Her girişimcinin geçtiği 5 temel iş aşaması
Bir girişimci, koç ve mentor olarak, işlerinin farklı aşamalarında olan birçok kişiyle çalıştım. Geçtiğimiz birkaç yılda şunu fark ettim: girişimciler farklı aşamalardan geçerler. Bir televizyon yapımcısı olan ve “Greys Anatomy” dizisi ile bilinen Shonda Rhimes, benim bu görüşümü kendi şirketi hakkında yaptığımız bir görüşmede doğruladı. İşin başlangıcında nasıl hep bir yerlere varmaya çalıştığımızı ve oraya noktaya ulaştığımızda da onu kaybetmekten korktuğumuzdan bahsetti. İşler hemen hemen doğru olacak kadar iyi görünüyorlar.
Aynı durumu kendi işim için son kitabım “Adventures for your soul” satışa çıktığından yaşadım. Bu benim üçünü kitabım sonuç olarak dışarıdan bakan bir kişi benim kitap satışa çıkması konusunda kendimi oldukça rahat hissettiğimi düşünebilir. Fakat daha ilk aşamalarda bile kendimi geride kalmış hissettim ve bu durum bana farklı duygular yaşattı. Her yeni bir proje işinizin bulunduğu yeni bir aşamayı temsil eder ve her aşamada farklı bir şekilde davranmak durumundasınız.
İşinizin her bir seviyesi daha farklı bir siz talep eder. Dolayısıyla belli bir aşamaya geldikten sonra hiç zorlanmayacağınızı düşünmek basitçe aslında daha fazla gelişmeyeceğinizi düşünmek olur. Büyüdükçe ve yeni şeyler öğrendikçe işiniz de büyüyecektir.
Girişimcilik bazlı bütün işlerin geçtiği 5 aşamayı tanımladım. Bu aşamaları bilmek iyi bir fikir çünkü bu şekilde onların arasında kolaylıkla geçiş yapabilirsiniz. Fakat işinizin birçok bölümü olduğunu da aklınızda tutun. Ürün, müşteri, gelire sahip olabilirsiniz ve işinizin her birimi farklı bir fazda olabilir. Bu bir kalıptan çıkma bir yaklaşım değildir fakat kesinlikle işin fazına saygı duyduğunuzda korkulardan ve gözyaşlarından sizi koruyacaktır.
İşte her iş sahibinin geçtiği 5 aşama:
Faz 1: Oraya ulaşmaya çalışıyorum
Şirketlerin ilk 1 ile 3 yılı, hedeflenen noktaya ulaşmakla geçer. Daha fazla takipçi, daha fazla müşteri, daha fazla satış, daha fazla bilinirlik isterseniz, bu itiş kakış oldukça gerçektir ve genelde optimist bir umutsuzlukla körüklenir. Kendi hikayemden öğrendiğim ve genç girişimcilere söylediğim şey bu itiş kakışa daha fazla sevgi eklemeleri gerektiğidir. Sıkı çalışmak mükemmeldir fakat bu süreç içerisinde eğlendiğinizden de emin olun. Eğer işinize istediğiniz sonuçları size getirmediği için kızıyorsanız, işiniz gelişemez. Hedeflediğiniz noktaya ulaşmak yerine, o zamana kadar kattettiğiniz yolu fark edin. Zaten kendi kendinizin patronusunuz, güven inşa etmek ve hızlanmak zaman alır. Pes etmeyin, sadece daha fazla eğlenmeye ve sevmeye çalışın.
Faz 2: Hedeflediğim yere ulaştım ve onun gitmesinden korkuyorum
Hepimizin deneyimlediği bir sonraki aşama, geçici olan ve sevinçten havalara uçmanızı sağlayan “Başardım!” duygusudur. Ne zaman güzel bir anlaşma imzalasanız, büyük bir kitap anlaşması yapsanız veya ulusal kanalda segment kapsanız “Başardım! Çok uzun zamandır hedeflediğim yere vardım” diye düşünürsünüz. Ardından birden başarınızın elinizden kayıp gitmesinden korkarsınız. İşler doğru olacak kadar iyi görünüyorlar. İnsanların sizi ciddiye alıp almadığını ve başarınızı kaybedip kaybetmeyeceğinizi merak edersiniz. Bu yeni bir aşamada yaşamanın verdiği korku temelli bir reaksiyondur. Başarıya alışkın değilsiniz dolayısıyla ilk başta başarınızdan dolayı biraz konforsuz hissediyorsunuz. Yapacağınız en iyi şey değerinizin farkında olarak kendinizi bu aşamaya hazırlamak. İşinize inandığınızda, bu aşama çok kısa sürecektir.
Faz 3: Hedeflediğim yere ulaştım fakat beklediğim gibi değil
Bu anlaşılması zor yere geldiniz. Mentorlarınızı veya koçlarınızı satış, takipçi hatta endüstri bilinirliği konusunda bile geçmiş olabilirsiniz. Endüstri liderleri sizi tavsiye almak için arıyor olabilirler. Artık oraya nasıl geleceğiniz konusunda stres yapmıyorsunuz çünkü oradasınız. Artık gelir konusunu dert etmiyorsunuz çünkü istikrarlı bir şekilde gelişiyor. Bu sizin çok sıkı çalıştığınız bir şey fakat ulaştığınız noktanın neden beklentinizden daha farklı olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz. Anahtar kelime beklenti. Beklentilerimiz bizi iş dünyasında esir alan şeylerdir. Hedeflere sahip olmak güzel bir şeydir, fakat beklentilere sahip olmak birinci veya ikinci fazda şunları düşünmeye benzer: “Şu kadar müşterim olunca, mutlu olacağım” veya “Ulusal kanala çıktığımda çok para kazanacağım” veya “Kitabım çıktığında hemen en çok satanlar listesine gireceğim” gibi. Bu beklentiler gerçekleşmediğinde kendimizi kötü hissederiz. Gerçekleştikleri zaman bile, umduğumuzdan farklı olurlar. Bunun yerine, gerçekleşmiş olan iyi şeylere odaklanın ve beklentilerinizi düşürün.
Faz 4 : Bu aşamaya kadar yaptıklarımla gurur duyuyorum
Bir sonraki faz, bu aşamaya kadar yaptıklarınızı farkettiğinizde yaşadığınız gururlu anlardır. Gerçekten sıkı çalıştınız, müşterileriniz veya takım üyeleriniz için büyük bir fark yarattınız. Artık tatile çıkabilir veya sürekli çalışmamaya karar verebilirsiniz; ailenizle ve arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirmek üzere programınızı gözden geçirebilirsiniz. Fakat işiniz kendi kendini götürene kadar beklemenize gerek yok, kendinizle gurur duyabilirsiniz çünkü başarılısınız. Hangi fazda olursanız olun, kendinizle çalıştığınız ve elinizden geleni yaptığınız her gün için gurur duyun. Bu bile tek başına yeterli olacaktır.
Faz 5 : Rahatlama ve eğlenme
Bütün girişimcilerin 5. Fazı “Ben bunu başardım” fazıdır. Bu rahatlayabileceğiniz ve yarattığınız şeyle gerçekten eğlenecebileceğiniz zamandır. Fakat bu faz uzun sürmez çünkü girişimciler olarak biz her zaman bir sonraki fikri, satışa sürülecek ürünü veya çekirdek müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmek için yapabileceğimiz en iyi uygulamayı düşünürüz. Dolayısıyla biraz rahatlayın, güzel işinizin tadını çıkarın fakat işe geri dönmek için kollarınızı sıvayın. Her şeyden sonra, yolculuk sizin asıl ödülünüzdür.