5 adımda öğrenciyken girişimciliğe atılmak
Her yazımızda bahsettiğimiz üzere herkesin girişimcilik hikayesi farklı. Bazıları 40 yaşından sonra girişimciliğe atılırken geçmişteki iş tecrübelerinin kendilerine çok şey kattığını söylerken, 73 yaşındaki bir girişimcinin (Startup Turkey'de tanıştığımız Zapp Wireless'ın kurucularından Robert Aronson'ı örnek olarak gösterebiliriz) yaşı dolayısıyla yatırım alamamaktan şikayet ettiğine de şahit olabiliyorsunuz. Ancak şunu biliyoruz ki üniversite dönemi hem cesaret hem de yaratıcılık açısından en ideal zamanlardan biri. Ancak girişimcilik başlı başına zor bir konu iken bunu öğrencilikle paralel şekilde ilerletmek neredeyse imkansız bir iş. Bu sebeple kararınızı doğru vermeniz, hayallere dalmadan önce mantıklı plan ve çalışmalar yapmanız gerekiyor. Bu plan ve çalışmalardan 5 adımda bahsetmek gerekirse; 1- Yeteneklerinizi ve ilgi alanlarınızı ölçün; Mutlaka çalışacağınız alan konusunda bilgi ve sahibi olmanız çok değerli. Dolayısıyla yönünüzü belirlerken yetenekleriniz, eğitiminiz ve tecrübeleriniz konusunda karar vermeniz önemli. Ancak ilgi ve arzu da yabana atılacak şeyler değil. Bu sebeple çok ilgi ve arzu duyduğunuz bir alan varsa bu konudaki tecrübesizliğiniz sizi korkutmamalı. Kendinizi geliştirmek için hemen çalışmaya başlayabilirsiniz. 2- İyi bir fikriniz olmalı Tüm yatırımcılar, mentorlar bu girişimin başarılı olacağı konusunda ilk sinyali fikirden değil ekipten aldığını söyler. Bu sebeple öncelikle girişimcilerin kendisini değerlendirirler. Ancak başarılı bir girişim de mutlaka bir sorunu tespit ve buna bir çözüm üretmelidir. Dolayısıyla fikriniz konusunda romantik ve hayalci olmadan önce bir düşünün; - Hedef kitleniz var mı? Onların ne istediğini biliyor musunuz? - Hizmet ya da ürününüz için para ödeyecekler mi? - ''USP'' (Unique Selling Point) yani bu ürünün - hizmetin diğerlerinden ayrılmasını sağlayacak eşsiz bir özelliği var mı? - Fikrinizin zayıf noktaları ve sınırları konusunda bilgi sahibi misiniz? Her şirketin rakibi, her fikrin bir zayıf yönü vardır. - Size engel oluşturacak yasal zorunluluklar var mı? Eğer bu soruların herhangi birine hayır cevabı veriyorsanız henüz başlamaya hazır değilsiniz demektir. Eğer tüm sorulara evet cevabı verdiyseniz yola çıkmaya hazırsınız. Ancak değişen şartları göz önünde bulundurup kendinizi sürekli güncellemeyi unutmayın. 3- Rakiplerinizi en iyi şekilde inceleyin Bir girişimcinin, yatırımcı karşısında kuracağı en kötü cümlelerden biri "Hiç rakibimiz yok!" cümlesidir. Elbette rakiplerinizden sizi ayıracak yönleriniz var. Ancak her zaman size yanıt verebileceklerini, kararın son kullanıcıda olduğunu aklınızda bulundurun. Bu bazen sizinle aynı pazardaki bir diğer şirket, bazen de size rakip bir sektörün tümü olabilir. Her zaman bir rakibiniz var ve onu iyi tanımak, zayıf yanlarını bilmek zorundasınız.
4- İş planı - kanvası hazırlayın İş planları gerçekten çok faydalı tablolardır. İşe başlarken mutlaka detaylı ve özenli bir iş planı - kanvası hazırlayın. Bunun için bir hazır tablo da mevcut. Bu planı ya yapıştırma kağıtlar ya kurşun kalemlerle hazırlayın ya da kendinize silinebilir bir tahta temin edin. Çünkü iş planınız defalarca değişime uğrayacak, her tecrübe bu planı ilk günkü halinden uzaklaştıracak ve mükemmelleştirecek. 5- Kendinize bir mentör bulun Türkiye'de girişimcilik ekosistemi hızla büyümeye devam ediyor ve sizden bir karşılık beklemeden destek vermeyi bekleyen birçok mentör, organizasyon var. Mutlaka onlardan destek almaya çalışın. Girişimcilik alanında tecrübeli ya da direkt olarak sizin sektörünüzde önemli tecrübeleri bulunan kişiler size yepyeni bir kazandırıp zihninizde birçok yeni kapı açacaktır. Mutlaka bazı fikirlerinizin, planlarınızın yanlış olduğunu da göreceksiniz ancak bunları erken aşamada keşfedip düzeltmenin çok değerli olduğunu unutmayın.