Girişimler neden sadece kısa süreli iş anlaşmalarına güvenmemeliler?
Bir sonraki en iyi uygulama için bir fikriniz var ve 2016 teknoloji ekonomi pastasından siz de bir parça almak istiyorsunuz: Fakat siz bir yazılımcı değilsiniz ve uygulamanızı hayata geçirmesi için tam zamanlı birini alacak finansal kaynaklara sahip değilsiniz. Hemen tanıdığınız insanlarla görüşmeye başlarsınız.
Fakat onların size verdiği 3 tavsiye de sorununuzu çözmüyor: 1-) Arkadaşlarınızın hiçbiri yazılımcı değil. 2-) Teknik işleri halledebilecek bir eş kurucu aradınız fakat uygun kimseyi bulamadınız. 3-) Profesyonel servislerin sağlandığı platformlara baktınız fakat bu da sizin sorununuzu çözmedi.
İlk olarak bunların hiçbiri gelecek vaad ediyor gibi görünmüyor. “Bir sonraki Zuckerberg’i senin adına çalışması için tut” cümlesi web sitesinin programlama ve teknoloji sayfasında pazarlama çığırtkanlığı yapıyor. Teknik yanı olmayan kurucular için uygulama geliştirmenin sihirli değneğini bulduğunuza inanıyorsunuz. Sitedeki yazılımcılar uzman olduklarını iddia ediyorlar. Birkaç gün içerisinde minimum koşullarda çalışan ürüne sahip olacağınıza ikna oluveriyorsunuz. Daha iyisi olabilir mi?
Fakat bütün temel uygulama geliştirme işlemleriniz için kontratlı birini bulmak hiçbir zaman kolay değil. Kontratlı yazılımcılar zamanları arttırıldığında iyi çalışırlar, şirketin içindeki çalışanlarla yerleri değiştirildiğinde değil.
Kısa süreli iş pazarlarından uygulamalarını geliştirmek için birini işe alan girişimciler, entellektüel varlık, ürün kalitesi ve işlerinin büyüme kapasitesini derinden yaralayabilecek olan devamlılık konularında kendilerini riske atarlar. İşte bu problemler:
1. Entelektüel varlık sorunları
Kısa süreli iş pazarlarındaki yazılımcıların büyük bir kısmı Birleşik Devletler dışında yaşıyor ve bu da entelektüel varlığın korunduğundan emin olunması konusunu zorlaştırıyor. Yazılımcıdan bir gizlilik anlaşması imzalamasını isteseniz bile, yabancı ülkelerde serbest meslek çalışan kişilerle bu anlaşmaların imzalanması oldukça zor, imkansız değilse bile bağlayıcılığı olmayabilir.
Sadece kontratlı çalışan kişilere güvenmek aynı zamanda fon bulma sürecini de zorlaştırmaktadır. En az düzeyde çalışan bir ürün elde ettikten sonra dışarıdan fon alma planınız varsa, melek yatırımcılar veya risk sermayecileri ürününüzü kimin ürettiğine bakacaklardır. Entelektüel varlığın korunmasının sözünü istemeyen bir yatırımcı olmayacağı gibi gizlilik anlaşmalarının da minimum düzeyde bağlayıcı olması en en iyi senaryoda onları korkutacaktır.
2. Güncellemeler için devamlılığın eksik olması
Eğer kontratlı çalışanınız prototip olarak iyi bir ürün çıkardıysa bile yazılımcının sizinle çalışmaya devam etmek istemediği durumda bu ürünün devamlılığını sağlamak ve güncellemelerle alakalı birçok sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz. Şansınıza, kod anlaşılır ve işe aldığınız kişi geliştirme sürecinde bütün dosyalamaları düzgün yapmış olsun!
Diğer türlü, işi başka bir yazılımcıya devretmek inanılmaz derece verimsiz olacak ve uygulamanın kompleksliğine bağlı olarak yeni bir mühendisin onu anlaması günler hatta haftalar alabilir. En kötü durumda, yeni yazılımcınız uygulamayı en baştan geliştirmeyi önerebilir.
Geliştirmenin devamlılığının sağlanması sorunu teknik takımınızı büyütmek istediğinizde de karşınıza çıkabilir. En başta ürünü geliştiren kontratlı yazılımcı sizinle çalışıyor olsa bile, bu kişinin projeye dahil olacak diğer yazılımcıların takip edebileceği yeterli seviyede geliştirme dosyalaması yaptığının hiçbir garantisi yoktur.
3. Teknik sorunların yönetimi
Birçok teknik yönü olmayan kurucu iletişim konusunda çok iyi olsalar ve bir uygulamada ne istediklerini açık bir şekilde yazılımcılara anlatabiliyor olsalar da, iş projeyi yönetmeye geldiğinde zorluklar yaşanabilir. Biraz kod bilgisi olmadan, yazılımcının iyi bir iş yapıp yapmadığını anlamak ve bir şeyler ters gittiğinde olaya müdahale etmek oldukça zordur.
Örneğin, uygulamanın istediğiniz kadar hızlı olmadığını düşünüyorsanız, kontratlı bir yazılımcı “Projenin doğası nedeniyle bu uygulamayı daha hızlı yapmak konusunda benim elimden çok az şey gelir” diyebilir. Eğer uygulama istikrarlı görünmüyorsa, mühendis “Bu ilk ürün için yeterli. Daha istikrarlı bir uygulama geliştirmek haftalar hatta aylar alabilir” şeklinde cevap verebilir.
Kodu anlayamadığınızdan ve projede güvendiğiniz kişi doğrudan şirkete yatırım yapan biri olmadığından, teknik konularda, bu alanda bilgisi olan bir eş kurucu veya arkadaş kadar etkili olmak sizin için oldukça zordur.
Kurucular genelde ilk ürünlerini üretmek için dışarıdan yazılımcılar işe alırlar, bunun tek nedeni başka bir çıkar yol olmaması değil aynı zamanda bunun en hızlı, en kolay ve en ucuz yol olarak görülmesidir. Fakat uygulamanızı geliştirmek için sadece kontratlı çalışanlara güvenmeden önce, çevrenizde sadece hisse karşılığı veya indirimli fiyata sizin ilk ürününüzü ortaya çıkarak biri değil, aynı zamanda ne yaptığınız konusunda heyecanlı olan birinin olmadığına emin olun.
Entelektüel varlık, uygulamada devamlılık ve teknik sorunların yönetimi gibi konularla mücadele etmenin ötesinde, sizin başarı için olan vizyonunuzu paylaşan biri bu işi sadece maaş çeki için yapan birine göre çok daha iyi bir iş çıkaracaktır.