasına doğru bir yolda olduğumuzu düşünüyorum. Birçok para toplumlara yararlı olmayacak projelere akıp gidiyor. Bu normal bir durum, her şey kontrol altında.
Haydi tepe noktasını geçelim. Botlar, makine öğrenimi için ilginç vakalar fakat durum bundan daha derin. Etrafımızda çok temel bir yenilik oluyor.
Günün çoğunu New York’ta Makine Öğrenimi konferansında harcadım. Burası 2305. Cadde’de birçok mühendis, bilim adamı ve dünyanın her yerinden girişimcilerin toplandığı bir yerdi. Bir fizik bilimcisi / mühendis olarak, genelde kendimi inek hissederim. Fakat o gün hissetmedim.
Satışa sunulan botlar hakkında konferans sırasında birkaç kere konuşuldu fakat odak noktası onlar değildi. İnsanlar benim daha önce hiç görmediğim yeni, ileri düzey istatistiksel tekniklerden bahsediyorlardı. Veri bilimadamlarının makine öğrenimi algoritmalarını kolayca geliştirmelerini sağlayacak, sadece Python kullanılarak yazılabilecek paralel programlama. İleri düzey ses tanıma için neural ağlar, akla hayale sığmayacak büyüklükteki veri topluluklarıyla yapılan çalışmalar. Hastanelerdeki yaşayan hasta verilerinden sağlık sorunlarını tahmin etmek için modeller. Aklımın başımdan uçmasına neden olacak birçok demo gördüm, fakat kamuya bunları açmayacağıma söz verdim, dolayısıyla daha fazla detay veremeyeceğim.
İşte size yalın gerçek: dünyanın en akıllı insanlarının çoğu beyinlerinin her bir parçasını makine öğrenimi yazılım ekosistemini geliştirmek için kullanıyorlar. Şimdiye kadar hem birkaç başarı hikayesi hem de başarısızlık duyduk. Hala erken olmakla beraber, insanların büyük, teknik problemleri çözmek için biraraya gelme kabiliyetlerini küçümsemek hiç de akıl karı değil.
Kafamızı çalıştıralım. Aynı zamanda alaycılığın dozunu biraz azaltalım. Eğer çevrenize bakarsanız, makine öğrenimi konusunda ilgi çekici şeylerin gerçekleşmekte olduğunu görebilirsiniz.