Girişimciliğin yaşam döngüsünde hayatta kalmak
Aşağıdaki grafik bir girişimin finansal döngüsünü göstermektir. Uzun uzun grafiği anlatmak gibi niyetim yok. Ülkemizde ve dünyada girişimcilerin birçoğunun aşamadığı evre olan “Ölüm Vadisi” kısmına odaklanmak istiyorum sadece. Ayrıca Ölüm Vadisinin (Death Valley) Kuzey Amerika’nın en alçak, en kurak ve en sıcak bölgesi olduğunu bilmekte fayda var. Yani ismini aldığı bölge gibi girişimlerin deyim yerindeyse can çekiştiği bölümdür.
İlk başlarda en önemli şey girişiminizi öldürmeden ayakta tutmayı başarmanızdır. Ne yapılması gerektiği ile ilgili kendimce bildiklerimi paylaşacağım. Lütfen olağanüstü çözümler sunmamı beklemeyin. Aslında birçoğumuzun bildiği bazı basit şeyleri anlatmaya çalışacağım. (Aşağıdaki çözümler iyi bir proje ekibiniz ve fikriniz olması durumunda yapılması gerekenlerdir.)
Aile, tanıdık, eş ve dostlarınıza fikrinizi anlatarak onların tepkilerini ölçün.
Eğer olumlu dönüşler alırsanız şayet, öz sermayenizi bulmaya çalışın. Lütfen talep edeceğiniz miktar kimsenin gözünü korkutmasın. Tamahkâr olmamakta her zaman fayda var.
Kamu destek ve hibelerini araştırın. Devlet başlangıç aşama firmalarına çeşitli teşvikler sağlamaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerini öncelikli olarak incelemeniz işinize yarayacaktır.
Üniversiteler, sivil yatırım kuruluşları ve yatırım ağlarının proje yarışmalarını takip ederek girişiminize tohum sermayesi bulabilirsiniz.
Melek yatırımcılarla irtibata geçebilirsiniz. Ülkemizde fikir aşamasında melek yatırımcı bulmak zor olsa da yine de şansınızı deneyebilirsiniz. Sermaye bulamasanız dahi para kadar önemli olan networkünüzü yani çevrenizi geliştirebilirsiniz.
Evet, yukarıda anlatılan hususlar Ölüm Vadisinde girişiminizin ayakta kalabilmesine dair olan bazı çözümlerdi. Şimdi ise en az girişiminiz kadar önemli olduğunu düşündüğüm bir konuyu anlatmak istiyorum. Şu ana kadar girişiminizi canlı tutabildiğinizi varsayalım. Ama ülkemizde “girişimcinin canlı kalabilmesi” de çok önemli bir durum haline gelmiştir. Kendimce yine bazı çözümler önereceğim. Bu çözümler genel çözümlerdir. Bazı bölgelerde daha farklı ve etkili tedbirler almanız gerekebilir.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşamamanızı öneriyorum. Fikrinizi ve projenizi lütfen küçük şehirlerde geliştirin. Bu şehirlerin fırsatları gözünüzü boyamasın.
Kalabalık ortamlara fazlaca girmemenizi ve mümkün olduğunca sessiz ve sade bölgeleri tercih etmeniz önemli olacaktır.
Toplu taşıma araçlarını kullanmamanız de dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.
Herhangi bir toplantı yapmak zorunda olursanız şayet bunu sanal ortamlarda yapabilirsiniz.
Az hava alayım diye dışarı çıkacak olursanız pencereleri açmanız yeterince oksijen ihtiyacınızı karşılayacaktır.
Ölüm Vadisi aşamasında girişimcilik etkinliklerine gitmemeniz yine üzerinde durulması gereken bir husustur. Etkinlikler ne kadar güvenli olsa da ona giden yollarda canınızdan olabilirsiniz.
Eğer girişiminizi ve kendinizi canlı tutmayı başarır “Ölüm Vadisi” kısmını aşabilirseniz, artık kendinizi çok başarılı ve girişimci sayabilirsiniz. Gelecek sizin için çok daha iyimser olacaktır… Not: 13 Mart 2016 tarihinde Ankara’da yaşanan bombalı terör eylemi sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Allah yakınlarına ve sevdiklerine sabır versin. Ülkemizde böyle acılar umarım bir daha yaşanmaz. Yazılarım çalıştığım kurumla bağdaştırılamaz. Görüşlerim tamamen şahsıma aittir. Alper ŞAŞMAZ Sanayi ve Teknoloji Uzmanı – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Grafik: Webrazzi