Karlılık Mı Yoksa Yüksek Kullanıcı Sayısı Mı?
Bazı analistler şirket gelirlerinin büyümeyi sağladığını diğer bir grup analist ise kullanıcı büyümesinin karlılık getirdiğini savunmaktadır. Her iki yöntem de işe yaramaktadır.
Google kuruluşundan itibaren 5 yıl içerisinde 1 milyar dolar gelire ulaşmıştır ve şu an şirketin değeri 400 milyar doların üzerindedir. Twitter ilk 5 yılında gelir elde etmeye odaklanmamış fakat 500 milyondan fazla kullanıcısı ile 22 milyar dolarlık değerleme ile halka arz edilmiş bir şirket haline gelmiştir.
Her girişimci şirketini büyütmeye çalışırken belli kilometre taşlarına ulaşmayı hayal eder. Fakat girişimcilerin çoğu şirket karlılığına mı yoksa kullanıcı sayısına mı odaklanacağı konusunda çelişki yaşamaktadır.
Geleneksel çözüm oldukça basittir. Bir işletme pozitif bir nakit akışı ile kritik bir kitleye ulaşmalıdır. Bir şirketin gelir çizgisi karlılık çizgisine dönüştüğünde o şirket yatırım yapmaya değer hale gelmektedir.
Facebook, Twitter gibi sosyal medya şirketlerinin büyümesi ile geçtiğimiz 10 yıl içerisinde şirketler gelirlerini daha fazla kullanıcı elde etmeye feda eder hale gelmişlerdir. Fakat yatırımcıların çoğu hala şirket bütünlüğü, kararlılık ve büyüme gibi geleneksel kriterlere daha fazla önem vermektedir. Bu konuda aşağıdaki faktörler durumu daha doğru değerlendirmenize yardımcı olabilir:
1. Organik büyümedeki bazı elementler iyiye işarettir
Sermayenin en temel formu ürüne uygun bir fiyat belirlemek ve bu fiyat ile karlılığa geçmektir. Organik büyüme, elde edilen karlılığı büyümede yatırım unsuru olarak kullanmaktır. Daha fazla kazanmak için ücretsiz ürün ya da hizmetler sunmak, reklam ve pazarlamaya bütçe ayırmak bu konseptte yer almaktadır.
2. Gelirlerin ve karlılığın büyümesi için uzun dönemde kararlılık gereklidir
Modern yatırımcıları çoğu hala toplam marjın %50 ve net marjın %20 oranında uygulandığı bir iş planı görmeyi beklemektedir. Büyümeye hazır sağlıklı bir işletme mevcut müşterileri ve gelir akışıyla bu oranları bir yıldan fazla süredir yakalıyor olmalıdır.
3. Yüksek müşteri sadakati ve yüksek takım motivasyonu
Girişimlerin performansı düşük müşteri elde etme maliyeti, yüksek sürdürülebilirlik ve çalışan başına yüksek gelir kazanımı gibi belli başlı oranlarla ölçülür. Yüksek müşteri dalgalanımı ve takım üyelerinin motivasyonunun düşük olması gibi unsurlar da yatırımcıların yatırım kararlarını etkilemektedir.
4. Büyüme çözümün sağladığı değere karşılık bir teşekkürdür
Günümüzde girişimlerin büyümeyi sürdürebilmesi için ürünün yarattığı değeri gören ve arkadaşlarına duyurarak viral etkilere yol açan müşterilere ihtiyacı vardır. Çok fazla kullanıcıya sahip olmak girişimler için yanıltıcı olabilir. Sayılar bazen düşer, bazen yükselir. Tıpkı Myspace ve Friendster’de olduğu gibi...
5. Bir alanın ilk öncüsü olmak
Yeni bir alana ilk girenlerin pazarda gelirden ziyade kullanıcıya ihtiyacı vardır. Yeni bir alan için yatırım arıyorsanız sunumunuzda kullanıcı sayınıza dikkat çekmelisiniz. Daha karmaşık fakat potansiyeli olan işletmeler karlılığa ve marka liderliğine gidecek organik rakamların altını çizmelidir.
Ne yazık ki internet ve yüksek yatırım alan girişimler müşterilerin ücretsiz web servisleri ve akıllı telefon uygulamaları beklentilerini yükseltmiştir. Bu alanlarda büyük bir kullanıcı kitlesi yakalamadan ürünü paraya çevirmek oldukça zordur. Gelir öncesinde ve gelir akışı başladıktan sonra büyümenin ölçeklendirilmesi önemlidir. İş planınız her iki büyüme fazını da yansıtacak nitelikte olmalıdır.
Bir girişim büyük bir kullanıcı kitlesi yakalasa dahi uzun dönemdeki gelirlerin büyümesi ve karlılık beklenen noktaya ulaşmayabilir. Twitter bu zorluğu hala aşmaya çalışmaktadır. Erken dönemde kullanıcı büyümesine odaklanmak bir gereklilik olabilir fakat asla yeterli değildir. Eğer bu işe uzun soluklu bakıyorsanız temel işletme prensiplerini göz ardı etmemelisiniz. Eğer her müşteride para kaybediyorsanız, asla beklediğiniz hacme ulaşamazsınız.
Kaynak:
Profitability or High User Count: Which Leads to Startup Success?