Google neden sanal mobil operatörlüğe soyunuyor?
Google’ın X laboratuvarlarından çıkan envayi çeşit projeye, birçok farklı pazara yönelik olarak geliştirilen ürünlerini görmeye alışkınız. Fakat yeni duyurusunu yaptıkları Fi hizmeti pek de Google’ın tarzı gibi görünmüyor. Peki neden Google sanal mobil operatör rolüne bürünmek istiyor? Elbette bu sorunun cevabı şirketin uzun vadeli stratejilerinde saklı ancak geçmişte yapılan bazı hamlelerden bazı ipuçları elde etmek mümkün. Bildiğiniz gibi Fi hizmeti Google’ın servis sağlayıcı olmak yönündeki ilk projesi değil. Google Fiber hizmeti uzunca bir süredir bildiğimiz ve ABD’nin bazı bölgelerinde devreye girmiş bir servis. Google’ın fiber konusunda çok agresif olmaması, bunu daha çok bir halka ilişkiler aracı olarak kullanması dikkat çekici bir durum. Uzun vadede Google’ın hedefi güçlü bir sabit operatör olmak değil, fiber konusundaki gelişmeleri hızlandırmak gibi görünüyor. Google Fi hizmetine baktığımızda da benzer sinyalleri görmek mümkün. Google, pazar payı anlamında liderle çalışmak yerine 2 ve 3. sırada bulunan ABD’li operatörlerle işbirliği yapıyor. Yani Google’ın hedefi en güçlü servisi yaratmak değil. Ayrıca servis şuan sadece Google Nexus 6 akıllı telefona sahip kullanıcılar tarafından kullanılabilecek. Önceki Google cihazları bile bu listeye dahil edilmemiş. Hizmetin çıkış noktası veri kullanımında kolaylık ve hesaplılık yaratmak gibi görünüyor. ABD’de internet, konuşma ve mesajlaşma içeren iyi bir paketin ortalaması 75 dolar civarında. Google’ın hizmeti ise 20 dolar sabit ücret ve GB başına 10 dolar şeklinde ilerliyor. Dolayısıyla 4GB kullanırsanız 20 + 40 dolar, 1GB kullanırsanız 20 + 10 dolar ödüyorsunuz. Bunun için önceden bir bildirim yapılmasına da gerek yok. Kullandığınız veri miktarına göre bir ödeme yapıyorsunuz. Örneğin 1GB için 10 dolar verdiniz fakat 500MB kullandınız diyelim; bu durumda kullanmadığınız 500MB için 5 dolar iade alıyorsunuz. 20 dolarlık sabit ücretin içerisinde ise konuşma, mesajlaşma ve 120 ülkede roaming imkanı bulunuyor.
Google’ın rakiplerin altyapısına bağlı bir sanal mobil operatör olarak pazarda çok büyük bir pay elde etmesi beklenmiyor. Fakat görünüşe göre Google’ın amacı daha inovatif ve ucuz planların mümkün olduğunu kullanıcılara gösterip diğer operatörleri bu oyunun içerisine çekmek. Böylece uzun vadede mobil veri kullanımını artırmayı planlıyorlar. İnternet şirketlerinin internet kullanan insan sayısını ve kişi başına düşen veri miktarını artırmak istemesi bir süredir tanık olduğumuz bir strateji. Zira internete dahil olan bir yeni bir kullanıcının da Google ve Facebook gibi küresel anlamda popüler platformlar için +1 kullanıcı olacağı öngörülüyor. Dolayısıyla Google Fi, aslında Facebook’un internet.org ve Google’ın kendi Project Loon gibi internet kullanımını artırmaya yönelik çabalarından biri olarak görülmeli. Peki ne kadar veri kullanıyoruz? Veri kullanımı her geçen gün artmaya devam ediyor ancak küresel anlamda bakıldığında aylık ortalama mobil veri tüketimi 900 MB civarında. Ayrıca kullanım oranında en üst seviyede bulunan %1′lik dilim küresel mobil internet trafiğinin %18′ini temsil ediyor. En üst %20′lik dilim ise %85′lik trafiğe hakim. Dolayısıyla aslında internete girmesine rağmen çok az mobil veri tüketen bir çok geniş bir kitle var. Bu servislerin amacı da veri kullanımını artırarak trafiğe katkı sağlamak. Ayrıca 4G gibi hızlı servisler de veri tüketiminin artmasını sağlıyor. Cisco‘nun 2014 yılı araştırmasına göre 4G şebekeleri global mobil şebekelerin %6′sını oluşturmasına rağmen küresel trafiğin %40′ını yaratıyor. Yani hız da daha fazla kullanım anlamına geliyor. Son olarak video tüketimiyle ilgili de bir veri paylaşalım: küresel anlamda mobil veri tüketimide videonun payı %55′e yükselmiş durumda. Yani harcanan her megabaytın yarısından fazlası videoya gidiyor. Üstelik Meerkat ve Periscope gibi servisler bunu daha da yukarılara taşıyacak gibi görünüyor.