Anti-yatırım tezi: inanç, inat ve sezgi
Bu yazı Carl Martin'in Medium'da yayımladığı ''Beliefs, bullishness and hunches'' isimli yazısının Türkçe'ye çevirilmiş halidir.
Yargılama ve zamanlama konseptlerinden büyülenirim. Bu, kendimi risk sermayesi dünyasının karışıklığına saplantılı şekilde bulmamın en büyük nedenlerinden biridir. Marc Andreessen tarafından buluş ve zamanlama hakkında yazılan yazıdan bir parça yıllar önce beni çok etkilemiştir.
“Buluş, birçok akıllı insanın bir alanda uzun süre çalışmasının bir kombinasyonu olan süreçtir. Ve ardından katalize edildiği noktada büyü ve en eğlenceli kısım başlar.”
Marc’ın dokunduğu nokta şudur, teknolojinin nereye geleceğini tahmin etmenize gerek yok – gördüğünüz gerçeklik uzun bir yolun sonundan gelecek olandır. Fakat dünyada yaratacağı etkiyi tahmin etmek kimsenin kolay kolay öngöremeyeceği bir şeydir. Geçmiş datalar kullanabiliriz ve istediğimiz öngörüleri yapabiliriz fakat hiçbir zaman tahmin edemeyeceğimiz bir şey varsa o da insan davranışının gelişimidir – her şeyden sonra oldukça dengesiz yaratıklarız.
“Eğer bir risk sermayecisi olsaydım nelere bakmam gerekirdi” gözlüğünden geleceğin teknoloji üzerine birkaç görüşü bir araya getirdim.
Neden bu gözlüğü seçtin diye sorabilirsiniz? Açıkcası risk sermayecilerinin karşılaştığı riskin biricik olduğuna inanıyorum, birçok tanıtım sunumu görüyorlar ve bunların arasından çok az şirketi seçmek zorundalar. Paralarını bu işe yatırmaları için sağlam bir görüşe sahip olmalılar ve kendilerini hazır hissetmeliler (aslında, birçok durumda başkasının parası). Dolayısıyla eğer bugün yatırım yapıyorsam, neye bakmam gerekir? Ne için açık bir pazar varolduğunu düşünmeliyim? Önümüzdeki 5 yıl içinde buluş ve değişimler için hangi fırsatları değerlendirmem gerekir?
Bu benim yatırım yapmama tezim. Bu yatırım yapmaya parası olmayan birinden çıkan bir tez. Bu tezi biz nasıl yapabiliriz çerçevesinde şekillendirdiğim için, özel bir teknoloji ve yönetim üzerine odaklanmayacağız, daha çok bir kurucunun yanıtlamaya çalışacağı tarzdaki sorular üzerine odaklanacağız.
Ayrıca tezimi 3 ana kategoriye ayırdım.
İnançlar – Bu temalar için, gerçekleşip gerçekleşmeyecekleri değil, ne zaman gerçekleşecekleri önemli. Bu değişimlerin gerçekleşeceği ve bunları kullanan şirketlerin ödülleri toplayacağına inanacak kadar şey gördüm.
İnatçılıklar – Onların gelecekte önemli rol oynayacağına güvenecek kadar bu temalara yakınım.
Önseziler – Her zaman iç güdülerime güvendim. Biri doğru açıyı yakaladığı zamana bu temalardan bir fırsat çıkabileceğini düşünüyorum.
İnançlar
Engelli kişilere dünyayı nasıl daha kolaylaştırabilir ve bundan iş dünyası için nasıl yeni gelir kaynağı oluşturabiliriz?
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, herhangi bir engele sahip olanların sayısı bir milyar. Bu engeller kişiden kişiye göre değişiyor, zihinsel engellilerden, başka birinin bakımına muhtaç olan bireylere kadar. Engelli kişilere verilen etiketleri yok etmek ve ürünlerin ve hizmetlerin engelli kişilere yönelik dizayn edilmesinin bir trend olduğunu düşünüyorum.
Bu dalga yatırımları hayırsever bağışlardan engelli kişileri ve ailelerini hayatımıza daha çok entegre etmeye adanmış büyük bütçelere dönüştürecek. Sadece Birleşik Krallık’ta 212 milyar poundun engelli insanlar ve aileleri için harcandığına inanılıyor. İş ve Emeklilik Kurumu’nun yaptığı bir araştırmaya göre, engelli insanlar alışveriş yapmayı kendileri için en zor aktivite olarak tanımlamışlar, listedeki diğer aktiviteler, sinemaya, tiyatro ve konserlere gitmek, son olarak da pub ve restorantlarda yeme- içmenin onlar için zor olduğunu belirtmişler. Teknolojinin bu aktiviteleri engelli insanlar için gözle görülür şekilde iyileştireceğinden hiçbir şüphem yok.
İlham mı istiyorsunuz? Duyma desteği pazarını ciddi şekilde değiştireceğine inandığım Doppler Lab’e bir göz atın. Aynı zamanda görme engeline sahip insanların yönlerini bulma şekillerini değiştiren Wayfindr’a da göz atmalısınız.
Hasta bakımı işindeki herkes için sağlık ve bakım koordinasyonunu nasıl otomatik hale getirebiliriz?
Günümüzde, sağlık ve bakım koordinasyonu çok yetersiz bir şekilde hallediliyor. Gerçek insanlar koordinasyonu oluşturacak şekilde bu işi iyi yapan birkaç şirket var, fakat otomasyon göz ardı ediliyor. 2015-2020 yılları arasında hasta bakımı yazılımları pazarının yıllık 26.1 kadar büyüme göstermesi bekleniyor ve sadece Birleşik Devletler’de 100 milyon insanın ihtiyaçlarını karşılaması öngörülüyor. Apple’ın piyasaya sürdüğü CareKit bu fırsatın adeta doğrulanması olarak görülebilir.
Bakım koordinasyonu en çok insan hissi veren yapay zeka alanındaki gelişmelerden yararlanmaya açık şekilde konumlandırılmış. Sağlıkta insan faktörü çok önemli belki bu nedenle şimdiye kadar kimse insanların yerini dolduracak bir teknoloji üretmedi. Otomasyona geçiş bir gecede olmayacak, fakat yapay zekanın bakım koordinasyonundaki potansiyelini gösterebilen kişi hem birçok kişinin hayatına etki edecek hem de çok para kazanacak.
İlham mı istiyorsunuz? Hasta bakımındaki tarafları etkili bir şekilde yönetmek adına insan ve teknolojiyi birlikte kullanan Caresycn’a göz atmalısınız. Aynı zamanda programlarını kendileri kontrol etmek için çok meşgul olan kişiler programını yönetmek için tamamen insani yollardan yapay zekayı kullanan x.ai’yı da incelemelisiniz.
Teknoloji aile biriylerini birbirinden ayırıyormuş gibi görünürken, onları nasıl biraraya getirebiliriz?
Modern aile bir değişim yaşıyor. Teknoloji artık sadece çalışan anne babalar tarafından kullanılmıyor. 9 yaşındakiler için akıllı telefonlar ve hane başına birden fazla bilgisayara sahip olmak artık bir kural. Fakat bu teknoloji hala topluluklara odaklanmış durumda değil, hala çok bireysel. Aile kavramının doğası önümüzdeki 10-20 yılda değişim geçireceğinden aynı zamanda teknoloji aileleri biraraya getirecek.
Doktor randevularından okul ücretlerinin ödenmesine kadar her şeyi otomatik şekilde yöneten bir hizmet ailelere çocuklarını yetiştirmek konusunda yardım edebilir. Birçok ailenin beraber yaşadığı evlerde kira ve fatura paylaşımının daha verimli bir şekilde yönetilmesini sağlayacak platformlar olabilir. Platform ebeveynleri sadece bir düğme ile yukarıdaki çocuğuna veya kilometrelerce ötedeki kendi ebeveynlerine bağlayabilir.
Tüketici elektronik pazarının 2016’da 1 trilyon dolar değerine çıkacağı düşünülüyor ve harcamalar televizyon ve akıllı telefonun ötesine geçecek. Bu ister aynı çatı altında ister farklı yerlerde yaşasınlar, mutlu bir hayat kurarken onları gerçekten birbirine bağlamak ve onların birbirine destek vermesini sağlamakla alakalıdır.
İlham mı istiyorsunuz? Evde kablosuz dahili telefona yeni bir anlayış getiren Nucleys Life’a göz atmalısınız. Ayrıca, eğer daha önce karşılaşmadıysanız sesinizle aktive edebileceğiniz mükemmel bir asistan olan Amazon Echo’ya bakmalısınız. Ve son olarak, evler için tasarlanmış ilk sosyal robot olan Jibo’ya göz atmanızı öneririm.
İnatçılıklar
Perakendecileri küçük ve geçici perakende lokasyonlarını bulmak ve optimize etmek için nasıl destekleyebiliriz?
Perakende büyük bir değişimin eşiğinde. Öncelikle, büyük şehirlerde kiralar aşırı bir şekilde yükselmeye devam ettiğinden, ortalama bir perakendeci için kar etmek giderek zorlaşıyor veya bazı durumlarda ticari hayatı sürdürmek bile imkansız hale geliyor. Bugünlerde birçok perakendeci değişen koşullar nedeniyle çalışan sayısını değiştirme politikasını takip ediyor. İkinci olarak, dijital ticaret deneyimi bir web sitesinin sadece farklı kategorilerine ve ürün detay sayfalarına hakim olmaktan öteye geçiyor ve daha insani ve güvene dayalı bir deneyim sunuyor. Dijital ticarete gerçekten dahil olanlar için, deneyim sizinle ilgilenen mağaza görevlilerinin yerini alarak daha çok fiziksel dükkana benzer hale geliyor. Ve son olarak, ürünün teslimatı gittikçe daha çok teknoloji tarafından yönetilmeye başlanıyor ve bir saatte teslim gittikçe bir kural halini alıyor.
Fakat üstü kapalı bir şekilde perakendeciliğin öldüğünü söylemiyoruz. Yukarıda bahsedilen faktörler göze alındığında, perakendeciler tarafından kullanılan küçük ve hatta geçici mekan konseptinin tercih edileceğini ve bizim acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için daha esnek bir yapıya sahip olacaklarını düşünüyorum. Bir gün alan onların kahraman ürünü için tam bir deneyim olabilir. Bir sonraki hafta bu alan sadece ürünün piyasaya sürülmesinin gerçekleştirileceği bir yer olarak kullanılabilir. Bu değişim veya bu değişimi kolaylaştıran teknolojinin içine doğan perakendeciler büyük işletmeler haline geleceklerdir.
İlham mı istiyorsunuz? Birleşik Krallık’ta kısa süreli perakende alanı pazarında lider olan Appear Here’ı inceleyin. Uzmanları evinize getirerek tüketici teknolojik alım deneyimini değiştiren Enjoy’u inceleyin.
Seyahat eden Çinli tüketicileri ülkelerinin dışından daha sorunsuz ve etkili bir şekilde çalışmalarını nasıl sağlayabiliriz?
Eğer tüketici işinde önemli biriyseniz, önümüzdeki 15 yıl boyunca sizin sürdürülebilir büyümenizi Çinli tüketicilerin sağlayacağının kesinlikle farkında olacaksınız ve buna nasıl uyum sağlayacağınızı düşüneceksiniz. Çin Batı’dakinden oldukça değişik davranışları ve tutumlarıyla tamamen kendine özgü bir pazar, dolayısıyla bu o pazarın püf noktaları ve insanlarını anlamak için zaman harcamamız gerektiğini söyleyen bir emir.
Fakat bu Çin’de hizmet ve ürünleri pazara çıkarmakla alakalı değil. Birçok batılı şirket bunu yapmış değil. Bu şirketlerin Çinli tüketicilere özel olarak platformlarına ve hizmetlerine nasıl eklentiler yapabileceğiyle alakalı. Ülkenin dışında Çinli tüketiciler şu anda yılda 229 milyar dolar harcıyorlar ve 2020’ye kadar bu rakamın iki katına çıkacağı düşünülüyor. Kişi başına düşen milli hasılat olan 8000 dolar patlayan turizmin varacağı nokta olarak düşünülüyor ve bu rakama Çin yakın bir zamanda ulaştı. Dolayısıyla o noktadan büyür.
Bu tüketici grubu için ödemeler, seyahat ve hizmet programlarına geçisi sağlayan hizmetler ve ürünler, özellikle bir de orada doğru yerel platformlarla ortaklık yaparlarsa, dünyayı etkileyecek bu değişimden para kazanmak konusunda en güçlü pozisyona sahip olacaklar.
İlham mı istiyorsunuz? Sınırlararası ticaret için bir köprü oluşturmayı amaçlayan Alipay ile Macy’nin ortak çalışmasına göz atın. Aynı zamanda Çinli öğrencilerin yurtdışında eğitim alırken konaklamalarını sağlayan Student.com’ı inceleyin.
Sezgiler
Bitcoin’i büyük pazar problemlerini çözmek ve pazarı daha çok kitle tarafından ulaşılabilir kılmak için nasıl kullanabiliriz?
Bitcoin’in değeri gibi ona karşı olan ilgi de geçtiğimiz birkaç ayda doruk noktasına ulaştı. Birçok şirketin kapalı kapılar ardında hızlı bir şekilde bu konuda çalışmalar yaptığına hiç şüphe yok fakat Bitcoin’i yaygın hale getirecek şirket hala belli değil. Kişisel olarak Bitcoin’i teknik insanlar için olan platformlardan alıp, kitlesel bir tüketici markasına dönüştürecek şirketi görmeyi çok istiyorum.
Anlık ödemelerin daha çok kullanıldığı bilgisinin ışığında, Avrupa’da bile, 2018’e kadar bankaların üçüncü partileri açık kullanıcı arayüzleri sağlamalarının zorunlu kılınmasıyla, bitcoin kendine bir söylem bulacaktır – bu sadece ödeme ile alakalı olamaz.
Örneğin, Bitcoin için pazar kredilerinden yatırım markalarına kadar büyük bir potansiyel yatıyor veya Bitcoin sadece yeni bir online deneyimi kolaylaştırmak için uygun bir araç mı olacak? Ne olursa olsun, Bitcoin’i daha az göz korkutucu ve herkese erişilebilir kılacak bir yolu kimin bulacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
İlham mı istiyorsunuz? Coinbase ve Abra, dijital cüzdan olmak üzereler fakat bitcoine insanların bağlı hissetmesi için çok sıkı çalışıyorlar. Ben ayrıca kitle fonlamasına yeni bir yaklaşım öneren Chroma Fund’dan da büyüleniyorum.
İçerik bulma konusunda içerik küratörlerini, yaratıcılarını ve yayıncıları hedef okuyucuya yeni ulaşma yollarıyla destekleyerek cilt başına kalite oranını nasıl arttırabiliriz?
İçerik keşfi konusunda yakın zamanda araştırmalar yaptım ve içerik keşfinin sorunlarının çözülmesi gereken bir alan olduğuna inanıyorum. Twitter’a bağımlıyım ve okumak için güzel materyaller bulmak için onu kullanıyorum fakat bulduğum içerikleri Pocket’a göndermem ve e-postama aktarmam gerekiyor. Bu birazcık kötü bir çözüm.
Daha çok platform içerik yaratma ve onların dağıtımını destekledikçe, içerik hazinemizin büyüyeceğini düşünüyorum fakat hala bu içerikleri bulmak konusunda bazı zorluklar yaşıyoruz. Birçok şirket bu konuya çözüm bulmaya çalıştı ve birçoğu başarısız oldu fakat hala bütün seçeneklerimizi keşfetmediğimizi düşünüyorum. Geçtiğimiz aylarda haber bülteni yaratan insanların sayısında büyük bir artış gözlemledim –bu bana insanların kendi markalarını ve sosyal değerlerini yaratma çabası olarak görünüyor. İnsanlara bu platformu veren yeni bir ürünü görmekten memnun olurdum ve bu platform belki de Twitter’ın bu alandaki dominasyonunu azaltabilir.
İlham mı istiyorsunuz? Networkünüzden en iyi içeriği bulmak için sosyal grafiğinizi kullanan Nuzzel’a bir göz atın. E posta haber bültenlerini otomatik hale getirmeye yardım eden Revue’yu da incelemelisiniz.
Neden yanılmak konusunda bir kaygın yok?
Bu söylediklerimin hem çok özelleşmiş hem de geniş tematik konseptlerin gerçek bir karışımı olduğu söylenebilir. Bu spektrumun sadece bir tarafında olmak oldukça yanlış olurdu – dürüst olalım işin eğlencesinin başladığı yer burası. Cidden, kişisel görüşleri oluşturmanın büyük bir kısmı yanlış olmaktan korkmamaktır. Örüntüleri tanımak küçük detaylara takıntılı olmaktan ve fırsatların genişliğine açık olmaktan gelir.
Yanılmak sadece nasıl öğrendiğimizle alakalı değildir, aynı zamanda alçakgönüllüğümüzü nasıl kurduğumuzla alakalıdır. Bu düşünceleri insanlarla paylaşıyorum çünkü sadece bir fikre sahip olmak ve bu fikri aktarabiliyor olmanın önemli olduğunu düşünmüyorum, aynı zamanda arkadaşlarım ve çevrem bana meydan okuyor. Farklı bakış açılarıyla dünyayı görmemizi sağlayan düşüncelerin ve perspektiflerin ayrılığını ve bu düşünceleri kullanarak gelecek ile ilgili olan görüşlerimi değiştirmeyi ve şekillendirmeyi seviyorum.
Bu nedenle bu yazıyla alakalı insanların olumlu veya olumsuz görüşlerini almak isterim ve eğer bu alanlardan birinde faaliyet gösteren biriyseniz sizi daha iyi tanımak için sizinle vakit geçirmek isterim. Çünkü yaptığınız şeyin inanılmaz olduğuna inanıyorum.
1. İçerik için, dijital ürünler ve hizmetler üzerine 10 yıldır çalışıyorum. Yayıncılık, ticaret, perakende, sağlık, oyun, otomotiv ve erişilebilirlik alanındaki ürünlerin piyasaya çıkmasının bir parçası oldum. Şirket içinde ve danışman olarak çalıştım. 10 yıllık deneyimden sonra dünyada teknolojinin rolüne ve gelecekte nerelere kadar gideceği üzerine oldukça ilginç düşünceler oluşturmaya başladım.
2. Wayfindr şu anki işverenim tarafından kurulmuştur ve şu anda orada çalışmaktayım.
3. Caresync şu anda Ustwo’da çalıştğım bir şirkettir.