Devleti ikna etmek çok mu zor?
Bu yazı konuk yazar Bilim ve Sanayi Bakanlığı'nda Sanayi ve Teknoloji Uzmanı olarak çalışan Alper ŞAŞMAZ tarafından yazılmıştır
“Ülkemizin orta gelir tuzağını aşması gerekiyor. Yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili üretime bir an önce geçmesi lazım. Yoksa işimiz çok ama çok zor” tarzında söylenmiş o kadar söz var ki. Ümidini koruyup bu uğurda çabalayanlar olduğu gibi bu hedeflerin mevcut şartlarda imkânsız olduğunu düşünenler de var. Ancak gözlemlerime dayanarak söylemeliyim ki olamayacağını düşünenlerin sayısı günden güne artıyor.
Whatsapp, Uber, Twitter bizden çıkmadı ve çıkmayacaktır diye karamsar makale, röportaj vb. yazıları okuyunca insanın canı çok sıkılıyor. Haklı endişeleri var insanların. Hele de bu ülkede iyi işler başarmış ve genç girişimcilerin hayallerini süsleyen insanların ağzından çıkınca bu sözler daha da etkili oluveriyor.
Bu hedeflere ulaşamamaktaki asıl engelin ise genelde devlet olduğundan bahsediliyor. Ar-Ge politikalarının ve izlenen yolların yanlış olduğuna değiniliyor. Girişimciliğe daha fazla teşviklerin verilmesi ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiği sürekli vurgulanıyor. Ama bir yerde pes edilip kendilerine devletin yeterince kulak asmadığı ve sahip çıkmadığı sonucuna varılıyor. Ve ardı ardına eleştirilerin dozu da artıyor.
Ülkenin en nitelikli ve donanımlı ekosisteminin benzer önerilerini dikkate al(a)mayan ya da uygulamayan devlete kızmak doğru mu bilmiyorum. Çünkü ortada bir de özel sektörün kamuyu ikna edememe problemi var gibi görünüyor.
Yeni başlayan girişimcilere projelerinde asansör sunumunun ne kadar çok önemli olduğunu anlatan bu sistem, acaba devlete asansör sunumunu nasıl yapıyor? Bunun üzerine biraz kafa yormak gerekiyor sanırım. Evet, konuyu farklı bir tarafa çekmek istiyorum. Sadece aynı gemide olan bizlerin neler yapabileceğini düşünüyorum. Bazı sorular sormak istiyorum öncelikle:
Devleti gözümüzde çok mu büyütüyoruz/küçültüyoruz diye öz eleştiri yapmak gerekmiyor mu?
Tüm hatayı devlete yüklemek ne kadar doğru?
Devlet mi ikna olmuyor ya da biz mi ikna edemiyoruz?
Bu sorularla yapmak istediğim şey yapılan hataların ortak olduğunu göstermek sadece. Türkiye’de girişimcilik konusunda çok önemli bir potansiyelin olduğunu biliyor ve şahit oluyoruz. O zaman bu kısır tartışmayı sürdürmenin ve tüm suçu devlete atmanın da bir anlamı olmadığına inanıyorum. Ki mesele sadece devlet ise; bu sorunu çözebilmek çok büyük hedefleri olan insanlar için en kolayıdır diye tahmin ediyorum. O kadar korkunç ve zor kodları yazabilen, birçok insanı çalıştıran ve yöneten, milyon dolarları kazanmaya çalışan teknolojik beyinlerin devleti ikna edememesi çok ama çok inandırıcı gelmiyor.
Olayın özü bu şekilde ele alındığında eğer devlet kimseyi dinlemiyor ve bildiğini okuyorsa burada asansör sunumunu iyi yapamamış özel sektörün de payı var. Network ilişkisini çok iyi bilen, dünyaca ünlü yatırım ve fon kuruluşlarıyla ortaklık kurabilen bu sistem bu problemi eminim ki kolaylıkla çözebilecektir. Bugüne kadar denenmiş geleneksel yollar yerine başka inovatif çözümler de geliştirebilecektir. Sonrasında, sorun ortadan kaldırılarak kamu da kendi payına düşenleri yerine getirecektir.
Kısaca, devleti ikna etmek zor olsa bile bunu başarabilmek bir "Uber" yapmaktan daha kolay. Sadece gittiğimiz yolu değiştirelim yeter. Kim ne kaybedecek ki?