İş dünyasında samimiyetin göstergesi 10 davranış
İş kurarken, network yaparken veya arkadaşlık ilişkilerinde her zaman samimi insanlar ararsınız. Sonuçta kimse sahte insanlarla çalışmak veya arkadaşlık kurmak istemez. Madalyonun öteki yüzünde bu sizin için de geçerlidir.
Merak ediyorsanız, özgün; hakiki, samimi, içten, hilesiz demektir. Özgün insanlar dışarıya davranışlarıyla ne yansıtıyorlarsa, içlerinde de az çok aynı duyguyu yaşıyorlardır. Ne yazık ki, bu algılaması güç bir kalitedir. Problem, bütün insan ilişkilerinin göreceli olmasıdır. Hepsi kendi kişisel objektifimizden birbirimizi nasıl algıladığımızla alakalıdır.
Özgün olmak, aynı zamanda az bulunan bir özelliktir. Geçici hevesler, medya kandırmacası, yüzeysel kişilikler ve kişisel markalarla dolu bir dünyada - herkesin, sahip olmadığı şeyi istediği, kimsenin olduğu kişiden memnun olmadığı ve daha da önemlisi bunları kimsenin itiraf etmeye gönüllü olmadığı bir yerde- gittikçe daha da az bulunan bir özelliktir.
Nadir bulunan bu özelliği tespit etmek –kendinizde de tabii ki- için, işte özgün insanların davranışları:
1. Dikkat çekmeye çalışmazlar. Egolarının sürekli başkaları tarafından onaylanmasına ihtiyaç duymazlar. Dikkat çekmeye çalışan kişiler, sürekli doldurulması gereken bir boşluğa sahipken, özgün insanlar özgüven ve öz farkındalık ile doludurlar.
2. Beğenilme Kaygısı Taşımazlar. Beğenilme ihtiyacı güvensizlik ve narsizm nedeniyle doğar. Kendinizin ve başkalarının duygularını yönlendirme ihtiyacı doğurur. Kısacası, kendine güvenen ve özgün insanlar kendileri gibidirler. Onları severseniz tamamdır. Ama onları sevmezseniz de tamamdır.
3. Diğerleri bir işe hakim olduğunda bunu anlarlar. Belki naif insanlar kolayca kandırılabilir, ama özgün insanlar naif değillerdir. Gerçekliğe dayanırlar ve bu onlara eklenecek herhangi bir şey kalmadığını anlayabilecekleri bir dayanak verir. Arada büyük fark vardır.
4. Kendi görünüşleriyle barışıktırlar. 70’lerin sonlarında, aktör Leonard Nimoy, Spock ortaya çıktığından beri hiç olmadığı kadar kendiyle barışık olduğunu söylemiştir. Bir çoğumuz bununla mücadele ederiz. Henry David Thoreau’nun da gözlemlediği gibi “İnsanların büyük bir kısmı oldukça umutsuz bir hayat sürüyor.”
5. Söylediklerini yaparlar ve kastettiklerini söylerler. Onlar lafı dolandırma veya abartıya kaçma eğiliminde değillerdir. Sözlerini tutarlar. Sözcükleri didik didik etmezler veya doğruları söylemekten kaçınmazlar. Herhangi bir şeyi duymaya ihtiyacınız varsa, onu söyleyeceklerdir… Sizin için bunu duymak ve onlar için bunu dile getirmek zor olsa da.
6. Çok fazla eşyaya ihtiyaçları olmaz. Kim olduğunuzla mutlu olduğunuz zaman, mutlu hissetmek için başka eşyalara gereksiniminiz olmaz. Mutluluğu nerede bulacağınızı bilirsiniz – içinizde, sevdiklerinizde ve işinizde. Mutluluğu küçük şeylerde bulursunuz.
7. Alıngan değillerdir. Kendilerini çok ciddiye almazlar, dolayısıyla gereksiz yere alınganlık yapmazlar.
8. Aşırı derecede alçakgönüllü veya gösterişli değillerdir. Güçlü yanları konusunda kendilerine güvenleri tam olduğundan, bunlar hakkında böbürlenmeye gerek duymazlar. Aynı şekilde yalandan alçakgönüllülük göstermezler. Alçakgönüllülük olumlu bir davranıştır, fakat özü sözü bir olmak daha iyidir.
9. Tutarlıdırlar. Özgün insanları sert veya ciddi olarak tanımlayabilirsiniz. Kendilerini bildikleri ve kendi özgün duygularıyla haşır neşir olduklarından az çok tahmin edilebilir insanlardır… iyi anlamda.
10. Öğüt verecekleri şeyleri denerler. Kendi yapmayacakları şeyleri, genelde insanlara öğütlemezler. Her şeyden sonra özgün insanlar, diğerlerinden daha iyi olmadıklarını bilirler. Dolayısıyla kendini beğenmişlik, onların doğasında yoktur.
Bütün bu değişik davranışların temelinde aynı şey vardır: gerçeklikle uyumlu olan öz farkındalık. Eğer objektif gözlemciler olsalardı, özgün insanlar diğerlerinin kendilerini göreceği gibi görürlerdi. Kafalarının içindekiyle, insanların gördükleri ve duydukları arasında pek de bir fark yoktur.
Bir kere onları tanıdığınızda, özgün insanların başta kendilerini tanıttıkları gibi oldukları ortaya çıkar. Ne görüyorsanız onu alırsınız. Bugünün dünyasında böylesine olumlu bir özelliğin soyunun tükenmesi çok üzücü. Sadece diğerlerinde bu özelliği bulmak değil, kendi içimizde de özgün olmak gittikçe zorlaşıyor.