Amerikalı Artık Girişimci Olmak İstemiyor

Girişimciler için "rüyalar ülkesi" Amerika, çıkardığı global girişimlerle dünyanın lokomotifi. Girişimciler aynı zamanda Amerikan ekonomisi için de en önemli işverenler arasında. Fakat son araştırmalar gösteriyor ki Amerikalılar artık girişimciliğe eskisi kadar meraklı. Brookings Instution'un araştırmasına göre Amerika'da girişimcilik alanında son yıllarda ilk kez görülen bir durum yaşanıyor. Obama döneminin başlangıcından bu yana düşüşte yeni start-up başlangıcı rakamları, bu yıl dibi gördü. Araştırmaya göre yakın tarihte ilk kez Amerika'da başarısız olan start-up'ların sayısı sektöre giriş yapan start-up'ların sayısını aştı. Girişimcilik dünyasında başarısızlığın bir son olmadığı biliniyor. "Başarısız olduysan bir şeyler yapıyorsun demektir" sözünde olduğu gibi hareketli bir girişimcilik ortamında başarılı işler kadar başarısız işler de olacaktır. Bu doğal bir durum. Fakat Amerika'nın son yıllarda içinde olduğu değişim girişimciliğe bakışı değiştiriyor. Brookings Instution, bu konuyla ilgili sebepleri belirtmemiş. Bunların henüz "bilinmeyen" sebepler olduğu belirten araştırma, önümüzdeki sonuçların daha sağlıklı yorumlanabileceğini söylüyor.
Fakat Entrepreneur.com'un birkaç tahmini var;
Regülasyonlar; Amerika her zaman en yenilikçi, teknoloji en açık yer olmasıyla övünür. Fakat Amerikalılar pek böyle düşünmüyor. Son dönemde internet özgürlüğü, hız artışları konusunda yaşananlar bu görüşü zedelemiş. Bunun yanında Uber gibi servislerin sürekli davalarla karşılaşması, Google Glass'ın trafikteki kullanımının şimdiden yasaklanması Amerikalıların inovasyona olan inancını kırmış. Vergiler; Amerikan Hükümeti son dönemde vergi konusunda da işleri sıkı tutuyor. Zenginlere yönelik yeni vergilendirmeler start-up'ları da etkiliyor. Biraz iyi bir duruma gelen girişimci kendini hemen yüksek vergi diliminde buluyor. Bunun yanında büyük şirketler de vergi kaçırma iddialarıyla karşılıyor. Dolayısıyla vergi konusu da tereddüt yaratıyor. Girişimci profili; Son dönemde Amerika'da şirketlerin ülke içinde fabrika açması isteniyor. Dünya devi şirketlere rağmen işsizlik konusunda sorunları olan Amerikalılar bunu bazı tesisleri ülke içerisine alarak çözmek istiyor. Buna paralel olarak ülkede işçilerin düşük maaşla çalıştığı ve gelir adaletsizliği yaratıldığı imajı oluşmaya başladı. Bu da inovasyon yapan, başarıya ulaşan şirketlerin "elit" kesim olarak görülmesine sebep oluyor. Girişimleri başarıya ulaşan kişiler kapitalist düzenin zalim liderleri gibi değerlendiriliyor. Bu da girişimcilik yaklaşımını zedeleyen bir yanılgı. Tüm bunlar, yeni iş alanları yaratarak Amerika'ya büyük katkı sağlayan girişimcilere zarar vermiş gibi görünüyor. Amerika bundan sonra neler yapar bilemiyoruz. Ama böyle bir ortamda doğru adımlar atarak Türkiye'deki girişimcilik çok iyi noktalara gelebilir ve global anlamda başarılı şirketler çıkabilir. Yani ilgi bize doğru kayabilir.