Herkes girişimci olmak zorunda değildir
Bu yazı Zahid Uysal tarafından yazılmıştır
Girişimcilik ne değildir!
Hep söylenir ya, girişimcilik cesaret işidir, girişimciler cesur insanlardır diye. Onlar hayatlarının belli bir döneminde büyük bir risk almışlardır. Denemişlerdir bir “şey”i. Hayallerinin peşine takılıp gitmişlerdir. Bunun yanı sıra aslında hayatta fark edilmeyen, gerçekten bu işe sevdalı,yüreğini ortaya koymuş, hayatını ortaya koymuş gerçek girişimcilere karşın, göz önünde dolaşan, sürekli girişimcilikten bahseden ama aslında o riski almayan, kendini girişimci zanneden ve zannedilen insanlar vardır.
Kişi rahatından vazgeçmiyorsa, hem maaşımı alayım hem de bir yandan bir site kurayım, tutarsa istifa eder geçerim diyorsa bu kişi girişimci olur mu? Ya da aslında güzel maaşlı bir iş olsa çalışırım ama yok, bulana kadar boş durmayayım, arkadaşlarla bir proje oluşturayım, gidip bir de e-tohuma sunayım, yatırımcıya beğendirirsek ne ala, olmazsa dolgun maaşlı iş aramaya devam diyen kişi de girişimci midir?
Türkiye son zamanlarda proje çöplüğüne dönmüş durumda. Bunların çoğu da sanal projeler. 2-3 kişi bir araya geliyor birinin aklında bir ışık yanıyor, aralarına zengin olma hayali ile birkaç kişi daha katılıyor hadi yapalım oluyor. Daha işle ilgili araştırmaları tamamlamadan proje olgunlaşmadan hayata geçiriyorlar. Meblağ büyük olsun olmasın bir para harcanıyor. Zannediyorlar ki hemen para kazanırız, satış yaparız, hizmet veririz, adımızı duyururuz. Nasıl olsa Google var, veririz reklamı en üstte çıkarız, millet de akın akın gelir bize..
Site hazır değil, Pazar belli değil, rakipler güçlü ve paralı, google da kullanmasını bilmeyene dipsiz kuyu. Ve para tükeniyor, kaybettiklerinin yanında kazandıkları devede kulak kalıyor. Sonuç: motivasyon sıfır, sermaye sıfır, ortaklık bitmiş, zaman harcanmış, elde var: borçlar.. Herkes evine dönüyor. İşte kendisini girişimci zanneden amacı sadece para kazanmak olan, bunu da yanlış yerde arayan bir ekip örneği.
Son zamanlarda çok duyar olduk sermaye aldığı halde zor durumda olan ya da projeyi sonlandıran ekipler. Peki bu harcanan yılların ve paraların sonu neden böyle oluyor? Bir yerlerde ciddi bir sorun var. Girişimciler bunun üzerinde konuşmalı, düşünmeli, hatta bu projeler ders olarak okutulmalı.
Peki girişimcilik nedir? Girişimci her zaman başarıya ulaşırmı? Girişim; bir kişi ya da net olarak aynı hedefe kilitlenmiş bir ekip tarafından hayata geçirilen,en ince detayına kadar analizleri yapılan, Pazar araştırması tamamlanmış, rakiplerinden üstün yada farklı, 1-3-5-10-20 yılık yol haritaları çizilmiş,günlerce oturulup kafa yorulan,gece rüyalara giren, kişilerin o projeye yüreklerini koydukları, kaybetmeyi hiç düşünmedikleri, akılarda sadece para olarak yer almayan aynı zamanda ülkeye, insanlığın faydasına katkı sağlayacak, başarıya tam inançla yola çıktıkları bir serüven. Girişimci de bu yolun yolcusu..
Girişimci herşeye rağmen başaramayabilir ,mutlu sona ulaşamayabilir. Ama bu süreç onu geliştirir,olgunlaştırır,kaybettiklerinin yanında kazandığı şeyler vardır.yaşadıkları, görüştükleri, yazdıkları, araştırdıkları onda müthiş bir birikim olmuştur artık. Bu birikim er ya da geç beklemediği bir anda farkında bile olmadan alıp hayal dahi edemeyeceği noktalara getirir onu. Aslında başarısızlık gibi görünen o süreç belki de yıllar sonra başarıya ulaşmıştır.
Herkes girişimci olmak zorunda değildir, hatta olmamalı. Birileri üretecek, birileri de üretilen projelerde çalışacak. Hayat düzeni böyle.. Kaliteli bir girişim yapmayacaksak hiç yapmayalım kendimizi de kimseyi de kandırmayalım. Hayatınızın her anını kaliteli bir şekilde dolu dolu geçirmeniz dileklerimle.
Görsel: http://www.plixeo.com/