Bu makale Tuna Dipçin tarafından kaleme alınmıştır.
Google’ın Nest’i satın alması, hepimizin dikkatini ev içi elektroniğe çekmesi açısından çok önemli bir hamle oldu. Morgan Stanley’e göre, 3,2 Milyar Dolar, Nest’in yıllık cirosunun 10 katı gibi bir büyüklükte. Aynı zamanda birçok analist, Nest’in yüksek değerlenmiş olduğu konusunda hemfikirler. Google’ın sadece basın bültenlerinde yer almak için bu büyüklükte bir fiyatlama yaptığı esprilerinin ardından sıra gelecekte sahip olacağımız akıllı evlerimizi hayal etmeye başladık bile.
Ev içi termostatlar aslında Türkiye’de pek de kullanma alışkanlığına sahip olunan ürünler değil. Merkezi ısıtma sistemlerinden kombiye geçişi yaşayan bir nesil olmakla birlikte, termostat ile kapalı ortam ısısını belirlemeye son birkaç yılda başladık.
Nest ise termostatları iPhone’larımıza yerleştirmeyi başardı. Çok yenilikçi bir şekilde, eve geliş saatlerimizi ve ısınma alışkanlıklarımızı sürekli öğrenerek ortam sıcaklığını buna göre düzenleyen bir cihaz. Bir yandan istediğimiz ev içi sıcaklığını istediğimiz zaman sunarken, diğer yandan da enerji tasarrufu yapmamızı sağlıyor. Ayrıca iPhone uygulaması ile her zaman uzaktan kontrol edilebiliyor.
Nest’in diğer ürünü ise bir duman sensörü. Sıradan duman sensörlerinin aksine, sadece bir alarm çalarak değil, kullanıcıya bilgi vererek herhangi bir beklenmeyen durumdan korunmayı sağlıyor. Kullanıcının içinde bulunduğu odada duman varsa o odada bulunduğunu ve dikkat etmesi gerektiğini, başka bir odadaysa diğer odayı kontrol etmesi gerektiğini bildiren bir cihaz. Bunu da doğal olarak kullanıcının bulunduğu konumu algılayan sensörleri ile yapıyor. Güzel bir sürpriz ise, ışığını kapattıktan sonra odanın içinde hareket ederken, hafif bir ışık ile kullanıcının önünü görmesini sağlaması.
Bizi cebimizde taşıdığımız anahtarlardan kurtarmak isteyen bir cihaz Lociktron. Temel olarak kapı kilidi olarak işlev görüyor. Geleneksel olarak anahtar kullanmanın dışında kapıyı açmanın yolu ise, yine akıllı telefonlarımızdaki Lociktron uygulaması. Lociktron ile dünyanın neresinde olursak olalım, kapımızın kilidini açıp kapatabilir, eve girecek olan konuklarımıza kapıyı açacakları şifreler üretebiliriz. Aynı zamanda kapının ne zaman açılıp kapandığını ve çalındığını eşzamanlı olarak sunması da bir diğer artısı. Hatta Locikton uygulaması ile tek bir kapı kilidini değil, uygulamaya senkronize edilen birden fazla kapı kilidi yönetilebiliyor.
Netatmo Weather Station (Video)
Alanında ilgi çekici bir diğer ürün ise Netatmo Weather Station. Nest benzeri termostatlar da üreten Netatmo’nun ana ürünü olan Weather Station, anlık olarak evimizin ve dış ortamın hava kalitesini ölçen bir sensör. Nem oranı, karbondioksit konsantrasyonu, ortam sıcaklığı, basınç ve hatta gürültü seviyesini anlık olarak ölçüp raporlama yaparak, kullanıcının bulunduğu ortamdaki hava kalitesini istediği seviyede tutmasına olanak sağlıyor.
Bilgisayarlar ile konuşmanın tarihi daha eski olsa da, 2011’in sonlarına doğru iPhone 4S’e entegre olarak doğan Siri ile kitlesel olarak tanışmış ve konuşmaya başlamış olduk. Akıllı Ev’in olmazsa olmazı olarak görülen ses kontrolünü CastleOS kullanışlı hale getiren bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Teorik olarak ses komutlarıyla ev yönetiminin bir sınırı olmasa da, CastleOS şimdilik planlama (scheduling), enerji yönetimi, güvenlik ve sıcaklık kontrolü ile kendisini ön plana çıkartıyor. Ev otomasyonu ile konuşmayı sağlayan cihaz ise Microsoft Kinect.
Toothbrush ürünleriyle Google başta olmak üzere, kullanacağımız cihazların bizimle ve birbirleriyle iletişim içinde olup, sürekli ve düzenli bilgiyi hem kullanıp hem de bize sunacağı bir gelecek, çok daha yakın görünmeye başladı. Akıllı giysiler ve akıllı ev ürünleri de bizi bu akıllı geleceğe taşıyacak ürünler olarak hayatımızda yer edinmeye başlıyor.