Girişimcilik Psikolojisi

Bu makale BerilTech kurucusu Devrim Demirel tarafından kaleme alınmıştır.
Girişimciliğin sermayesi insandır.
İnsanın en ayırdedici özelliği ise doğası gereği duygusal ve irrasyonel bir varlık olmasıdır.
Dolayısıyla girişimcinin ilk, en önemli ve sürekli ödevi aslında kendiyle ilgilidir. Doğasında büyük başarılar ve büyük başarısızlıkların yer aldığı bir hayatı seçen girişimci, her iki durumda da ayakta kalabilecek bir içgörü kazanmaya çalışmalıdır.
Nasıl bir girişimcisiniz?
Girişiminiz başarılı olduğunda da, yere çakılırken de sakin kalmayı başarabiliyor musunuz? İyi haberleri de, kötülerini de olağan karşılayabiliyor musunuz? Yüksek stres altında da, sakin zamanlarda da verimli çalışabiliyor musunuz? Aylarınız, hatta yıllarınızı verdiğiniz bir projenin çöpe gitmesi veya aldığı tepkilerin beğeni veya eleştiri sınırlarını aşması nasıl hissettirir?
Girişimci ne kadar rasyonel davranır ve duygularını ne kadar dengeli yaşayabilirse, o kadar başarılı olabilir.
Kim olduğumuza hissettiklerimizle karar veririz.
Çocukluğumuzdan itibaren duygularımız algılarımızı, algılarımız davranışlarımızı, davranışlar alışkanlıklarımızı, alışkanlıklar da karakterimizi belirlemeye başlar.
Girişimciler genelde farklı olan ve davranan insanlar olduğu için, bu farklı algılar, davranış ve alışkanlıklar girişim için avantajlı koşullar yaratabilir.
Bence işin sırrı, girişimcinin bu avantajlardan yararlanırken dezavantajlarını da unutmaması, kendini iyi tanıması, iyi ve kötü özelliklerini ve sınırlarını iyi bilmesinde yatıyor.
Kendini eleştirmeyi ve diğer insanları dinlemeyi bırakmamak, kendinizin ve diğer insanların "insan" olduğunu unutmayıp affedebilmek, geçmişte yaşanan iyi ve kötü olaylara değil, bugüne ve geleceğe odaklanabilmek uzun vadeli bir başarıyı mümkün kılabilir.
Mizah yapmanıza engel olmayacak kadar ciddiyet, sağlığınıza zarar vermeyecek kadar çalışkanlık, rakiplerinizin elini sıkacak kadar tevazu, gereği kadar sosyallik, saplantılı olmayacak kadar mükemmeliyetçilik, öfke ve nefret boyutlarına gelmeyen bir hırs ile, bu özelliklerinizin aşırılıklarından zarar görmeden başarılı olabilirsiniz.
Bu duyguları yönetmeyi öğrenebilmek bir ömür alabilir.
Girişimci iyiyse, her şey iyidir.
Bence, girişim özünde bir psikoloji işidir. Sıradışı bir başarı ne standart bir ruh haliyle başarılabilir, ne de problemli ruh halleriyle sürdürülebilir. Üstelik, girişimci kendisi kadar ekibinin psikolojisinden de sorumludur.
Unutmayalım ki, dünyadaki başarılı girişimcilerin çoğu hayata olumlu bakan, üretken ve verimli insanlardır.
BerilTech Kurucusu