Evde Yapılan Kurabiye, Pasta Veya Takıların İnternetten Satışı Vergiye Tabi Midir?
Bu makale Vergi ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Nevzat Erdağ tarafından kaleme alınmıştır.
Zorlaşan yaşam şartları ve sınırların kalkmasına dünyanın her yerinin bir tuş kadar yakın olmasını sağlayan internetin yaygınlaşıp gelişmesi, aile ekonomisine katkı veya boş durmayıp üretmek isteyen ev hanımlarının girişimlerine de olanak sağladığını biliyoruz. Ev hanımlarının evlerinde hazırladıkları pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerini veya kendilerinin tasarladıkları kıyafet, toka ve çeşitli ürünleri internet aracılığıyla sattıklarını biliyoruz. Peki, bu faaliyetler vergi kanunlarımız karşısında nasıl algılanıyor ve vergiye tabiimidir?
Bu konuda öncelikle vergi kanunlarımızın bir iş yeri açmadan bu ürünleri internette satma işine bakışını inceleyelim:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156'ıncı maddesinde; "Ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınaî, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." şeklinde tanımlanmıştır.
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere iş yerinin tanımı yapılırken, ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerler "gibi" denilmek suretiyle kesin bir sınırlama yapılmamıştır.
Bu nedenle, internet üzerinden satış faaliyetinin organizasyonunu internet üzerinden yapmanız durumunda kullanmış olduğunuz internet sitesi iş yeri olarak nitelendirilmektedir.
Peki, bu işler vergiden muaf veya basit usule tabi olabilir mi?
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergiden Muaf Esnaf" başlıklı 9'uncu maddesinde, "Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.
1- Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç);
...
6- Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri iş yeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
...
Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ‘Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti' başlıklı 46'ıncı maddesinin birinci fıkrasında; 47 ve 48'inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların kazançlarının basit usulde tespit olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Konuya ilişkin olarak 06.04.1995 tarih ve 22250 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 183 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde Faaliyette Bulunan (Erzurum Ve Diyarbakır Hariç) Ve Götürü Usulde Vergilendirilen Mükelleflerden 01.05.1995 Tarihinden İtibaren Gerçek Usule Alınanlar" başlıklı 5'inci maddesinde;
"95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Kararın l inci maddesinde aynen, "Büyükşehir belediyesi olan illerin (Erzurum ve Diyarbakır hariç), mücavir alan sınırları dâhil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde aşağıda belirtilen faaliyetleri yapan mükellefler, 1 Mayıs 1995 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.
a)Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,
b)Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar,
...
Bu mükellefler, götürü usulden yararlanmaya ilişkin genel şartları taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın gerçek usulde vergilendirileceklerdir."açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıda açıklamış olduğum gelir vergisi kanunumuzun ilgili maddelerinden anlaşıldığına göre evinde pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerini veya kendilerinin tasarladıkları kıyafet, toka ve çeşitli ürünleri internet aracılığıyla satışını yapanları vergi kanunlarımız tacir olarak tanımlamakta satışın yapıldığı internet sitesini de iş yeri olarak görmektedir. Yine bu yerlerdeki faaliyetleri vergiden muaf esnaf veya basit usulde vergilendirilecek esnaf olarak’ta görmemektedir.
Evinde pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerini veya kendilerinin tasarladıkları kıyafet, toka ve çeşitli ürünleri internet aracılığıyla satışını yapanların nasıl vergilendirileceğine yönelik kanunlarımızın diğer açıklamalarına bakacak olursak
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37 inci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, ticari kazancın ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) esasa göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Evinde pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerini veya kendilerinin tasarladıkları kıyafet, toka ve çeşitli ürünleri internet aracılığıyla satışını yapanların internet ortamında satışının, bu yerlerin iş yeri tanımı kapsamına girmesi ve faaliyette bulunulan yerin büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde olması nedeniyle ticari faaliyet olarak değerlendirilmekte, bu faaliyet sonucu elde edilen gelirin Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir. Yani vergi mükellefi olarak satış yapmak zorunluluğu vardır.