AdWords stratejinizin işe yaramamasının 4 temel sebebi
Günümüzde pazarlama yeni alanlara yayılıyor olsa da hala çok işe yarayan alışılmış yöntemler var; Adwords ve SEO bunlardan ikisi. Fakat artık 'geleneksel yöntemler' olarak kabul ediliyor olsa da onlardan iyi şekilde faydalanabildiğimizi söylemek çok mümkün değil.
Her yıl Google'ın 40 milyar dolar civarındaki cirosunun %96'sı reklamlardan geliyor. Bu %96'lık bölüm içerisinde AdWords'ün payı da bir hayli yüksek. Dolayısıyla AdWords'e çok fazla para harcanıyor. Ancak araştırmalar gösteriyor ki harcanan paranın küçük bir kısmından dönüş sağlanabiliyor. Dönüş derken burada tıklama ya da ziyaret rakamlarından bahsetmiyoruz. Gerçekten müşteri kazandıran, satışa dönen reklamlardan bahsediyoruz. Geriye kalan bütçe ise verimsiz şekilde harcanmış oluyor.
Peki tüm bütçeyi daha verimli kullanılamamasının sebepleri neler? İşte size 4 temel sebep;
Farklı kelimelerle macera peşinde koşmak
Birçok şirket AdWords reklamı verirken kendisine müşteri getirecek kelime ya da kelimeleri önceden biliyor. Ancak yanına başka kelimeler de ekleyerek daha fazla kişiye ulaşmayı, yeni bir potansiyel keşfetmeyi hedefliyor. Bu maceralar çoğunlukla tıklama alıyor ancak bütçeyi hızlı tüketmekten öteye geçmiyor. Öyle ki satışa dönüşen ziyaretlerin büyük bir çoğunluğu kullanılan kelimelerin %10'unundan geliyor. Yani 10 kelimeden sadece 1'i sizin istediğiniz etkiyi yaratabiliyor.
Elbette yeni kelimeler kullanmak, yeni denemeler yapmak zaman zaman gerekli bir durum. Ancak bu denemeleri kısa tutmak, sonuçları yakından takip etmek bütçeyi çabuk tüketmemek adına önemli.
Varış sayfası kullanmamak
AdWords reklamlarını kullanan şirketlerin büyük bir çoğunluğu (bazı araştırmalara göre %50'sinden fazlası) kullanıcıları ana sayfasına yönlendiriyor.
Burada da devreye satış>tıklama kuralı giriyor. Birileri reklamınıza tıklıyor, sitenize geliyor ama bu yeterli değil. Onları müşterileriniz yapacak bir stratejiye ihtiyacınız var. Ana sayfanızın genel bilgiler içeren bir sayfa olması gerektiğinden sizin daha satış odaklı bir sayfa yaratmanız gerekiyor. Buna da landing page deniyor. Elbette landing page'den haberdar olduğunuzu biliyoruz ancak şirketlerin %50'si landing page kullanmıyor, %15'i ise test edilmemiş landing page'ler kullanıyorsa bu konuya daha fazla dikkat çekmek, özen göstermek gerekiyor.
Anlık takip yapmamak
Eğer AdWords kampanyanızın verimsiz bir şekilde bütçenizi yiyip bitirmesini istemiyorsanız tüm gelişmeleri neredeyse anlık olarak takip etmeniz şart. Yukarıda da belirttiğimiz üzere yeni kelimeleri takip etmek, verimsiz giden kelimeleri kampanyadan çıkartmak ya da tüm bir kampanyayı iptal etmek gerekebilir. Bu sebeple AdWords konusunda tüm verileri yakından takip etmek, kampanyanızın başarısını ciddi biçimde yükseltecektir.
Kampanyayı iyi yönetmemek
Aslında bu adım anlık takibin devamı niteliğinde. İyi bir AdWords kampanyası için verileri incelemek ve ona göre aksiyon almak gerekiyor. Eğer yeni bir kampanya yaratıyorsanız; sizi başarıya götürecek kelimeleri bulmalı, sadece olumlu değil bazen zıt kelimeler ekleyerek de fayda sunabileceğiniz aramalarda yer alabilirsiniz.
Araştırmalar gösteriyor ki birçok şirket AdWords kampanyasına ayda bir dokunuş yapıyor. Haftalık kontrol yapanların sayısı bir hayli az. Günlük kontrol ise neredeyse hiç yapılmıyor. Oysa ki özellikle yeni kampanyaların günde 3 kez kontrol edilip şekillendirilmesi gerekiyor.
Dolayısıyla kampanyanız sürece AdWords yönetim sayfanız, en çok ziyaret ettiğiniz sayfa haline gelmeli.